Turkish Airlines Euroleague 19. hafta kapanış maçında temsilcimiz Anadolu Efes konuk olduğu Real Madrid karşısında Larkin liderliğinde nefis bir mücadele ortaya koydu, çok iyi direndi ama 4 uzatmaya giden maçı 130-126’lık skorla kaybetmekten kurtulamadı.
Bu sonuçla Real derecesini 17-2 yaptı ve liderlik koltuğunda oturmayı sürdürdü. Üst üste 6. yenilgisini alan Anadolu Efes ise 7-12 ile 15. sırada kalmayı sürdürdü.
Tarihi maçta kırılan rekorlar (son 25 yıllık Euroleague modern döneminde) şöyle:
- 4 uzatmaya giden ilk maç
- Bir maçta en çok sayı atan takım (Real Madrid – 130 sayı)
- Bir maçta toplamda atılan en yüksek sayı (256 sayı)
- Bir maçta en fazla süre alan oyuncu (Shane Larkin – 53:11 dakika)
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Real’de Dzanan Musa eski takımına karşı 40 sayı, 2 ribaund, 8 asist ile yıldızlaşırken, Mario Hezonja 31 sayı (7-17 üçlük), 12 ribaund, Facundo Campazzo 25 sayı, 4 ribaund, 11 asist ve Walter Tavares 20 sayı (8-10 ikilik), 12 ribaund, 3 t.çalma, 4 blok ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.
Temsilcimizde ise Shane Larkin 32 sayı (6-11 üçlük), 5 ribaund, 9 asist ile öne çıkarken, Darius Thompson 21 sayı, 5 ribaund, 2 asist, Mike Daum 15 sayı, 5 ribaund, Daniel Oturu 14 sayı, 9 ribaund, Tibor Pleiss 14 sayı, 11 ribaund ve Elijah Bryant 13 sayı, 8 ribaund, 2 asist ile direnen diğer isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Temsilcimiz maça maalesef acemice top kayıpları yaparak başladı ve bu nedenle de hücumda ritmimizi bulamadık. Real çaldığı topları hızlı hücum sayılarına çevirerek 8-2 öne fırladı. Sonrasında Thompson ile Bryant’ın devreye girmeleri ve hücumda kontrolü ele almalarıyla beraber top kayıplarını dizginledik, skora ortak olduk. Kenardan gelen Larkin hücuma enerji getirse de üçlükler girmeyince ve çember altında dev uzun Tavares’i geçemeyince hücumda istediğimizi alamadık, savunmamız da yine yumuşak kadı ve ilk çeyreği 25-18 geride kapattık. İkinci çeyrekle beraber Larkin, hem üçlüklerdeki yüzdemizi düzeltti hem de kendisi gibi kenardan gelen Jones’u ikili oyunlarda devreye sokmayı başardı. Bu sayede de 7-0’lık bir seri ile skora ortak olduk. Hatta kısa bir süre 2 sayı farkla öne de geçtik ancak Real, Hezonja ve Musa liderliğinde hızlıca bir seri yakaladı ve farkı 5 sayıya çıkardı. Soyunma odasına giderken Bryant’dan gelen üçlükle farkı 2 sayıya (38-36) düşürdük.
İkinci çeyreğe çok iyi başladı Efes, 8-0’lık güzel bir seri yakaladık Larkin’e Thompson’un da eşlik etmesiyle. Hücumda istediğini alan ve yüzdesi yükselen Efes, bu pozitif enerjiyi savunmaya da yansıttı ve fark ilk kez çift hanelere çıktı bizim lehimize. Ancak koç Mateo’nun molası sonrası çok daha agresif ve diri bir Real vardı sahada. Musa’nın akıllıca ve güçlü potaya gidişlerine engel olamayınca ev sahibi 10-0’lık bir seri yakaladı, farkı hızlıca eritmiş oldu. Maçın başında olduğu gibi yaptığımız basit top kayıplarını Real hızlı hücum sayıları ile cezalandırdı. İspanyol ekibi ilk 30 dakikayı 64-61 önde geçti. Son çeyrekte Beaubois-Bryant ikilisi tecrübeleierni ve kalitelerini konuşturmaya karar verdiler. Onların skorer oyunları artı Larkin faktörü ile hep bir adım öndeydik. Ancak bitime 1:30 kala Musa’dan gelen kritik üçlükle maça 79-79 eşitlik getirdi Real! Son bölümde karşılık serbest atışlarla denge bozulmadı. Son hücumda Larkin üçlüğü kaçırınca 81-81’lik skorla ilk uzatmaya gidildi.
