Turkish Airlines Euroleague 32. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, konuk olduğu Cazoo Baskonia karşısında ikinci yarıda kontak kapatarak rakibin Marinkovic liderliğindeki etkili hücum performansına teslim oldu ve 92-69’luk farklı skorla kaybetti.
Bu sonuçla İspanyol ekibi derecesini 17-15 yaptı ve 8. sıraya yükseldi. Fenerbahçe Beko ise 18-14 ile 6. sıraya geriledi ve ilk 4 şansını artık matematiksel olarak da kaybetmiş oldu.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Ev sahibi ekipte Vanja Marinkovic 6-9 üçlük, 6-9 ikilik, 5-5 s.atış isabetleri ile kariyer rekoru olan 35 sayıya ulaşırken, Darius Thompson 13 sayı, 2 ribaund, 4 asist, 3 top çalma, Rokas Giedraitis 12 sayı, 10 ribaund ve Daulton Hommes 12 sayı, 4 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Temsilcimizde ise Johnathan Motley 18 sayı (7-10 ikilik), 3 ribaund, Carsen Edwards 16 sayı, 3 ribaund, 2 asist ve Tarik Biberovic 10 sayı, 4 ribaund ile direnen başlıca isimler oldular.
EDİTÖR YORUMU:
Bu sezon Buesa Arena’da oynanan her maçta olduğu gibi yüksek tempolu bir giriş yapıldı maça. Baskonia ev sahibi olarak kendi istediği gibi tempoyu forse etti, biz de savunmada onlara direnememiş olsak da hücumda atarak iyi cevap verdik, geri adım atmadık. Wilbekin’in yokluğunda son maçlarda ritmini bulmaya başlayan Dorsey’i koç Itoudis ilk beşte sahaya sürdü ama beklediğini alamadı ki kenardan gelen Edwards hücuma getirdiği enerji ile skora tutnmamızı sağladı ki çeyreği de 25-27 önde tamamladık. İkinci çeyrekle beraber koçların da oyuna müdaheleleriyle savunmada karşılıklı olarak vidalar sıkıldı. Özellikle Baskonia’nın Thompson-Kotsar ikili oyunlarına ve topsuz oyunlarına çomak sokunca üstünlüğü de hep elimizde tuttuk. Edwards’ın hücumda etkinliğini sürdürdüğü bu çeyrekte Biberovic de kenardan gelerek x-faktör katkısı verdi ve devrenin sonunda momentumu tamamen ele geçirerek soyunma odasına 38-44 önde girmeyi başardık.
İkinci yarıya iyi başlayan taraf bizdik aslında. Calathes’in kısalara yaptığı baskı sonucunda savunma odaklı sayılar da bulduk, kontrolü elde tutmaya devam ettik. Ama hakemlerin iki yanlış düdüğü bizim lehimize çalmaları kağıt üstünde işimize yarasa da salonun havasının tamamen değişmesine neden oldu. Önce ateşli taraftar ardından agresif koç Penarroya’nın takımı itmesiyle beraber Baskonia adeta uyandı! İkinci yarısında stop ettiğimi 3. çeyrekte Marinkovic’in skorer oyunu eşliğinde yediğimiz 15-3’lük çeyrek maçın dönüm noktası oldu, ev sahibi final çeyreğine 61-58 önde girdi… Geriden gelmenin morali ve salondaki itici atmosferle beraber son çeyreğe yine Baskonia iyi başladı. Rüzgarı arkasına alan ve kariyer performansı sergileyen Marinkovic’e bir türlü engel olamadık ve ondan gelen zorlu üçlük isabetleri morallerin, direncin tamamen düşmesine neden oldu. Son bölümde de hücum performansı ile bir resital sunan Sırp guarda çözüm üretemedik ve İstanbul’a doğru 92-69’luk skorla yola çıktık…
Açıkçası koç Itoudis’in maç genelindeki planı gayet başarılı olmakla birlikte Dorsey’de ve Bjelica’nın dakikalarında ısrar etmesi, Guduric’i verimli kullanamaması hanesine yazılan eksiler oldu… Bunun yanında Marinkovic alev almışken ona bir çözüm bulmak adına birebir bir önlem ya da savunma değişikliğine gitmemek de hataydı… Çok iyi bir ilk yarının ardından ikinci yarıdaki bu düşüşün bir nedeni de elbette yorgunluk oldu. İlk yarıda enerjisini ve rotasyonunu verimli kullanamayan Fenerbahçe, ikinci yarıda da aynı tempoda oynamaya çalıştı ama nefesi yetmedi! Artık ilk 4 şansı kalmadı ve hedef 5. olup ilk turda Olympiakos, Real, Barça üçlüsünden kaçmak olmalı. Diğer taraftan düşük bir ihtimal de olsa kalan 2 maçın da kaybedilmesi durumudna rakiplerin alacakları sonuçlara göre tamamen play-off’a veda edilebileceğini de unutmamak lazım!
