16 Nisan 2024

Toni Kukoc: “Hall of Fame Olmak En Büyük Onurdu”

Geçtiğimiz Eylül ayında düzenlenen törenle şöhretler müzesine seçilen Hırvat basketbol efsanesi Toni Kukoc, Sasha Chobanov’a özel bir röportaj verdi.

Verdiği röportajda, şöhretler müzesine seçilmesi, Chicago Bulls günleri, koçluk kariyeri ve Hırvat basketbolu hakkında açıklamalarda bulunan Toni Kukoc’un demecinden öne çıkan satır başları şu şekilde:

“Bu benim için sporumda tanındığım anlamına geliyor. Basketbolda Onur Listesi’ne girmekten daha büyük bir tanınma yoktur. Hall of Fame’e girersem harika, ama bu olmazsa, onsuz yaşayacağımı söyledim. Bu gerçekleştiğinde, çok mutlu hissettim. Kendimi o sırada basketbolun tüm önemli nesillerinin bir arada olduğu bir yerde, NBA’in 75. yılında buldum. Bill Russell’dan Oscar Robertson’a kadar… Bu insanlarla konuşmak bir zevkti, onları dinlemekten keyif aldım.”

“Dino Radja ve ben ayakta bir şey hakkında konuşuyorduk ve aniden Isaiah Thomas gülümseyerek yanımıza geldi ve bize onun favori oyuncuları olduğumuzu söylemeye başladı. O da bizimle fotoğraf çektirmek istedi. İtiraf etmeliyim ki biraz şok oldum çünkü Jordan’dan önce dünyanın en iyi oyuncusuydu ve Bulls’tan önce Detroit en iyi takımdı.”

“1990’larda Oyun Çok Daha Fizikseldi”

Günümüz basketboluyla 1990’larda oynanan oyunu kıyaslayan 53 yaşındaki Hırvat yıldız şunları dile getirdi:

“Benim zamanımda bazı şeyler bugün olduğundan daha fazla önemliydi. Bununla, çoğunlukla savunmayı kastediyorum. Fiziksel basketbola izin verildi, rakibinizi elinizle tutabilirsiniz. Detroit, Boston, New York, Indiana, Doğu’daki tüm takımlar o zaman benzer şekilde oynadı. O zamanlar Doğu’dan gelen takımların daha iyi savunma, Batı’dan daha iyi hücum oynadığı düşünülüyordu. Maçlar eskiden çok daha fizikseldi ama daha hızlı değildi. Bugün NBA en iyi oyuncuları korumak için çalışıyor.Artık Thomas, Bird veya Jordan’da olduğu gibi ağır fauller görmüyoruz. Bu normal. Kobe Bryant’ın neden kırık bir parmakla oynadığı sorulduğunda söylediği bir cümleyi çok beğendim. Verdiği demeçte, bazı insanların onu oynarken izleyebilmek için tüm yıl boyunca para topladığını ve bu nedenle sahadan çıkmasına izin verilmediğini söyledi.”

“Benim Zamanımda Avrupalı Oyunculara Önyargılı Bakılırdı”

NBA’de oynadığı dönemde Avrupalı oyunculara önyargılı davranıldığını aktaran Toni Kukoc, son zamanlarda bu algının değiştiğini şöyle vurguladı:

“Michael ve Scottie benim pozisyonumda oynamasaydı, inanıyorum ki çok daha büyük bir yıldız olurdum. Jordan geri dönmeden kulübe geldiğimde 30’ar sayı attığım maçlar oldu. Son zamanlarda NBA’in Avrupa’ya karşı tutumu değişti. Avrupalılar oynuyor, bazıları baskın ve ayrıca Avrupa’dan MVP oyuncularımız var. Sonuncusu Jokic. Benim neslim bugünkünden daha zayıf değildi ama şartlar farklıydı. Buna yanlış dönem demek zor ama birinin önce gidip buzu kırması gerekiyordu. ‘Gidelim, neyse’ diyen ilk biz olduk. Oraya gittik ve onlara oynamayı da bildiğimizi kanıtladık.”

