Turkish Airlines Euroleague 12. hafta mücadelesinde 7 eksiği bulunan ve Erkan’ı da maçın içinde kaybeden (2.çeyrekte köprücük kemiği kırıldı) temsilcimiz Anadolu Efes konuk ettiği koç Ataman yönetimindeki Panathinaikos‘u 71-68’lik skorla kaybetmeyi başardı.
Bu sonuçla hem Anadolu Efes hem Panathinaikos’un derecesi 6-6 oldu.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde Tyrique Jones 21 sayı, 13 ribaund, 2 asist, 4 top çalma ile yıldızlaşırken, Shane Larkin 20 sayı, 3 asist ve Mike Daum 8 sayı, 4 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Misafir takımda ise Mathias Lessort 13 sayı, 4 ribaund, Kendrick Nunn 13 sayı, 5 ribaund, 2 asist ve Jerian Grant 12 sayı, 3 ribaund, 3 asist ile direnen başlıca isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Eksiklere rağmen maça çok iyi başladı temsilcimiz. Larkin skor üretimi dışında asistleri ile Jones’u da oyunun içine sokmayı başardı ve bu ikiliden gelen sayılarla farkı çift hanelere çıkardı. Çembere takım olarak atak etmeyi sürdüren Efes, Pana’nın savunma direncini ilk çeyrekten kırdı. Kenardan gelen ve ilk kez Efes formasını giyen Oturu da enerjisi ve ribaundlardaki agresifliği ile katkı verdi. Erkan da savunmada ortaya koyduğu enerji ve karakter sayesinde takımının önde kalmasını sağladı, ilk çeyreği 23-15 önde tamamladık. İkinci çeyreğe de takım olarak etkili başlayan Efes, kenardan gelen oyunculardan da katkı almayı sürdürdü ve Ercan’ın kritik üçlüğüyle farkı çift hankere çıkardık. Her ne kadar 7 eksiğimiz olsa da koç Can elindeki kadroyu, rotasyonu en verimli şekilde kullandı ve sahada farklı beşleri tutarak enerjinin hep yüksek kalmasını sağladı. Ancak devrenin bitimine 2.5 dakika kala maalesef Erkan omzundan sakatlanarak maça devam edemedi. Bu bölümden sonra savunmada enerjisi düşen temsilcimiz hücumlardan da boş dönmeye başladı. Daum’nu savunma zaaflarını Mitoglou ile ona alçak postta hücum ederek işleyen Pana, farkı tek hanelere düşürdü ve son hücumda 3.2 saniye kala kaptırdığımız topu da Nunn orta mesafeden isabetle cezalandıırdı. İlk yarıyı 37-31 önde tamamladık.
İkinci devreye daha dengeli hücum ederek başlayan Pana, Lessort’u çember altında verimli kullandı. Uzunlarımız savunmada ona çözüm üretemeyince 1-7’lik seri ile Yunan ekibinin skoru dengelemesine engel olamadık. Bu çeyrekte savunmada vidaları iyice sıkan ve ritmimizi bulmamıza engel olan Pana, Sloukas’ın kritik üçlüğü ile birinci çeyrekten bu yana ilk kez öne geçti ve sadece 13 sayıya izin verdiği 3. çeyreği 50-52 ile önde tamamlamış oldu. Final çeyreğinin ilk kısmında üstünlük sürekli el değiştirdi, çekişme devam etti. Bitime 6 dakika kala Larkin uzaklardan bir üçlük göndererek tekrar öne geçmemizi sağladı. Ancak ardından Nunn’un Larkin’e yaptığı etkili savunma karşısında zorlandık, organize olamadık. Bu esnada boş atışları kaçırdık ama yine de 1 sayı ile de olsa öndeydik. Kalan sürede yine fark 1-2 sayı bandında iki takım adına da gitti geldi. Bitime 2 dakika kala Nunn’dan gelen kritik üçlükle öne geçti Yoncalar. Sezonun en iyi maçını çıkaran Jones’un bulduğu basketle bitime 1:30 kala farkı 1 sayıya indirdik. Ardından Larkin yay gerisinde yapılan faul sonrası üç atışlık ikramı geri çevirmedi. Ardından Pana hücumunda Sloukas karşısında adam değişmede ters kalan Jones hata yapmadı, nefis bir savunma yaptı. Son topta Thompson taktik faulle çizgiye gitti ama 1-2 atınca fark 3 sayı oldu, Pana’ya bir şans daha geldi. Neyseki Mitoglou’nun son hücumda gönderdiği üçlükten isabet çıkmadı ve karakter koyduğumuz, eksiklere rağmen çok iyi performans sergilediğimiz bu maçı kazanmayı başardık.
Efes, 7 eksiğine ve Erkan’ı maç içerisinde kaybetmiş olmasına rağmen savunmada müthiş bir efor ve karakter ortaya koydu. Larkin’in nefis liderliği, Jones’un Efes formasıyla en iyi perfomransını sergilemesi galibiyeti getiren önemli faktörlerdi. Jones son Pana hücumunda Sloukas karşısında yaptığı agresif savunma aslında maçın bir özetiydi adeta. Bu kadar eksiğin üstüne bir de maç içerisinde Erkan’ı kaybetmeleri, sakatlık kabusunun devam etmesi de mental olarak sergilediğimiz direnci kıramadı. Özetle bir galibiyetten fazlasıydı Efes adına… Ne demişler, “Bir şampiyonun yüreğini asla hafife alma!”
