Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Yukatel Merkezefendi Belediyesi geçtiğimiz günlerde oyun kurucusu Robinson ile yollarını ayırmıştı.
Denizli ekibi sezona Le Mans’da başlayan ve geçtiğimiz günlerde serbest kalan Nate Mason ile anlaştığını duyurdu.
1.88 metre boyunda olan 28 yaşındaki Amerikalı guard, Pro A’da çıktığı 10 maçta 11.3 sayı, yüzde 25.0 üçlük, 2.5 ribaund, 3.8 asist ve BCL’deki 2 maçta ise 13.5 sayı, yüzde 50.0 üçlük, 2.5 ribaund, 4.5 asist ile katkı vermişti.
OYUNCU ANALİZİ:
NCAA’de Minnesota’da forma giyen Mason, profesyonel kariyerine G-League’de başlamıştı. 2019 yılında ülkesinden ilk kez dışarı çıkmıştı ve sırasıyla Hapoel Eilat (İsrail), Avtodor (Rusya), Guangzhou (Çin), San German (Porto Riko) ve son olarak da Le Mans formalarını giymişti. Gelin bu gezgin ve skorer guardı biraz daha yakından tanıyalım.
Mason, doğuştan skorer diyebileceğimiz oyunculardan birisi. Sahanın her yerinde, her anda skoru koklayan bir isim. Topla oynamayı seven ve fundementalı elit seviyede olan, hem potaya gidebilen hem de dribbling üstünden şut tehditi olan bir guard. Sürat, çabukluk ve ivmelenme önemli artıları arasında ki bunları atletizmi ile de birleştirince potaya rahat penetre edebildiği gibi atışları da dengeli şekilde bitirebiliyor. Özetle hücumda çok yönlü, pasör özellikleri de var her ne kadar ilk opsiyonu olmasa da. Genel anlamda verimli bir şutör, üçlükleri fazla zorlamıyor. Savunma tarafında topa baskı konusunda her türlü artıya sahip. Çabuk eller ve ayaklar, atletizm, yanal hareketlilik… Her zaman iyi bir savunmayı rakibi hataya zorlayarak bir hızlı hücuma çevirme potansiyeline sahip.
Gelelim eksilerine. Baskı altında karar verme ve şut tercihleri konusunda sorun yaşayabiliyor. Aslında oynadığı takımlara ve liglere baktığımızda bu baskıyı fazla da görmediğini söyleyebiliriz… Topsuz etkinliği sınırlı, ceza şutları ya da yakala at şutlarında pek başarılı değil. Çabukluk ve atletim önemli artıları olsa da fiziği yeteri kadar güçlü değil ve trafik içine girip temas aldığı pozisyonlarda bitirişlerde yüzdesi düşebiliyor. İstikrarlı değil, performansı maç ve maç olduğu kadar maçlar içinde de inişler çıkışlar yaşıyor. Özellikle hücumda devreye giremediğinde genel anlamda morali hemen düşüyor… Genel anlamda savunması düşük seviyede olan bir guard. Özellikle topsuz savunmada reaksiyonları sıkıntılı ve adamını da çabuk kaybediyor. Fiziksel dezavantajıyla beraber perdelere çabuk takılıyor, yeteri kadar mücadele etmiyor. Kendisi gibi çabuk ve top tekniği iyi olan guardların karşısında durmakta zorlanıyor.
Onun için saf bir oyun kurucu demek zor, skor yönü daha kuvvetli olan bir guard. Birebirde her pozisyondan skor çıkarabilecek yeteneklere sahip, özellikle penetreler ve orta mesafe şutlarla Merkezefendi’nin hücumlarına önemli katkılar vereceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Diğer yandan savunmada onun açığını takım olarak kapatmaları gerekecek. Birebirde zorlandığı gibi yardım savunmasında da o sahadayken rotasyonların aksayacağını söyleyebiliriz… Elbette zaafları fazla olan bir oyuncu ancak Merkezefendi’nin bütçesi ve hedefleri doğrultusunda sezon içerisinde seçenek bu kadar azken kötü bir transfer diyemeyiz. Savunmadaki açıklarını takım olarak nispeten kapatabilirlerse hücumda fark yaratabilir ki ellerinde 6 yabancı olacağı için koç Aktaş onu rakibe göre sahaya sürebilir, bu da onun verimliliğini arttıracaktır.
