Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Yukatel Merkezefendi Belediyesi‘nin yeni oyun kurucusu belli oldu.
Geçen sezon Gravelines forması ile izlediğimiz Justin Robinson ile anlaştıklarını duyurdular.
1.70 metre boyunda olan 28 yaşındaki tecrübeli oyun kurucu, Pro A’da 33 maçta ortalama 31.5 dakika süre alırken 11.9 sayı, yüzde 32.7 üçlük, 2.5 ribaund, 67 asist, 1.4 top çalma ile katkı vermişti.
OYUNCU ANALİZİ:
Avtodor (Rusya), Elan Chalon (Fransa), Pesaro (İtalya), Bamberg (Almanya), Gravelines (Fransa) formalarını giyen gezgin bir oyuncu Robinson. Ligimizde Crawford’un ayrılmasıyla “Küçük Dev Adam” statüsü boşa çıkmıştı ve Robinson da işte tam burayı doldurmak için geldi!
Önce artılarına bir göz atalım. Amerikalı guard dribbling üzerinden her şekilde skorunu bulabilen, çantası ağzına kadar dolu bir bir oyun kurucu. Sahanın her yerinden şut tehditine sahip. Zıplayarak kullandığı ve topu elinden çabuk çıkardığı mekaniği sayesinde el üstünden de üçlük isabetleri bulabilen, saniye boşluk vermemeniz gereken bir şutör. Çabukluğu, sürati, çevikliği artı üst seviye top tekniği ile “istediği zaman” çembere gidebilen, yarım adım bile mesafe verseniz sonrasında durdurmanız zor olan bir delici. Hep skorer kimliğinden bahsettik belki ama nefis bir organizatör oluğunu da belirtelim. Gerek ikili oyunlarda devrilen uzuna gerekse köşelerdeki ceza şutörlerine çıkardığı paslar, gerekse 1-1 sonrası yaptığı penetre-pas oyunlarıyla ile takım arkadaşlarını sürekli besleyen bir guard. Açık alanda sürati ve dribbling becerisi ile ne kadar etkin olduğunu söylemeye gerek bile yok! Savunma tarafında da iyice küçülüp, neredeyse rakibin dribbling hizasına inmesiyle beraber topa baskı konusunda rakipler adına can sıkıcı bir performans sergileyebiliyor. Sadece hücumda değil, savunma tarafında da enerjisi yüksek bir isim.
Gelelim eksiklerine. Normal şartlarda burada belki geliştirmesi gereken noktalar diyebilirdik ama onun eksiklerinin neredeyse tamamı doğuştan yani fiziksel dezavantajlardan dolayı geldiği için pek de yapabileceği bir şey yok… Öncelikle potaya gitmeyi seviyor ve rakiplerini rahat geçiyor ancak yardım gelip teması aldığında, trafiğe girdiğinde gövdesi yeteri kadar güçlü olmadığı için atışları bozuluyor, yüzdesi düşüyor. Diğer yandan hücumda zaman zaman skor odağını fazlasıyla arttırıyor, şut-pas tercihlerini dengeleyemediği için kendisinin de takımın da verimliliğini, akıcılığını düşürebiiyor. Savunma tafaında ise çabukluğu ve atikliği sayesinde perdelerden kurtulmayı başarıyor genelde ama kalın oyuncuların etrafından dönmesi zaman alabiliyor. Bir diğer konu da rakiplerin onu ters eşleşme hedefi olarak görüp alçak posta indirmek istemesi. Burada takım arkadaşlarından gelecek zamanında ve net yardımlar çok önemli oluyor. Aksi halde faul yapmaktan başka çaresi kalmıyor.
Robinson, fiziksel dezavantajlarına rağmen sürati, dış şut tehditi, özetle hücumdaki yetenekleri ile ön plana çıkan bir oyun kurucu. Yanında oynayacak Hudson’ın da savunmada eksilerinin bulunması koç Aktaş’ın guard savunmasında işini zorlaştıracaktır. Ancak Robinson organizatör kimliğini skorer kimliği ile beraber dengeleyebilir ve Hudson’ın da işin içine girmesini sağlayabilirse o zaman bu ikilinin savunmada getirdiği zaaflardan çok hücumdaki performansları ile rakiplere nasıl bela olduğunu konuşabiliriz! Ayrıca Robinson’ın tepe ikili oyunlarında devrilen uzunları ne kadar iyi beslediğini biliyoruz ve Oturu ile aralarındaki köprüyü kurabilirlerse buradan da çok ekmek yer Merkezefendi. Özetle tempolu oynamayı seven, ele avuca sığmayan, ligimizin yeni Küçük Dev Adamı olmaya aday bir isim Robinson. Özellikle Denizli’deki maçlarda taraftarın yarattığı nefis atmosferle beraber bizlere keyifli performanslar izlettireceğini düşünüyorum.
