27 Nisan 2024

MAÇ SONU ANALİZİ: Efes, Bologna’yı da Farklı Yenip Play-Off Şansını Sürdürdü

Turkish Airlines Euroleague 32. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes, konuk ettiği Virtus Bologna‘yı 86-67’lik skorla farklı geçmeyi başardı.

Bu sonuçla Anadolu Efes derecesini 16-16 yaptı ve 10. sırada yer aldı, artık kazanmaya devam ederek Zalgiris ile Baskonia’nın kaybetmesini bekleyecekler play-off bileti kapabilmek adına. İddiası kalmayan ve bu maça sadece formalite için çıkmış olan Bologna’nın ise derecesi 13-19 oldu ve 14. sırada yer aldı.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Lacivert beyazlılarda Ante Zizic kendisi adına sezonun en iyi performanslarından birine imza atarken 24 sayı (11-13 ikilik), 6 ribaund ile katkı verdi. Tibor Pleiss 14 sayı (5-6 ikilik), Elijah Bryant 13 sayı, 11 ribaund, 2 asist ve Rodrigue Beaubois 10 sayı, 7 asist ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

İtalyan ekibinde ise Nico Mannion 17 sayı (4-8 üçlük), 3 ribaund, 6 asist ile öne çıkarken, Semi Ojeleye 13 sayı, 7 ribaund, Jordan Mickey 11 sayı, 2 ribaund ve Marco Belinelli 10 sayı, 2 ribaund ile direnen diğer isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Her iki takım da maça rahat skor üreterek başladı, savunmada yumuşak bir başlangıç yapıldı. Koç Ataman savunmadaki enerjiyi yukarı çekmek adına Erten’i sahaya sürdü erkenden ve milli oyuncu istenen katkıyı verdi. Onun yaktığı ateşle savunmayı yeniden hatırlayan temsilcimiz rakibe kolay sayı şansı vermedi ve düşük skorlu geçen çeyrek 13-13 beraberlikle sonuçlandı. İkinci çeyrekle beraber Larkin’in açık alandaki etkinliği artı Micic ile beraber Zizic’i çok iyi beslemeleriyle skor üretiminde istediğimiz seviyelere çıkmaya başladık. Savunmadaki agresifliği Milano maçındaki seviyeye çıkaran, özellikle Beaubois, Bryant, Clyburn üçlüsünün çaldığı toplarla hızlı hücum sayıları üreten Efes farkı ilk kez çift hanelere çıkardı. Bologna ise cevap olarak kenardan gelen Bako’yu ikili oyunlarda iiy kullandı ve 7-0’lık bir seriyle maçtan kopmadılar. Koç Ataman’ın molası sonrası iki takımın da savunmadaki sertlikleri devam etti, kısır geçen son bölümün ardından soyunma odasına 36-27 önde girdik.

İkinci yarıya da savunma kaynaklı sayılarla yüksek perdeden bir giriş yapan temsilcimiz farkı 15 bandına kadar çıkrdı. Bu bölümden sonra takımlar yine ritmlerini kaybettiler, tempo düştü ve skor potansiyeli de paralel şekilde azaldı. Kendisine çabuk gelen Efes oldu ve Micic’in uzak mesafeli üçlüğü ardından Clyburn’ün sayılarıyla farkı 17-20 bandına çekerek rakibin direncini tamamen kırdık, kontrolü ele aldık. Bryant ve Beaubois’nın da partiye katılmalarıyla beraber final çeyreğine 60-38’lik skorla, tam 22 sayı farkla önde girdik. Son çeyreğin ilk bölümünde Mannion’dan üst üste gelen üçlükler canımızı sıksa da koç Ataman’ın yerinde molası sonrası savunmada yeniden vidaları sıktık ve hücumda da Micic ile Bryant’ın kritik üçlükleri sayesinde farkı tekrar 20 sayı üzerine çektik. Dış şutlara önlem almak adına savumayı yukarı çeken Milano’yu bu kez de Zizic ile cezalandırdık. Onu ikili oyunlarda iyi besleyen guarlarımız sayesinde Hırvat uzun adeta Bologna savunması yokmuşçasına etkili oynadı ve farkı 26 sayıya çıkardı. Son bölümde rölantide oynayan ve farkın kapanmasına izin vermeyen temsilcimiz bir tamam mı devam mı maçını daha savunma odaklı basketbolla, 17 sayı farkla rahat bir şekilde kazanmış oldu.

Milano maçından sonra bir kez daha nefis savunma yapan, hücumdan aldığı enerjiyi savunmaya aşılamaya devam ederek daha da büyüyen, oyunu domine eden, rakibi basketboldan soğutan bir Efes izledik… Sezonun büyük bir bölümünde Micic, Larkin, Clyburn, Beaubois, Bryant beşlisinin aynı rotasyonda olabildiği, tam sağlıklı olabildikleri az sayıda maç izlemiştik… Gördük ki bu isimler ritm yakaladığı zaman Zizic, Pleiss, M’Baye gibi isimleri yukarı çıkarıyorlar. Elbette Efes’in play-off için işi halen çok zor, kalan 2 maçı kazansalar bile Baskonia’nın en az 2, Zalgiris’in ise 1 maç kaybetmesi şart. Yani koç Ataman’ın da dediği gibi ipler ellerinde değil. Ama ne olursa olsun son 2 sezonun şampiyonundan bahsediyoruz ve geç de olsa kendisine gelerek şampiyon yüreğini ortaya koyan, diğer büyük takımlar gibi sezonun bu bölümünü en yüksek perdede oynayabilen bir Efes izlemek büyük keyif.