25 Nisan 2024

Ergin Ataman: “Türk Basketbolu Son Yıllarda Çok İvme Kaybetti”

Geçtiğimiz sezonu Turkish Airlines EuroLeague ve ING Basketbol Süper Ligi’nde şampiyon olarak noktalayan Anadolu Efes’in baş antrenörü Ergin Ataman DHA’ya özel bir röportaj verdi.

Sözlerine Fenerbahçe Beko’da yaşayan antrenör değişikliğiyle ilgili görüşlerini belirterek başlayan Ataman Kokoskov’un yerine gelen Djordjevic hakkında şunları söyledi:

“Fenerbahçe’nin göstereceği performansa benim yorum yapmam doğru olmaz. Kokoskov bana göre kendisini ispat etmiş çok iyi bir antrenör. Slovenya Milli Takımı’yla Avrupa’da şampiyon olarak gösterdi. NBA’de de baş antrenörlük kariyeri olan bir antrenör. Çok iyi, düzgün ve sevdiğim bir insan. Tercihini yeniden NBA’den yana kullandı. Ona başarılar diliyorum.

“Djordjevic’i de yakından tanıyorum. Benim bir dönem en beğendiğim oyunculardan bir tanesiydi. Efes’te Koraç Kupası döneminde Aydın Örs’lü yıllarda bizde Naumoski vardı, rakip takımlarda da Djordjevic vardı. Bologna’da, Milano’da oynadığı maçlar efsaneydi. Avrupa basketbolunun en önemli oyun kurucularından bir tanesiydi.”

“Sonrasında antrenörlükte de oldukça başarılı oldu. Büyük takımlar çalıştırdı. Mesela Sırbistan Milli Takımı’nı çalıştırdı. Bu çok önemli bir olay. Yıldızlar topluluğunu çalıştırdı. Geçtiğimiz sezon Bologna’yı çok uzun yıllar sonra İtalya’da şampiyon yapmayı başardı. Bana göre o da çok kariyerli ve iyi bir antrenör. Tabii burada önemli olan bir istikrar sağlanması. Bazen dünyanın en iyi antrenörünü getiriyorsunuz, takımla uyum sağlayamıyor bazı dönemlerde. Bazen de ismi duyulmamış, yeni, genç antrenörlerin çok önemli başarılar kazandığını görüyorsunuz. Bunu zaman içerisinde göreceğiz. Djordjevic’in Fenerbahçe’yle yapacağı işleri zaman içinde göreceğiz. Dediğim gibi, iyi bir antrenör. Katkı vereceğini düşünüyorum Türk basketboluna. Sadece başarı anlamında değil. Oyun kurucu eksiğimiz var diye hep söylüyoruz. Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından birisi, mutlaka orada oyun kurucu yetişmesine ciddi katkı sağlayacaktır”

“Anadolu Efes’te Çok Mutluyum”

Yaz döneminde Avrupa’dan teklifler aldığını aktaran Ergin Ataman, Anadolu Efes’te çok mutlu olduğunu ve buradan ayrılmayı düşünmediğini şu şekilde dile getirdi:

“Ben Anadolu Efes’te geçtiğimiz sezon daha play-offları oynamadan sözleşmemi 2 yıl daha uzattım. Ondan sonra Final Four’a kaldık ve şampiyon olduk. O dönemlerde bazı kulüpler, sezon sonu için görüşmek adına menajerime haber gönderdi. Ama ben Efes’te çok mutluydum, burada bir istikrar sağladık, en üst yönetimden, malzemecimize kadar aile havası yarattık. Ben de teknik olarak bu takımın lideri olarak, bırakıp gitmeyi hiçbir zaman düşünmedim. Bunun için de böyle resmi bir transfer görüşmesi kimseyle yapmadım. Efes de benimle devam etmek istedi. Daha play-offları oynamadan sözleşme imzalamıştık. Şampiyonluk sonrası uzayan bir sözleşme değildi bu. Sezon içerisinde uzatılan bir sözleşmeydi. Onun için de resmi bir transfer teklifi almadım. Haber gönderen kulüpler Avrupa kulüpleriydi. NBA’den herhangi bir teklif almadım.”

