6 Mayıs 2024

Analiz: Milli Takım, Devşirmeler ve Olimpiyat Ön Elemeleri Üzerine…

A Milli Takımımız, 12 Ağustos’da ev sahibi avantajıyla beraber 2024 Paris Olimpiyatları ön eleme turnvusında önemli bir sınav verecek.

Ay-Yıldızlılar Paris biletine giden ilk yolda yani ön eleme turunda ev sahibi avantajıyla başlayacaklar turnuvaya. Rakiplerimize baktığımızda sezon içerisindeki milli takım pencerlerinde olduğu gibi normal şartlarda NBA ve hatta Euroleague oyuncularımız olmasa bile geçebileceğimiz takımlar olduklarını belirtmek lazım.

Bunu neden söyledim çünkü bazen ülke olarak herşeyi milli mesele yapmak konusunda üstümüze yok… Elbette her oyuncunun kampa katılması, ay-yıldızlı formayı giymesi milli bir görevdir, bundan keyfi kaçmak asla olmaz. Ama bir diğer taraftan da burada faydalı olamayacaksa mental ya da fiziksel olarak sorunları varsa affını istemesi takıma zarar vermeyeceği gibi bir noktada fayda da sağlayabilir.

Eğer mevzubahis bir büyük turnuva yani Eurobasket, Dünya Şampiyonası ya da Olimpiyatlar olsaydı elbette o zaman milli formayı giyemeyen ve bunu fiziksel sakatlığa sağlık raporuyla bağlamayan her sporcuya tepkimiz farklı olurdu. Tabi bu bizim sporcularımız yani Türk sporcular için geçerli. Ancak devşirme statüsündeki oyunculara gelince onların maç ya da turnuva seçme şansları yok. Eğer doktor raporuyla sakatlıkları tescillenir ve oynayamayaz denirse ne ala ama bunun dışındaki başka bir sebebin keyfi olduğunu düşünüyorum. Çünkü elde ettikleri devşirme haklarıyla resmi olarak açıklanmasa da maddi imtiyazlar elde ettiklerini ayrıca bu sayede BSL’de de yerli statüsünde oynadıkları için çok daha yüksek kontratlara imza attıklarını biliyoruz. Bu konuyu bu şekilde noktalayalım…

Şimdi elimizdekilere, yani turnuvada yer alacak kadromuza ve sistemimize bir bakalım. Larkin ve Wilbekin’den sonra Doğuş’un da sakatlanarak kadro dışı kalmasıyla beraber topla yaratabilecek ve takımı organize edecek oyuncu bakımından oldukça sınırlıyız. 1 numarada Kenan ile Berk yükü çekecekler ve Furkan ile Şehmuz onlara destek olmaya çalışacaklar. Furkan demişken onun hazırlık maçlarındaki performansı gerçekten keyfimizi yerine getirdi. Dış şutlardaki yüksek isabet oranı ve sorumluluk alarak gerektiğinde liderliği üstşenmesi çok değerliydi. Onuralp de yavaş yavaş ısınıyor milli formaya ve ondan da yüksek enerjisi, atletimiz artı skorer kimliği ile beklentimiz yüksek elbette. Pota altında ise İstanbul’da yer alacak diğer 7 takımdan bir değil birkaç gömlek üstün olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sertaç, Ercan, Sadık Emir, Ömer Faruk ve tabiki Alperen ile nefis bir rotasyona sahibiz. Özellikle Alperen ve Ömer Faruk’un altını çizmemiz gerekli. Tüm hazırlık maçlarında forma giyen Ömer Faruk, tıpkı Miami’de kendisine süre verildiği gibi bir double-double canavarına dönüşmüş durumda. Her iki pota altında da tam bir ribaund makinası ve rakip boyalı alanda potaya yakın topla buluştudunda durdurulması zor bir silah. Alperen’e ise ayrı bir parantez açmamız lazım. Yaratıcı kısa eksiğimiz olan bu kadroda alçak posttan yaptığı servislerle oyunumuzu başka bir boyuta taşıdığı gibi sırtı dönük birebirleriyle de rakip savunmaların korkulu rüyası oldu. Ömer Faruk ile beraber tam alamıyla ikiz kuleleri oluşturacaklar!

Evet kısa rotasyonumuz epey eksik belki ama bu sadece Olimpiyatlar için oynanan bir “ön eleme” turnuvası! Yani artık bu seviyelerdeki rakiplere karşı devşirmelerimiz gelmedi, Cedi neden kadroda yoktu vs gibi bahanelere sığınmak bize yakışmaz, bu çocuklara büyük haksızlık olur! Furkan, Onuralp, Alperen, Sertaç, Ömer Faruk gibi isimler var ellerimizde karşımızda sikletimize uygun seviyede bir rakip olmayacak. Ben Polonya ile oynadığımız hazırlık maçının güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum ve gerek ikili oyunlarla gerekse alçak posttan bulacağımız birebirlerle uzunlarımızı ne kadar çok kullanabilirsek rakipleri o kadar rahat domine edeceğimizi öngörüyorum. Normal şartlarda bu kadronun hakkı fazla zorlanmadan bu grubu lider bitirmek ve gelecek sezon düzenlenecek eleme turuna kalmak olacaktır!