27 Nisan 2024

Maç Sonu Analizi: Fenerbahçe, Belgrad Deplasmanında Dağıldı!

Turkish Airlines Euroleague 8. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, konuk olduğu Kızıl Yıldız karşısında 87-56’lık skorla tam anlamıyla dağıldı!

Bu sonuçla Sırp ekibi derecesini 3-5 yaptı ve 14. sıraya yükseldi. Fenerbahçe Beko ise 5-3 ile 5. sıraya geriledi.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Hanga’dan yoksun olan ve Napier’i sadece 1 dakika kullanıp, sakatlığa kurban veren Kızıl Yıldız’da Milos Teodosic 18 sayı, 3 asist ile öne çıkarken, Joel Bolomboy 14 sayı, 2 ribaund, Nemanja Nedovic 12 sayı, 4 ribaund, 5 asist, Yago dos Santos 11 sayı, 4 ribaund, 4 asist ve Stefan Lazarevic 11 sayı, 3 ribaund ile galibiyeti getiren başlıca isimlerdi.

Guduric, Sertaç, Pierre ve Calathes’den yoksun olan temsilcimizde ise Nigel Hayes-Davis 12 sayı, 3 ribaund ile yegane çift haneli skor üretebilen isim olurken, Johnathan Motley 8 sayı, 4 ribaund, 2 asist ve Tarik Biberovic 7 sayı, 2 asist ile direnmeye çalışan diğer isimler oldular.

EDİTÖR YORUMU:

Kızıl Yıldız maça hızlı başladı ve savunmamız yerleşmeden buldukları geçiş hücumları ile öne geçtiler. Hem Calathes hem de Guduric’in olmaması temsilcimizin hücumda pas trafiğini kurmasını zorlaştırdı, Madar omuzlarındaki ağır yükü Partizan maçından sonra da burada kaldıramayacağının sinyallerini ilk dakikalardan verdi… Yarı saha hücumlarında ritmimizi bulamadık ve zorlama birebirlere kaldık. Savunmada ikili oyunlar üzerinden Bolomboy’a çözüm üretemeyince ilk çeyreği 25-16 geride geçtik. İkinci çeyrekte de üretkenlik konusundaki sıkıntılarımız devam edince savunmada daha da iştahlanan ev sahibi farkı 14 sayıa kadar çıkardı… Napier’in erkenden sakatlanması ile dakikaları artan Teodosic, üst üste üçlüklerle takımının farkı açmasına liderlik etti. Hücumda zaten sorun yaşadığımız devrede, savunmada da vidaları sıkamayınca soyunma odasına 45-26 gibi can sıkıcı bir skorla gittik.

İkinci yarının başında savunmada işleri biraz daha sertleştirdik ve en azından kolay basketlere izin vermedik. Ama hücumda ne Dorsey ne de Wilbekin sorumluluk alıp takımı toparlayamadı, zorlama atışlara devam edince farkı kısmen erittiğimiz dönemde geri dönüşü devam ettiremedik ve Teodosic liderliğinde hücumda her istediğini yapan Kızıl Yıldız son çeyreğe de 60-40 önde girdi. Son çeyrekte ise tamamen dağılmış, erkenden havlu atmış bir takım vardı maalesef… Madar, Dorsey, Wilbekin, Motley, Hayes-Davis, Papagiannis kendilerine yakışmayacak şekilde maçı kafalarında bitirdiler ve tam 31 sayı farkla, 87-56’lık skorla hezimete uğradılar!

Öncelikle bu facia yenilgiyi eksiklere bağlamak büyük haksızlık olur. Neden haksızlık diyorum çünkü Fenerbahçe kadrosunda çok önemli yıldızlar var ama maalesef bu maçta kimliklerini evde unutmuşlardı! Ayrıca Kızıl Yıldız da Hanga ve Napier gibi iki önemli isminden yoksundu. Bu maç şunu gösterdi ki Fenerbahçe aslında göründüğü kadar yüksek dirençli bir takım değil. Bu yenilgiyi bir ders olarak alıp, takımı tekrar savunma odaklı yapıya çekmek koç Itoudis’in en önemli görevi olacak. Umarım maçtan sonraki açıklamasında “Bizim günümüz değildi” gibi basit bir ibareye kendisi inanmamış ve oyuncularına da bu bakış açısıyla geri bildirim vermemiştir! Ayrıca Calathes’i eleştirip, Madar’ı göklere çıkaran fanatikler de sanırım Yunan guardın halen ne kadar önemli bir hücum silahı olduğunu, o yokken uzunların ne kadar etkisiz kaldığını da görmüşler ve anlamışlardır… Daha önce defalarca kez belirttiğim gibi Madar iyi bir ikinci guard ama kesinlikle Final Four hatta play-off hedefleyen bir takımın ana oyun kurucusu olacak seviyede değil. Ayrıca Wilbekin ve Dorsey’nin de şu maçta sergilediği basketbolun aldıkları bol sıfırlı kontrata hiç ama hiç yakışmadığını net olarak söyleyelim… Sorumluluktan kaçtılar, takımı yalnız bıraktılar! Özellikle Wilbekin’in lider oyuncu statüsünden ne kadar uzakta olduğunu bir kez daha gördük…