Uzatmada Real takip mesafesini 4 sayıya kadar çıkarmış olsa da Larkin beklenen reaksiyonu ortaya koyarak maaç dengeyi getirdi. Ancak aynı Larkin skorda denge varken 1:10 kala basit top kaybı yaptı, Bryant da iki boş üçlükten isabet bulamadı… Bitime 18 saniye kala çizgiye giden Campazzo 1-2 yapınca skor Real lehine 91-89 oldu. Bitime 8 saniye kala taktik faulle çizgiye giden Larkin hata yapmadı ve maça 91-91 eşitlik getirdi. Real adına son hücumda Hezonja’nın üçlüğü isabetli olmayınca ikinci kez uzatmaya gittik. Bu uzatmanın ilk anlardan Jones maalesef omzundan sakatlandı ve tekrar maça dönemedi. Pleiss’ı tepe ikili oyunlarında dışa açılarak çok iyi kullandık ve ondan gelen üçlük artı Thompson’un kritik üçlüğü sayesinde farkı 9 sayıya kadar da çıkardık. Ancak kötü hücum ettiğimiz, skor bulamadığımız son dakikalarda çizgiye giden Tavares ile Campazzo hata yapmayınca fark 5 sayıya düştü. Süreyi eritmeye çalışan temsilcimiz kötü hücum etti ve Causer de 32 saniye kala bunu üçlükle cezalandırdı, maçı tekrar tek topa getirdiler. Hezonja bu kez son nefeste bulduğu basketle maçı 102-102 dengeledi ve 3. kez uzatmaya gittik.
Bu uzatmada da Efes zaman zaman öne geçti ama Hezonja bir yolunu bulup takımını skorda tuttu. Son dakikada karşılıklı tektik fauller geldi ve Musa da Oturu da hata yapmadılar, skora yine denge geldi. 14 saniye kala Oturu, Larkin’in penetresi sonrası girmeyen topu tipledi ve bizi 2 sayı ile öne geçirdi. Fakat bitime 5 saniye kala savunmamız uyudu ve bomboş kala Tavares smaçla maça tekrar eşitliği getirdi. Son pozisyonda potaya giden Larkin, Tavares’e takıldı ve skoru bulamayınca 4. kez uzatmaya gittik. Bu uzatma periyodu da dengeli ilerledi, bitime 3 dakika kala skora 117-117 ile tekrar denge geldi. Campazzo takımı 121-119 öndeyken, bitime 1:30 kalan 5. faulümü alarak maçı tamamladı. Bitime 35 saniye kala Hezonja’dan gelen kritik üçlükle İspanyol ekibi farkı 4 sayıya çıkardı. Kalan kısacık sürede de etkili savunma yapan Real farkı güvenli noktada tutararak uzun yıllar unutlmayacak tarihi maçı 130-126’lık skorla kazanmayı başardı.
Temsilcimiz aslında 3. çeyrekte farkı çift hanelere çıkarmıştı ama bu farkı koruyamadığı gibi normal sürenin sonunda maç topunu kullanamadı. Ardından ikinci uzatma bölümünde de farkı 9 sayıya çıkardık ama bunu da koruyamadıl. Son uzatmada ise artık yrogunluğunda da etkisiyle 19 sayı yiyince kaybetmemiz kaçınılmaz oldu. Evet tabelaya yenilgi yazdıldı ama başta Efes oyuncularını ve tüm teknik ekibi ortaya koydukları bu savaş, mücadele ve enerji için yürekten tebrik ediyorum. Elbette kazanmak bizim de hakkımızdı ama yine maç sonunda yapılan basit hatalar canımızı yaktı…
