NBA Doğu Konferansı mücadelesinde Chicago Bulls Çarşamba günü saat 04:00’da Philadelphia 76ers ile karşılaşacak.
United Center’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🔴 Chicago Bulls: Beklentilerin Üzerinde, Dengeli Bir Başlangıç
Sezona beklentilerin çok ötesinde giren Chicago Bulls, şu ana kadar ligin en dikkat çekici hikâyelerinden birini yazıyor. Yaz döneminde playoff yarışında olmayı hedefleyen ama büyük hedefler belirlemeyen Bulls, sezonun ilk haftalarında adeta patlama yaptı. Detroit Pistons galibiyetiyle başlayan bu ivme, Orlando Magic, Atlanta Hawks, Sacramento Kings ve New York Knicks zaferleriyle beş maçlık bir galibiyet serisine dönüştü. Bu seriyi sona erdiren ise yine Knicks oldu — Madison Square Garden’da 128–116’lık skorla alınan mağlubiyet, sezonun ilk kaybı olarak kayıtlara geçti. Buna rağmen Bulls’un genel performansı, şu anda Doğu Konferansı’nda üst sıraları zorlayan bir takım seviyesinde.
İstatistiksel açıdan bakıldığında, Chicago’nun başarısı tesadüf değil. Takım, hücum verimliliğinde ligin beşinci, savunmada ise on birinci sırasında yer alıyor. Bu çift yönlü denge, koç Billy Donovan’ın sisteminin ne kadar oturduğunu gösteriyor. En dikkat çekici nokta ise top paylaşımındaki olgunluk. Bulls, şu anda asist yüzdesinde NBA’de üçüncü sırada, yani hücumlar büyük oranda paylaşım üzerinden işliyor. Bu sistemin merkezinde ise adeta bir “modern oyun kurucu forvet” profiline dönüşen Josh Giddey bulunuyor. Avustralyalı yıldız, sezona mükemmel bir formda girdi: 22.2 sayı, 9.3 ribaund, 8.7 asist ortalamalarıyla oynayarak neredeyse triple-double seviyesinde üretim yapıyor.
Giddey’nin etkili pas dağıtımı, hem tempo hem de spacing açısından Bulls’u başka bir seviyeye taşıdı. Özellikle Nikola Vučević ile kurduğu ikili oyun bağlantısı takımın hücum akışını zenginleştirdi. Vučević, Knicks karşısında 17 sayı ve 14 ribaund ile mücadele ederken pota altında istikrarlı bir üretim kaynağı olmaya devam etti. Ancak sakatlıklar takımın derinliğini etkiliyor; Coby White ve Zach Collins’in yokluğu, guard rotasyonunu zayıflattı. Buna rağmen Bulls’un rotasyon derinliği, Donavan’ın farklı beşlerle tempo korumasına imkân tanıyor. Bu dinamizm, Chicago’yu erken dönemde ligin en dengeli takımlarından biri haline getirdi.
🔵 Philadelphia 76ers: Gençlik Enerjisiyle Yeniden Doğuş
Geçen sezonun hayal kırıklığından sonra Philadelphia 76ers, bu yıl adeta yeni bir sayfa açtı. Takım içi atmosferdeki pozitif enerji, sahaya da yansımış durumda. Sezona Boston Celtics ve Charlotte Hornets karşısında alınan iki zorlu galibiyetle başlayan Sixers, ardından Orlando Magic ve Washington Wizards karşısında çok daha rahat kazandı. Bu dört maçlık seri, onların özgüvenini yukarı taşıdı. Serinin ardından Celtics’e karşı alınan yenilgi kısa süreli bir duraksama gibi görünse de, takım Brooklyn Nets karşısında 129–105’lik etkileyici bir galibiyetle hızlıca toparlandı.
Bu maçta sezonun en etkili bireysel performanslarından biri Kelly Oubre Jr.’dan geldi. Tecrübeli forvet 29 sayı atarak hem hücumda hem savunmada fark yarattı. Tyrese Maxey ise bir kez daha takımın lideri olduğunu kanıtladı — 26 sayı, 7 asist, 6 ribaund istatistikleriyle iki yönlü mükemmel bir performans sergiledi. Maxey’nin oyun kontrolü, koç Nick Nurse’ün yeni sisteminin temel direği haline geldi. Onunla birlikte yükselişe geçen V.J. Edgecombe, özellikle yarı sahada etkili penetreleriyle oyunun temposunu değiştirebilen bir genç yetenek olarak dikkat çekiyor.
Philadelphia’nın sezona getirdiği en büyük değişim, hücumdaki çeşitlilik. Takım şu anda ligin en iyi ikinci hücum verimliliğine (offensive rating) sahip. Top dolaşımı hızlandı, spacing çok daha verimli hale geldi ve bench katkısı da genişledi. Ancak savunma tarafında aynı başarıdan söz etmek zor. Defansif reytingte 19. sırada yer alıyorlar. Bu durumun ana nedeni, Paul George ve Dominick Barlow gibi önemli iki savunmacının sakatlığı. Nurse’ün amacı, genç kadro enerjisini savunmada organize bir yapıya dönüştürmek — zira hücumda ne kadar üretken olsalar da, şampiyonluk adayı seviyesine çıkmaları için savunma direncini artırmaları şart.
⚖️ Genel Değerlendirme: İki Formda Hücum, İki Farklı Kimlik
Bu karşılaşma, Chicago Bulls’un paylaşım temelli kolektif hücumu ile Philadelphia 76ers’ın dinamik genç liderliğine dayalı tempolu oyunu arasında geçecek. İki takım da sezona güçlü başladı ve istatistiksel olarak ligin en üretken hücumlarından birine sahip. Ancak temel fark, Bulls’un takım bütünlüğüyle oynaması; Sixers’ın ise bireysel yıldız performansları üzerinden skor bulması.
Josh Giddey’nin oyun kuruculuğu, Bulls’un tempoyu kontrol etmesini sağlayabilir. Chicago, top paylaşımında ligin en iyilerinden biri olduğu için Sixers’ın savunma zaaflarını kolayca hedefleyebilir. Öte yandan, Tyrese Maxey ve V.J. Edgecombe ikilisi, yüksek tempo ve geçiş hücumlarında Chicago savunmasını zorlayacak. Philadelphia’nın dış şut yüzdesi ve hızlı hücum etkinliği, onların en büyük silahı.
Bu mücadelede ritmi kim belirlerse avantajı eline geçirecek. Bulls, yarı saha hücumlarını iyi oynayan bir takım; 76ers ise açık alanda durdurulması zor bir güç. İki farklı hücum felsefesinin çarpışacağı bu maç, seyir zevki açısından da sezonun erken döneminde öne çıkan eşleşmelerden biri olacak. Chicago’nun istikrarlı top paylaşımı ile Philadelphia’nın genç enerjisi, Doğu Konferansı’nda güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek bir maçın zeminini hazırlıyor.
