BKT EuroCup B grubu 18. ve son hafta mücadelesinde temsilcimiz Türk Telekom konuk olduğu Slask Wroclaw karşısında 70-86’lık skorla rahat bir galibiyet elde etti.
Temsilcimiz bu sonuçla play-off şansını korudu. Bileti kapabilmemiz için 2 ihtimal var; Trento’nun deplasmanda Aris’e kaybetmesi gerekiyor, eğer kazanırsa o zaman Buducnost’un da evinde Granca’yı yenmesi gerekiyor. Polonya ekibi ise grubu son sırada bitirerek bu sezon Avrupa defterini kapattı.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde James Palmer 22 sayı, 6 ribaund, 4 asist ile öne çıkarken, Tyrone Wallace 17 sayı, 6 ribaund, 7 asist, 4 top çalma, Steven Enoch 15 sayı, 10 ribaund, 2 asist ve Jarrod Jones 12 sayı, 5 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Ev sahibi ekipte ise Dusan Miletic 20 sayı, 11 ribaund ile en skorer isim olurken, Jakub Niziol 14 sayı, 4 ribaund ve Hassani Gravett 13 sayı, 4 ribaund, 3 asist ile direnen diğer isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Temsilcimiz maça savunmada istediği gibi başlayamadı ve rakibin tempo yapmasına izin verdiğimiz gibi içerde Miletic’i de durdurmayınca TV molasına girilirken 16-9 geriye düşmüştük. Ardından hızlıca reaksiyon vermeyi başardık. Savunmada vidaları sıkamasak da hücumda Palmer ve Wallace’ın devreye girmeleri ile bir seri yakalayıp maça ortak olduk. İki takımın da savunmada çok yumuşak kaldığı, tempolu geçen çeyreği temsilcimiz 26-27 önde tamamlamayı başardı. İkinci çeyrekte Wallace, yay gerisinden kaçırmadan atmayı sürdürürken, Enoch’u da çember altında devreye soktuk. Amerikalı uzun savunmada Miletic karşısında sorun yaşamaya devam etse de hücumda üretken oynayarak ezilmedi rakibine. Polonya ekibi zaman zaman Niziol ve Gravett’dan da ekstra katkı alıp maça tutunmaya çalışsa da temsilcimiz yerli oyuncuları da devreye sokarak artı savumayı sertleştirip bu çeyrekte sadece 14 sayıya izin vererek soyunma odasına 40-50’lik skorla önde girmeyi başardı.
Üçüncü çeyrekle beraber bir düşüş yaşadı temsilcimiz, soyunma odasından istediğimiz gibi dönemedik… Brown’dan bir türlü katkı alamamamız ve hücumda asistler üzerinden skor üretimimizin düşmesi, Polonya ekibinin sertleşen savunması karşısında tıkanmamıza neden oldu. Yine Palmer ile Wallace’un bireysel çabaları ile skora tutunmaya çalıştık ama hücumda pas trafiğini kuramayıp ritmimizi kaybedince sadece 15 sayıda kaldığımız ve savunmada düşünce tam 27 sayı yediğimiz bu çeyrekte farkın azalmasına engel olamadık, yine de ilk 30 dakikayı 57-65 önde geçtik. Final çeyreğine de Slask iyi başlayan taraf oldu, ilk dakikalarda 8-0’lık bir seri yakaladı ev sahibi. Ancak nihayet savunmada reaksiyon gösterdik ve çaldığımız toplarla bulduğumuz hızlı hücum sayıları sayesinde biz de onlara 0-7’lik seriyle cevap verdik ve farkı yeniden çift haneli farklara çıkardık. Kalan bölümde de direnci kırılan rakip karşısında rahat bir oyunla farkı arttırdık, 70-86’lık skorla net bir galibiyete imza attık.
