Turkish Airlines Euroleague 30. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk ettiği FC Barcelona‘yı 88-74’lik skorla geçerek ilk maçtaki 8 faklı mağlubiyeti de telafi ederek ikili averajı kapmış oldu.
Bu sonuçla Fenerbahçe Beko derecesini 19-11 yaptı ve 4. sıraya yükseldi. Barça ise 20-10 ile 2. sırada yer almayı sürdürdü.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde Scottie Wilbekin 18 sayı, 2 asist ile yıldızlaşırken, Marko Guduric 13 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Nick Calathes 13 sayı, 4 ribaund, Nigel Hayes-Davis 12 sayı, 5 ribaund, 3 asist ve Tarık Biberovic 12 sayı, 2 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Misafir takımda ise Dario Brizuela 18 sayı, Nicolas Laprovittola 11 sayı ve Tomas Satoransky ile Willy Hernangomez 11’er sayıyla direnen başlıca isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Temsilcimiz maça yüksek enerjiyle ve agresif savunmayla başladı. Barça’ya kolay şansı vermeyip üstüne ribaundları da net alınca daha ilk dakikalardan mesajı vermiş olduk. Koç Saras’ın ilk çeyrekten geniş rotasyonu kullanarak takımın temposunu yukarıda tutması, dış şutlarda da yüksek yüzdeyle oynamamız farkın çift hanelere çıkmasına neden oldu ki zaten 10 dakikanın sonunda skor 23-11 lehimizeydi. İkinci çeyreğin başında rakibi tam anlamıyla domine ettik! Hücumda hiç sorun yaşamadık ve sanki Barça’nın savunması hiç karşımızda değilmiş gibi üretimimizi sürdürdük. Kenardan gelen farklı isimlerden skor katkısı almamız Barça’nın savunmasını daha da zorladı. Wilbekin ve Calathes liderliğinde adeta aktığımız bu çeyreğin ardından soyunma odasına 46-25 gibi net bir skorla önde girdik.
Ancak Barça beklendiği gibi soyunma odasından dönüşte bir reaksiyon gösterdi, bizim de farkın etkisiyle rehavete kapılarak işleri yumuşatmamız onların işine geldi. İlk yarının aksine takım olarak zayıf karnımız diyebileceğimiz hücum ribaundlarını zorlamaya başladılar. Savunmadaki direncimizin de düştüğü bu anlarda potamızaki ribaundları da verince fark erimeye başladı, 1-10’luk bir seri verdik rakibe… Çeyreğin son kısmında da Laprovittola’nın etkili hücumlarına engel olamadık ve fark bir anda tek hanelere düştü, final çeyreğine 62-57 önde girdik. Karar çeyreğinin başında Wilbekin sazı eline aldı ve skor yükünü adeta tek başına çekti, bu çeyrekteki 10 sayının 8 tanesine imzasını attı, hem de sadece 2 dakikada! Kazanmanın dışında ilk maçtaki 8 farklı mağlubiyeti de düşünen temsilcimiz savunmada zaman zaman zorlanıp basit faullerle rakibini çizgiye gönderse de hücumda istediğini alarak farkın kapanmasına engel oldu. Son bölümde Calathes de Wilbekin’e yardım edince farkı 15 sayının üstüne de çıkardık. Son bölümde hata yapmayan ve akıllı oynayan temsilcimiz 88-74’lük skorla kazanarak ikili averajda da rakibine üstünlük kurmuş oldu. Olympiakos ve Monaco’nun yenildiği haftada ilk 4 sıra için güzel bir avantaj yakalamış olduk.