İtalyan kulübü Fortitudo Bologna’ya yatırımcı olacağı yönünde basında çıkan iddiaları kesin bir dille yalanlayan Ergin Ataman, ne kulübün başkanını şahsen tanıdığı ne de herhangi temasta bulunduklarını yalanladı.

“Türkiye Ligi’nin Marka Değeri Çok Aşağı Çekildi”

ING Basketbol Süper Ligi’nde sezon başında yaşanan yayıncı krizine değinen Ataman konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Ben basketbol antrenörüyüm ama İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İş hayatım var, ekonomiyle yakından ilgilenen bir kişiliğim var. Ben Türkiye Ligi’nin marka değerinin yıllar içerisinde çok aşağı çekildiğini düşünüyorum. Mantıklı bir açıklaması yok. Türkiye’de bugün basketbolda Fenerbahçe ve Efes, EuroLeague’de şampiyon oldular, takip ediliyor. Salonlar dolu. Karşıyaka, FIBA Şampiyonlar Ligi’nde final oynadı, dolu. Anadolu’daki kulüplere bakıyorsun, Bursa’da TOFAŞ, Ankara’da Türk Telekom, maçlara ilgi var. Çocuklara bakıyorsun, spor okulları, basketbol okulları doluyor, taşıyor. E sen bu ligdeki rekabeti, kulüplere gelir getirecek bir şekle getiremiyorsan, o zaman burada marketing’de ciddi bir hata var demektir.”

“Bu 3-4 sene önce böyle değildi. Yavaş yavaş, yavaş yavaş çok dip noktalara kadar düştük. Bir anlaşma sağlandığını biliyorum ama rakamları bilmiyorum. Daha önce konuşulan rakamlar çok komik rakamlardı. Futbolla basketbol arasında 100 kat fark olabilir, ama 1000 kat fark olmamalı. Böyle bir şey yok, böyle bir fark yok. İlgi anlamında da yok. Zaten basketbolun aldığı başarılar çok çok üzerinde, basketbolun voleybolun aldığı başarılar. Ama demek ki bunu yeterince, işi bu olan kurumlar pazarlayamadılar, rekabet yaratamadılar. Sonuçta bu noktaya gelindi. Şimdi bildiğim kadarıyla iki kuruluş almışlar ama rakamları bilmediğim için bir şey söyleyemiyorum.”

“Türk Basketbolunun Değerini Yukarı Çekecek Bir Ekibe İhtiyaç Var”

Önümüzdeki günlerde yapılacak TBF’nin olağan seçimli genel kurulu hakkında da açıklamalarda bulunan deneyimli antrenör, ülke basketbolunun değerini yeniden yukarı taşıyacak bir ekibe ihtiyaç olduğunu şöyle dile getirdi:

“Adı üzerinde seçim. Türk basketbolunu yönetmeye aday olan, projelerini sunan bütün dostlarımız buna aday olabilirler. Ben hepsine başarılar dilerim. Ben bir delege değilim, profesyonel bir antrenörün. Ama burada seçime katılacak olan delegelerin, bu başkan adaylarının bugüne kadar yaptıklarını, bundan sonra yapmayı vadettiklerini değerlendirip karar vereceklerdir. Hepsi çok değerli arkadaşlar. Hepsiyle de geçmişte çalıştım. Antrenör oyuncu olarak da çalıştım, antrenör başkan olarak da çalıştım. Erman ağabeyle rakip olarak da çalıştım. Böyle bir yola soyunmuşlar, hepsine başarılar diliyorum. Türk basketbolu ciddi bir ivme kaybetti. Özellikle ligin değeri açısından, milli takımlarımızın aldığı sonuçlar açısından, son 5-6 yılda çok ciddi bir değer kaybetti. Yeniden bu heyecanı yaratacak, voleybolun yaptığı gibi yeniden bunu yukarı çıkarabilecek bir ekip, hedefini yukarı koyacak bir ekip. Bu önemli. Sadece koltuğu dolduracak bir ekip değil. Projeleriyle cesurca, Türk basketbolunu, milli takımlar düzeyinde, ligin marketing değeri düzeyinde, 5-6 yıl öncekine değerine taşıyacağız demeli. Bununla ilgili sağlam projeler üretip bunu sonuçlandırmaları gerek. Hepsi dostumuz, arkadaşımız”

DHA