Turkish Airlines Euroleague 7. hafta mücadelesinde önemli eksikleri bulunan temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk olduğu Partizan karşısında son çeyreğe kadar üstün bir oyun oynasa da rakibe yakalandı ve maç topunu da Dorsey ile kullanamadığı için 85-84’lük skorla elindeki maçı kaybetmiş oldu.
Bu sonuçla Partizan derecesini 3-4 yaptı ve 8. sıraya yükseldi. Fenerbahçe Beko ise 5-2 ile 3. sırada yer aldı.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Ev sahibi ekipte Frank Kaminsky 15 sayı, 3 ribuand, 3 asist ile öne çıkarken, Alen Smailagic 13 sayı ve James Nunnally 13 sayı, 3 ribaund, 2 asist ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Guduric, Calathes, Sertaç ve Pierre’den yoksun olan temsilcimizde ise Nigel Hayes-Davis 23 sayı, 6 ribaund, 3 asist ile en skorer isim olurken, Tyler Dorsey 18 sayı, 4 ribaund, 5 asist, Johnathan Motley 11 sayı, 5 ribaund ve Tarik Biberovic 10 sayı, 2 ribaund, 2 asist ile direnen diğer isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Temsilcimiz önemli eksikleri olmasına rağmen bu zorlu atmosferde maça dengeli bir giriş yaptı. Biz Dorsey ile skor üretirken onlar da bize eski oyuncumuz Nunnally ile karşılık verdiler, ilk bölüm berabere geçildi. Çeyreğin ikinci yarısıyla beraber bizim savunmada sertleşmemiz ve onların yaptığı basit top kayıplarını skora dönüştürmemiz sayesinde 0-12’lik bir seri yakaladık. Motley’den de skor katkısı aldığımız bu bölümde farkı 9 sayıya kadr çıkardık. Ancak çeyreğin son kısmında savunmadaki konsantasyonumuzu kaybedince Partizan hemen cezayı kesti maça ortak oldu. İlk çeyreği 23-27 önde tamamladık. İkinci çeyrekle beraber Hayes-Davis de devreye girdi ve ondan üst üste bulduğumuz sayılarla farkı yeniden çift hanelere çıkardık. Özellikle dış şutlarda etkili olan temsilcimizde Hayes adeta alev aldı ve ona dış şutlarda çözüm bulamayan Partizan atarak karşılık vermeye çalıştı. Sarı lacivertliler soyunma odasına 47-56 önde girdiler.
Üçüncü çeyreğin ilk kısmında Dorsey-Motley ikilisinden verimli şekilde skor katkısı almaya devam ettik ve savunmada da vidaları sıkınca 0-5’lik seriyle farkı yeniden çift hanelere çıkardık. Bu bölümde hakemlerin de yardımıyla dörtleyen Motley kenara gitmek zorunda kaldı. Onun çıkmasıyla Sırp ekibi hücum ribaundlarında etkili oldu ama neyse ki potaya yakın atışlarda beceriksizlerdi, fark erimedi. Sıkıntı bizim hücumdaki ritmimizi kaybetmemiz ve basit top kayıpları yapmamızla başladı. Savunma odaklı sayılarla farkı eriten Partizan maça ortak oldu. Son çeyreğe temsilcimizin 63-69’luk üstünlüğü ile girildi. Faul problemi nedeniyle kenarda oturmak zorunda kalan Motley, final çeyreğinin başında fark ikiye düşünce oyuna girdi. Ancak Partizan, Kaminsky ile içerden üretmeyi sürdürdü ve maça denge geldi. Bitime 5 dakika kala Motley, acemice bir faul yaptı ve beşleyerek maçı tamamladı! Hemen ardından Kaminsky ile açık alanda rahat bir basketbol bulan Partizan, epey uzun bir aradan sonra yeniden öne geçmiş oldu… Bitime 2 dakika kala sazı eline alan Wilbekin bulduğu 2 kritik basket ile temsilcimizi 3 sayı öne taşıdı. Partizan bitime 1 dakika kala uzunlarımızın savunmada uyumasını Kaminsky’nin smacıyla cezalandırdı, farkı 1 sayıya düşürdüler. Yaz döneminde takımdan olaylı şekilde ayrılarak Fenerbahçe ile imzalayan ve maçın başından itibaren Stark Arena’nın yoğun protestolarına maruz kalan Madar 38 saniye kala basit bir top kaybı yaptı ve Smailagic açık alanda smaçla bunu cezalandırarak ev sahibinin tekrar öne taşıdı. Aynı Madar psikolojik olarak ne kadar yıprandığını bitime 15 saniye kala kolay bir atışı da baskete çeviremeyerek gösterdi! Sırp ekibi adına bitime 11 saniye kala çizgiye giden Andjusic hata yapmadı, takımını 3 farkla ile öne geçirmiş oldu. Son bölümde maç tekrar bize geldi. Wilbekin çizgiye giderek farkı 1 sayıya düşürdü ve ardından Partizan basit bir top kaybı yapınca bitime 5 saniye kala maç topu bize kalmış oldu. Maalesef potaya kadar gitmeyi başaramadık ve Dorsey ile uzaklardan bir üçlük denedik ama isabeti bulamayınca elimizdeki maçı Partizan’a vermiş olduk…
Pierre, Calathes, Guduric, Sertaç gibi çok önemli eksiklerle bu zor deplasmanda sahaya çıkan temsilcimzi, Dorsey ve Hayes’in dominant oyunları sayesinde farkı 14 sayıya kadar çıkarmıştı aslında ancak daralan rotasyonda başta Motley ve Madar olmak üzere sadece fiziksel değil mental yorugunluklar da ortaya çıktı… Bu nedenle de hem savunmamız düştü hem de hücumda çok basit hatalar yaptık. Bu kadar daralan rotasyonda Sestina’nın gelen fırsatları tepmesiyle artık bu seviyelerin oyuncusu olmadığını gördük ki Madar da psikolojik baskının altında ezilerek henüz büyük takım oyuncusu olamayacağını göstermiş oldu. Özetle eksiklerin de etkisiyle sarı lacivertlilerin zayıf noktaları iyice gün yüzüne çıktı. Buna rağmen maçın içinde kalınmasını sağlayan Wilbekin, Dorsey ve Hayes’i ekstra tebrik etmek lazım, neredeyse yüzde 150 ile performans verdiler takımı ayakta tutabilmek adına.
