Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri olan Anadolu Grubu’nun yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda Anadolu Efes‘in başkanı olan Tuncay Özilhan, yeni sezon öncesi kulübün hedeflerini ve dünyanın içinde bulunduğu durumun basketbola, spor ekonomisine etkilerine dair Sözcü ile detaylı bir röportaj gerçekleştirdi.
Efes nasıl ortaya çıktı?
Türk sporunu ileriye götürmek, Avrupa’da ülkemizi başarı ile temsil ederek basketbolumuzu gençlere sevdirmek ve milli takımımıza oyuncular kazandırmak amacıyla yola çıktık. Bunları kendi kulübümüzün ismi altında gerçekleştirmeyi arzuladık.
Neden basketbol?
Amerika’da olduğum dönemlerde NBA maçlarını hiç kaçırmadım. Salonlardaki seyircilerin coşkusunu ve sporcuların heyecanını yakından gözlemledim. 1975’te ülkeme döndüğümde bir kulüp kurma fikrim somut hale gelmişti. Kadıköy Spor Kulübü, okuduğum liseye yakındı. Rahmetli Aydan Siyavuş’un babası Ali Siyavuş tarafından idare ediliyordu. Ali Bey’den Kadıköy Spor’u devralarak faaliyetlerimize başladık.
Türkiye’de rekor 39 kupa. Avrupa’da 1 kupa…
44 yıldır başardıklarımızla halkımızı gururlandırdığımıza ve ülkemizdeki basketbol sevgisine çok önemli katkıda bulunduğumuza inanıyoruz. 1976 yılında bir sosyal sorumluluk projesi olarak kurulan kulübümüz, hala Anadolu Grubu’nun sosyal kuruluşlarından biri olarak faaliyetlerini sürdürmekte. Hayalimiz Türkiye’ye basketbolu sevdirmek, Türkiye’yi Avrupa ve dünyada en iyi şekilde temsil etmek.
Müzedeki tek eksiği herkes biliyor.
EuroLeague şampiyonluğunu da elde ederek dahil olduğumuz tüm organizasyonlardaki bütün kupalara erişme hedefindeyiz.
Bir müessese kulübünün taraftar grubu oluşturması, dolu salonda oynaması zor. Bunu başardınız.
Kulübümüz, her yaştan ve kesimden insana hitap eden bir organizasyon. Yarattığımız atmosfer, marka haline geldi. Bu alandaki başarılarımızı tüm Avrupa kabul ediyor. EuroLeague tarafından dört kez ‘Avrupa’nın En İyi Pazarlama Yapan Kulübü’ seçildik.
Kulübünüzü eleştirenlere pek rastlanmıyor.
Basketbolseverler diğer branşlarda hangi takımı tutarsa tutsun Efes’e sempati duyuyor. Özellikle Avrupa maçlarında ülkemizi bir milli takım gibi temsil ediyoruz. Elde ettiğimiz başarılı sonuçlar ile halkımızı gururlandırıyoruz.
Kulüp çok iniş-çıkış yaşadı. Neden?
Bu tip durumlar ekonomi ya da oyuncu seçimi gibi pek çok farklı sebepten kaynaklı. Oyuncu performansı kaynaklı ya da kulüpten bağımsız etkenler sebebiyle olabilir. Herhangi bir sebebi öne çıkarmak doğru olmaz. Önemli olan iniş döneminden sonra tekrar yukarıya çıkabilecek güce ve inanca sahip olmak.
Her yıl NBA’e Türk oyuncu yollamak mı, EuroLeague şampiyonluğu mu?
En büyük dileğimiz katıldığımız tüm kupaları şampiyon olarak tamamlarken dünyanın en büyük basketbol sahnesine Türk gençlerini göndermeye devam etmek.
Sizi en çok sevindiren ve üzen olaylar?
Tabii ki en çok sevindiren olay 1996’da Koraç Kupası’nı alarak ülkemize takımlar bazında ilk Avrupa kupasını kazandırmak olmuştu. İnsanlar sanki Milli Takımımız Avrupa ya da dünya şampiyonu olmuş gibi seviniyorlardı. Öte yandan kaybettiğimiz her maça çok üzülüyoruz.
Devşirmeler Türk basketboluna yarar sağlar mı?
Yabancı sınırı ya da devşirme gibi konuların Türk basketboluna katkı sağlama, ülkemizin uluslararası organizasyonlardaki temsiliyetini daha güçlü hale getirme perspektifinden tartışılmasını arzuluyoruz. Anadolu Efes, Türk basketboluna güç katacak her türlü hamlenin destekçisi olacak.
Hiç ‘keşke’niz var mı?
Efes’in misyonlarından biri gençlere basketbolu sevdirmek. Engelli ya da engelsiz, keşke daha fazla çocuğun hayatına dokunabilsek.
Ekonomik gelişmeler nasıl etkiliyor?