Kendi oyun sitiline en yakın isim olarak Giannis Antetokounmpo’yu gördüğünü dile getiren Hırvat basketbol efsanesi şunları söyledi:

“Jokic harika, ama yine de ondan biraz daha hızlıydım ve daha fazla zıplayabilirdim (gülüyor). Tabii ki şaka yapıyorum. Birçok oyuncuda bazı benzerlikler görüyorum. Doncic sihirli anlar yaratırken, Jokic oyunu zekice okuyor. Her nasılsa bana en çok benzeyeni Giannis Antetokounmpo gibi geliyor.”

“Üst Düzey Oyunculardan Genelde İyi Koç Çıkmıyor”

Koçluk kariyeri hakkında da açıklamalarda bulunan Kukoc şunları kaydetti:

“Kariyerim gerçekten harika koçlar tarafından yönetildi ve her birinden çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. Ancak, daha sonra iyi antrenör olan çok az sayıda üst düzey oyuncu var. Gerçek oyuncular çoğunlukla mükemmeliyetçidir ve antrenmanlarda bazı şeylerin çok sayıda tekrarı nedeniyle, koçun maçlarda onlardan istediği her şeyi kolayca başarabilirler. Ama bir koç olarak bir oyuncuya beş kez bunu yapmamasını söylerseniz ve o yere basar basmaz, ona yapmamasını söylediğiniz şeyi tam olarak yaparsa, bu çılgınlık olur. Bunun beni deli edeceğini düşünüyorum.”

The Last Dance dizisi hakkında da yorumda bulunan Kukoc, Michael Jordan ile hiçbir sorun yaşamadığını ve Jordan’ın bir zorba olmadığını dile getirdi.

“Bana sürekli nasıl tepki vereceğimi göreceğimi görmek için takılırdı. Antrenmanlarda beni zorlardı. Bu, Michael için play-off döneminde ona hangi takım arkadaşlarının yardım edeceğini görmek için geliştirdiği bir yöntemdi. Örneğin Scottie Pipen takım arkadaşlarına her zaman nazik ve kibardı. İkisi birbirinden tamamen farklı karakterlerdi.”

“Allen Iverson, NBA’deki En İyi Oyunculardan Biriydi”

NBA’de oynadığı dönemde onu en çok etkileyen oyuncular arasında Allen Iverson’ı gösteren Toni Kukoc, yıldız oyuncu hakkında şu yorumda bulundu:

“Boyu ve gücü düşünürsek, Allen NBA’deki en iyi oyunculardan biri. Attığı gol kolaylığı ve pota altında hücum ettiği korkusuzluk büyüleyiciydi. Tek kusuru, takım arkadaşlarına asla tam olarak güvenmemesiydi.”

Son olarak Hırvat basketbolunun içinde bulunduğu durum hakkında konuşan 53 yaşındaki Kukoc, sözlerini şöyle noktaladı:

“Açıkçası Sırplar artık eskisi kadar elit değiller. Son Olimpiyat Oyunlarına katılmaya hak kazanamadılar. Hırvatistan küçük bir ülke ve doğru nesli bulamıyor. İyi bir takımın iyi bir nesile ihtiyacı vardır. Sadece birkaç iyi oyuncu yetmez. Bir NBA beşimiz var, bu yüzden kaliteli oyuncularımız var ama maçtan birkaç gün önce geldiklerinde pek bir şey yapamıyorlar. Bojan Bogdanovic, Ivıca Zubac ve Dario Saric tepeye oynayan takımlarda önemli roller üstleniyor. Fakat milli takımla birlikte yeterli zaman ve antrenman dönemini geçirmiyorlar.”

“Öte yandan bence sorun da insanımızın elde ettiğimiz başarılara alışmış olması. Sonsuza kadar böyle olacağını düşündüler. Bugün herkes oynuyor. Tokyo’da neler olduğuna bakın. Amerikalılar altın kazandı, ancak artık 40 sayılık fark yok. Slovenler oynuyor, Avustralyalılar, Brezilyalılar, Arjantinliler, Fransızlar. Basketbolda eskiden olduğu gibi ülkeler arasında büyük farklar kalmadı.”