Geçtiğimiz sezon sonunda Miami Heat ile geçici kontrat imzalayan, bu yılsa normal sezonda Heat formasıyla süre bulduğu 56 karşılaşmada kendini kanıtlayan milli basketbolcu Ömer Faruk Yurtseven, Basketnews’dan Uygar Karaca’ya özel bir röportaj verdi.
Milli uzun, Miami Heat ile bu sezon 56 maçta ortalama 12.9 dakika süre alırken 5.3 sayı, 5.3 ribaunt ve 0.9 asist ortalamaları yakaladı. Heat ile geçirdiği ilk sezonda Dewayne Dedmon ve Bam Adebayo’nun yaşadığı sakatlıklarda bir dönem ilk beş başlayan Ömer Faruk Yurtseven, bu dönemde sergilediği performansla koç Eric Spoelstra’nın gözüne girmeyi başardı. Bu periyotta 4 maç üst üste 15 ribaunt alarak Shaquille O’Neale’dan beri bunu başaran ilk çaylak oyuncu oldu. Ayrıca 11 maçta double double yaparak Blake Griffin’den sonra arka arkaya en çok double double yapan çaylak unvanının sahibiydi.
Tüm bu etkileyici performanslara karşın Miami Heat’in play-off rotasyonunda kendisine yer bulamayan Ömer Faruk Yurtseven, verdiği demeçte şunları kaydetti.
Normal Sezon Değerlendirmesi
“Gücü ve becerileri açısından en zorlu maçım Joel Embiid’e karşıydı. Bana göre en iyisi. Ondan daha hızlı olduğum için onun arkasından yuvarlanmak ve pasları almak zorunda kaldım. Sanırım bunda oldukça iyiydim. Erken faul sorunu, ama bu benim için en büyüleyici oyunlardan biriydi.”
“Ben her anlamda iyi bir basketbolcuyum ve bu detayları anlayabiliyorum. İlk yarıda 6 asiste ulaştığımda ‘Ah, başlangıçta triple-double yapabilirim’ diye düşündüm. Herkes bir yıldız olmak ister, ancak takıma iyi bir katkıda bulunma rolünü istatistik dışında farklı yollarla doldurmak da iyi bir duyguydu.”
“Bence en iyi maçım Golden State’e karşıydı. Daha maçın ilk 5 dakikasındaydık ve bir ribaund yarışması vardı.” “Topu yakaladım ama hemen Kevon Looney kafama bir dirsek yedi. Çok sert bir şey hissettim, yıldızları gördüm. Kendime gelmeye çalışıyordum ve geldiğimde formamın her yerinde kan gördüm. Kaşlarım kesilmişti ve dikiş gerekiyordu.”
“Bir süre zihinsel olarak oyunun dışındaydım ve sonra kendimi tekrar sahaya itmek zorunda kaldım” dedi. “Acı çektiğin her şeye karşı anı yakalaman gerekiyor. Bu gerçekten çok zordu. O gün kaybettik ama %100 verdim ve her şeye rağmen büyük bir mücadele verdim. O yüzden bu oyunu diğerlerine tercih ederdim.”
Play-offlarda Süre Bulamaması Hakkında
Daha fazla katkıda bulunabileceğimden oldukça emindim. Stresli ve moral bozucu bir durum. Sezon başında kendimi en üst düzeyde hazır tutmaya çalışıyordum.”
“Dakikalarımı bulmak bana büyük motivasyon verdi, daha fazlasını istedim ve daha fazlasını hak ettiğimi düşündüm. Zihinsel düzeyde yapılması kolay bir şey değil. Ama bunu çalışmaya ve çabalamaya devam etmek için motivasyon olarak kullandım. Bazen dakikalar gelir diye düşündüm ama bazen acı gerçeği kabullendim. Ama günün sonunda çalışmayı asla bırakmayacağım ve kendimi en üst seviyeye hazır tutacağım.”
Gelecek Sezonki Hedefleri
“Takımımın kazanması için ne gerekiyorsa yapmayı hedefliyorum. Bu sezon benim rolüm rim-runner olarak oynamak ya da dar geçitleri kovalamak ve yakalamaktı. Üniversitede, orta nokta benim en güçlü silahımdı. Üçlülere gelince, NC State’de çokça yaptım. 2. sezon. Yaz liginde de bunu gösterdim.”
“Ben ribaunt ve skor atmaktan daha fazlasını yapabilen, aynı zamanda oyunu okuyup pas verebilen iyi bir basketbolcuyum. Tüm bu yetenekleri oyunuma dahil etmek isterim, ancak bu koçun benden ne yapmamı istediğine bağlı. Bu becerilerimi geliştirmek için teknik ekiple çalışacağız.”
Takım Arkadaşları Hakkında
“Bugünlerde herkes Max Strus, Gabe Vincent, Kendrick Nunn veya Duncan Robinson’ı NBA’e bir Heat olarak gelen draft edilmemiş yetenekler olarak hatırlıyor. “Birçok insan 20 yıl önce Udonis Haslem’in en önemli örneklerden biri olduğunu hatırlamıyor. Avrupa’da bir yıl bile oynadı. Bu, franchise’ın bu tür oyuncuları seçip belirleme ve ateşe ve yoğun baskıya maruz kaldıklarında değerli varlıklar olarak geliştirme yeteneğidir. İnsanlar Haslem’in beni antrenmanda ezdiğini düşünüyor ama tam tersi; Bana diğerlerini nasıl ezeceğimi öğretti, bu yüzden eğitimde ona çok sert davrandım. Özellikle box-out talimlerinde dirseklerine dikkat etmem gerekiyordu.”
“Victor Oladipo ile oldukça yakındık. Tekrar tekrar önemli sakatlıklar yaşadı. Geri dönüş döneminin yarım sezon ya da tam bir sezon olması gerekiyordu, ama sonunda o iyileşme süresi iki katına çıktı. Bu yürek parçalayıcı. Her şeye rağmen asla pes etmedi. Her gün güç ve kondisyon odasındaydı. Maçlardan sonra dizini güçlendirmek için hala bench press’e gidiyor. Saat 11-12 olması onun için önemli değil. İyileşme sürecinin tüm detaylarına dikkat ediyordu. Genç bir oyuncu olarak tüm bunları izliyorsunuz, bu büyük bir ilham kaynağı. O çok objektif ve pozitif. Önemli dakikalar bulduğum 6 haftalık süreçte bana destek oldu. Çoğu zaman, oyuncular birbirlerini övmekten kaçındı, ancak asla geri durmadı. Bana tüm iyi ve kötü şeyleri anlattı.”
Basketnews