Hedeflediğimiz başarılara ulaşmak için gerekli olan yatırımları hayata geçirmeye devam ediyoruz. 44 yıldır ekonomik kriz dönemlerine rağmen faaliyetlerimizi aksatmadık. Yatırım planlamalarımızı yaparken, ekonomik parametreleri göz önünde bulunduruyoruz.
Pandemi ve ‘beyaz sezon’ hayal kırıklığı oldu mu?
Anadolu Efes için halk sağlığı; tüm maçlardan, galibiyetlerden, kupalardan, şampiyonluklardan ve rekorlardan daha önemlidir. Alınan kararları saygıyla karşılıyoruz. Sona eren iki organizasyonda da (Süper Lig ve EuroLeague) emeklerimizin ve yatırımımızın boşa gitmediğine eminiz. Sürecin yetkili kamu kurumları ile birlikte yönetilmesi ve kamuoyunun şeffaflıkla bilgilendirilmesi, kulübümüzü mutlu eden etkenlerdi.
Genel Direktör Alper Yılmaz, küçülmenin kaçınılmaz olduğunu söylemişti.
Tüm spor kulüpleri gibi Efes de sporun durdurulduğu dönemde bazı ekonomik dalgalanmalar yaşadı. Ancak 2020-2021 sezonuna da yarıştığımız tüm kulvarlarda şampiyonluk hedefiyle giriyoruz. Kulüp bütçelerinde yaşanan küçülme ya da büyümelerin, takımların hedeflerinde değişiklik yaratmaması gerekiyor.
Sporda her şey altüst olmuş görünüyor.
Öncelikle tüm liglerin, organizasyonların ve kulüplerin yeni döneme ilişkin ciddi bir strateji oluşturması gerekiyor. Kimsenin alışık olmadığı bir spor iklimine giriş yapıyoruz. Taraftarlarıyla kapalı spor salonlarında buluşan takımların karşı karşıya kalacağı riskler daha fazla. Bu yüzden ‘yeni normal’ dönemine ilişkin ciddi stratejiler oluşturulmalı, yeni iş planları hayata geçirilmeli ve taraftarlarla olan iletişimin daha dijital hale getirilmesi gerekiyor.
Özellikle futbolda kulüpler ne gibi önlemler almalı?
Ekonomik daralmalarla karşı karşıya kalan her organizasyonun yapması gerektiği gibi futbolda da uzun vadeli planlamalar ile hareket edilmesi gerektiğini ve geleceğe yatırım yapılmasının elzem olduğunu düşünüyorum. Günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yerine daha uzun vadede sonuç verecek ve yapıyı güçlendirecek hamlelerin daha önemli olduğuna inanıyorum.”
Tedbirler alınsa da vakalar artıyor. Endişeleriniz var mı?
Alınacak tüm tedbirlerin harfiyen uygulanması adına kulübümüze düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getireceğiz. Umarız 2020-2021 sezonu kimsenin zarar görmeyeceği ve tüm basketbolseverlerin keyif alacağı bir şekilde başlar ve sorunsuz bir şekilde sona erer.
Beşiktaş başkanlığı?
Her kulübün yaşadığı gibi Beşiktaş da şu an dalgalanmalar yaşıyor. Ancak bu dalgalanmaları atlatacak, sağlıklı planlamalar ile büyük başarılar yakalayacak gücü mevcut. Taraftar desteğiyle birlikte bu günleri atlatacaklarına eminim. Beşiktaş başkanlığı konusu geçmişte de gündeme geldi. Şu anki Başkan Sayın Ahmet Nur Çebi, çok değerli bir spor adamı. Beşiktaş Başkanı olmak tabii ki her spor adamı için bir gurur kaynağıdır. Ancak Anadolu Efes olarak başaracağımız daha çok şey var. Bu sebeple Beşiktaş başkanlığı için bir düşüncem yok.
Bir iş insanı olarak markaların spora yatırım yapmasını tavsiye eder misiniz?
Spor endüstrisi, özellikle de basketbol, markalara geniş kitlelere ulaşma ve marka bilinirliğini artırma yönünde büyük fırsatlar sağlıyor. Özellikle genç tüketiciye ulaşma noktasında, sosyal fayda üreten sponsorluklar özelinde markalara çok olumlu geri dönüşler getiriyor. Tüm markalara Türk sporuna katkı sağlamasını tavsiye ediyoruz.”
Sponsorluk anlaşmalarınız devam ediyor.
Hem partner sayısı hem de markaların sektörel çeşitliliği açısından durumumuz memnuniyet verici. Kurumsallık anlamında uzun süredir hayata geçirdiğimiz çalışmalar meyvelerini veriyor. Sosyal izolasyon döneminde bile yeni anlaşmaları hayata geçirmeye ve uzun süreli partnerlerimizle anlaşma yenilemeye devam ettik.