Turkish Airlines Euroleague 16. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes konuk ettiği Baskonia‘nın son çeyrekte Howard liderliğindeki 30 sayılık performansına engel olamadı ve 80-87’lik skorla kaybetti.
Bu sonuçla Baskonia dercesini 9-7 yaptı ve 6. sıraya yükseldi. Anadolu Efes ise 7-9 ile 13. sırada kaldı.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Misafir takımda Markus Howard 28 sayı (5-8 üçlük) ile yıldızlaşırken, Vanja Marinkovic 14 sayı (4-8 üçlük), 2 ribaund, 3 asist, Codi Miller-McIntyre 14 sayı, 9 ribaund, 10 asist ve Chiam Moneke 13 sayı, 9 ribaund ile galibiyeti getiren başlıca isimlerdi.
Temsilcimizde ise Shane Larkin 23 sayı (4-11 üçlük), 5 ribaund, 5 asist ile etkili olurken, Daniel Oturu 14 sayı, 7 ribaund, Ercan Osmani, Darius Thompson, Elijah Bryant üçlüsü ise 8’er sayıyla direnen diğer isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Temsilcimiz maça yay gerisinden çember döverek başlasa da sonrasında ısrar etmeden penetrelerle istediğimiz sayıları bulduk ve skorda kaldık. İlk üçlüğümüzü Daum’dan bulduktan sonra da skorda üstünlüğü ele geçiremedik ve ev sahibinin hızlı hücumlarına da engel olamayınca eşitlik bozulmadı, ilk 10 dakika 17-17 beraberlikle geçildi. Koç Ivanovic’in kenardan getirmeyi tercih ettiği Howard, bulduğu sayılarla takımını bir adım öne geçirdi. Hollatz’ı Howard’ın başına verdi koç Can ve hücumda da Jones’u çember altında doğru pozisonlarda buluşturarak 6-0’lık seriyle öne geçtik. Molayı alan Baskonia sonrasında çemberi daha iyi savunmaya başladı, bizi püskürttüler ve bu bölümde maalesef yay gerisinden bir türlü isabeti bulamadık. Farklı isimlerle boş ve doğru atışlar bulsak da çok düşük bir isabet oranıyla oynadık maalesef. Son bölümde Larkin, Thompson, Beaubois’nın penetreleri ve orta mesafeleri sayesinde maça yeniden ortak olduk, soyunma odasına 36-36 beraberlikle gidildi.
Üçüncü çeyrekte de maalesef üçlükler girmedi. Bu nedenle iyice gömülen Baskonia karşısında üretimde sorun yaşadık. Çareyi takımı kısaltarak tempoyu arttırmakta bulduk. Bu sayede de hızlı hücum sayılarıyla skordan kopmadık. Ancak bu bölümde savunmayı unuttuğumuz Howard, tehlikeli şekilde ısınmaya başladı! Larkin sazı eline alıp hem üçlükler hem de asistleriyle momentumu temsilcimize geçirdi ki 29. dakika geride kalırken Howard’ın 4 faulle kenara gelmesi de büyük bir avantajdı. 30. dakikayı 60-57 önde geçtik. Final çeyreğinde yine Larkin ile ayakta kalmaya çalıştık ama onun yanına ikinci bir kısa skoreri ekleyemedik… Baskonia ise yarı sahayı çabuk geçerek erken ama doğru atışlarla beraber kontrolü ele aldı ve 0-6’lık seriyle öne geçti. Koç Can’ın takımı tekrar kısaltmasıyla beraber Larkin’den bulduğumuz iki üçlük ilaç gibi geldi adeta, nitekim 3 sayı ile öne geçtik. Ancak Howard’a bir türlü 5. faulünü aldıramadığımız gibi alev almasına da engel olamadık. Makine düzeninde atmaya devam etti, el üstü topları da sokarak direncimizi kırdı. Onun kenarda olduğu ya da aktif dinlendiği anlarda da bu sefer Marinkovic ile Miller-McIntyre etkili oldular. 3 dakika kala farkın çift hanelere çıkmasıyla havlu attı. Baskonia sonrasında yaklaşmamıza izin vermedi ve 80-87 ile kazandılar.
Baskonia elbette ters bir takım ve iyi bir basketbol oynuyorlar. Erken top kullanıyorlar ve hızlı hücum olmasa da geçiş hücumlarında savunmalar yerleşmeden açıklara cezayı hemen kesiyorlar. Nitekim 3 çeyrek boyunca iyi savunma yaptığımız bir ortamda son çeyrekte biraz vidaları gevşetince, daha doğrusu yorulunca tam 30 sayı bulduar! Ancak 29. dakikada 4. faulünü almış Howard’a kalan sürede 5. faulünü aldıramamız ayrıca bir ritim oyuncusu olduğunu bildiğimiz halde gerektiğinde ona sert fauller yapmamız gerçekten acemilikti. Erten, Hollatz, Thompson, Beaubois, Bryant gibi etkili kısa savunmacılarımız varken onu nasıl durduramadık anlamak güç…
