Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 5. hafta mücadelesinde Aliağa Petkimspor Pazar günü saat 18:00’da Mersin SK ile karşılaşacak.
Enka Spor Salonu’nda oynanacak ve her zamanki gibi beIN Sports 5 ekranlarında yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte mercek tutalım, keyifli okumalar.
🏠 Petkim Spor: Kaliteli Şutlar, Hatalı Kararlar
Petkim Spor, sezona beklentilerin altında bir başlangıç yaptı. Altı resmi maç sonunda sadece iki galibiyet elde eden İzmir ekibi, hem Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi hem de FIBA Europe Cup maratonunu kaldırmakta zorlanıyor. Sezonu Karşıyaka karşısında açılış galibiyetiyle başlamaları umut vericiydi, ancak sonrasında gelen üç yenilgi, moral anlamında takımı geriye itti. Bu mağlubiyetlerin Fenerbahçe, Galatasaray ve Türk Telekom gibi güçlü rakiplere karşı gelmiş olması, tabloyu biraz hafifletse de takımın ritmini bulmakta zorlandığı açıkça görülüyor.
Petkim’in Avrupa sahnesindeki performansı da benzer bir istikrarsızlık çiziyor. FIBA Europe Cup’ta 1–1’lik dereceleri bulunuyor, ancak bu tempoyu sürdürmek onlar için kolay olmayacak. Kadro derinliği sınırlı olan bir takım için haftada iki maç oynamak ciddi fiziksel yük anlamına geliyor. Bu durum, sezon ilerledikçe lig performansını olumsuz etkileyebilir. Avrupa kupalarında oynamanın prestiji kuşkusuz önemli, ancak rotasyonu dar olan takımlar için bu tempo çoğu zaman verimden çok yorgunluk getiriyor.
İstatistiksel olarak bakıldığında Petkim Spor’un oyun yapısı oldukça çelişkili. Takım şut yüzdesi bakımından ligin en elit ekiplerinden biri — yaklaşık %50 saha içi, %40 üçlük ve %90 serbest atış isabeti ile oynuyorlar. Ancak bu yüksek isabet oranları, top kayıplarını telafi edemiyor. Petkim, neredeyse her dört hücumdan birinde top kaybı yapıyor, bu da tüm verimliliği gölgeliyor. Yani bir yandan ligin en iyi şut atan takımlarından biri, öte yandan top kaybı yüzünden kendini sabote eden bir takım. Bu kadar yüksek top kaybı oranıyla maç kazanmak, özellikle temposu yüksek rakiplere karşı imkânsız hale geliyor.
Ayrıca dikkat çeken bir diğer detay, serbest atış çizgisinden çok az faydalanmaları. Maç başına sadece 11 serbest atış denemesi ile ligin en düşük oranına sahipler. Bu durum, takımın potaya yeterince agresif gitmediğini ve fazla dış şut odaklı oynadığını gösteriyor. Martynas Sajus’un boyalı alandaki etkinliği, bu açığı kapatmada kilit rol oynayabilir, ancak guard hattının pas temposunu artırması gerekiyor. David Efianayi ve Yannick Franke gibi isimler hücumda yüksek verim sağlasa da, top paylaşımında daha dengeli bir yaklaşım olmazsa bu istatistikler sonuçlara yansımıyor.
Petkim Spor’un temel sorunu net: karar verme süreçleri. Eğer top kayıplarını azaltabilir ve hücumda daha sabırlı oynayabilirlerse, güçlü rakiplere karşı dahi yarışabilirler. Ancak aksi halde, yüksek şut yüzdeleri bile onları kurtarmaya yetmeyecek.
🔵 Mersin: Yavaş Tempodan Modern Avrupa Basketboluna Geçiş
Mersin cephesinde tablo daha dengeli ve umut verici. Sezonun başında üst üste alınan üç mağlubiyet, ilk bakışta moral bozucu görünse de, bu yenilgilerin Beşiktaş, Unicaja Malaga ve Bahçeşehir Koleji gibi güçlü rakiplere karşı geldiğini unutmamak gerek. Bu dönemi atlatan Mersin, sonrasında Oostende ve Tofaş karşısında aldığı iki önemli galibiyetle toparlanma sinyalleri verdi. Özellikle Tofaş deplasmanındaki 84–80’lik galibiyet, takımın özgüvenini yeniden inşa etti.
Geçtiğimiz sezon yavaş tempolu ve kontrollü basketboluyla dikkat çeken Mersin, bu sezon FIBA Şampiyonlar Ligi (BCL) temposuna uygun şekilde daha modern bir oyun anlayışına geçti. Kadro derinliğini artıran kulüp, yaz döneminde önemli transferlerle rotasyonu güçlendirdi. Bu isimlerin başında gelen Anthony Cowan, takımın skor lideri konumunda. Her maçta en az 14 sayı bulan guard, hücumun ritmini belirleyen isim. Onun yanında tecrübeli oyun kurucu Justin Cobbs, sezona yavaş başlamış olsa da son haftalarda ritmini buldu ve özellikle set hücumlarında takımı yönlendirmede etkili oldu.
Mersin’in en dikkat çeken istatistiksel özelliği, Petkim’e kıyasla iki kat fazla serbest atış kullanması. Bu, onların potaya çok daha sık gitmesi ve fiziksel teması zorlamasıyla açıklanabilir. Ancak bu avantajın karşısında önemli bir dezavantaj da var: Mersin, dış şutlarda ve genel saha içi isabetinde Petkim kadar verimli değil. Bu nedenle hücumda zaman zaman ritim kayıpları yaşayabiliyorlar. Buna rağmen savunmada gösterdikleri direnç, özellikle geçiş savunmasında hızlı geri koşmaları, rakiplerin tempoyu dikte etmesini engelliyor.
Koç Can Sevim, bu sezonun başında yaptığı açıklamalarda “kontrollü hücumdan koşan basketbola geçmek istediklerini” vurgulamıştı. Mersin’in bu dönüşümü halen tamamlanmış değil, ancak özellikle Cowan ve Cobbs ikilisinin liderliğinde doğru yolda oldukları görülüyor.
⚖️ Genel Değerlendirme: Tempo – Verim Dengesi Üzerine Bir Mücadele
Bu karşılaşma, iki farklı oyun felsefesinin çarpışması niteliğinde olacak. Petkim Spor, yüksek şut yüzdesine rağmen düşük tempolu ve hataya açık bir oyun oynarken; Mersin, agresif pota saldırıları ve tempolu hücumlarla fark yaratmaya çalışıyor.
Petkim’in avantajı, şut kalitesi ve ev sahibi olmanın getirdiği ritim kontrolü. Ancak bu avantaj, top kayıplarıyla kolayca kaybedilebilir. Mersin ise daha fazla serbest atış ve daha geniş bir rotasyonla, fiziksel açıdan rakibine üstünlük kurabilir. Hücumda Cowan ve Cobbs ikilisinin tempo kontrolü, Mersin’in ritmini belirleyecek. Petkim tarafında ise topu doğru paylaşmak ve Franke (veya Efianayi’in) bireysel performansına bağımlı kalmamak hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak bu maç, sadece skor tabelasında değil, aynı zamanda ritim yönetimi ve karar kalitesi açısından da belirleyici olacak. Petkim’in verimliliği mi yoksa Mersin’in agresifliği mi ağır basacak, bunu hücum temposu değil, topun değerini bilen taraf belirleyecek. 🏀
