29 Nisan 2024

Maç Önİzlemesi: Türkiye – İzlanda (25.02.24)

2025 FIBA EuroBasket elemeleri B grubu ikinci maçında A Milli Takımımız‘ın konuğu İzlanda olacak.

25 Şubat Pazar günü saat 16:00’da kapalı gişe olarak Sinan Erdem’de oynanacak karşılaşmayı basketbolseverler TRT Spor Yıldız ekranlarında izleyebilecekler.

Gelin maçın öncesinde rakibimizi biraz daha yakından tanıyalım ve galibiyetin anahtarlarına bir bakalım, keyifli okumalar.

Beklentilerin Aksine Savunma Odaklı Bir Basketbol

Koç Pedersen yönetimindeki İzlanda, tempoyu seven ve genelde savunmada zaafları bulunan, hücumda ise dış şutlarıyla ayakta kalmaya çalışan bir takımdı son yıllarda. Nitekim geçen yaz, 12 Ağustos’da Olimpiyat ön elemelerindeki karşılaşmamızda da 99-72’lik skorla yenmiştik onları (tabi o kadroda NBA oyuncularımız vardı). Ancak buradaki ilk maçlarında denk rakiplerinden Macaristan karşısında beklenmedik şekilde sert ve fiziksel bir oyun ortaya koydular işin savunma tarafında. Dahası hücumda takım olarak düşük bir yüzdeyle oynadılar, yay gerisinden 24 deneme yaparken sadece 6 isabet byukabildiler. Onlara maçı geriren nokta ise serbest atış çizgisine bolca giderek oradan yüzde 85.7 ile çıkardıkları 18 isabet olmuştu!

Takımın beyni Alba Berlin forması giyen tecrübeli oyun kurucu Hermannsson. Dribbling üstünden hem kendi skor üretebilen hem de arkadaşlarına çok iyi pozisyon hazırlayan fizikli ve basketbol IQ’su yüksek bir guard. Ona organizasyon konusunda yardım eden, bir diğer guard Fridriksson’u da yakından tanıyoruz artık. BCL’de PAOK forması ile izlemiştik. O da çok yönlü performansı ile dikkat eden, istatistik kağıdının her alanına katkı verebilen bir isim. Her ne kadar Macaristan maçında ön planda olmasa da Gudmundsson potansiyelli ve tehlikeli bir şutör. Çember altındaki tek silahları ise 2.16 metre boyundaki dev uzun Hlinason. Avrupa’nın en iyi yerel ligi kabul edilen İspanya Liga Endesa’da yıllardır farklı takımlarda kendisini kanıtlamış, boyalı alanda etkili ve ribaundlarda dominant bir uzun.

Top Kayıpları ve Hücum Ribaundları

Hem Wilbekin hem de Larkin’den artık milli takımda faydalanamıyor olmamız elbette ülke basketbolunda kanayan yara olan oyun kurucu sorununu tekrar gündeme getirdi. Nitekim şuanda kadroda olmayan veya alt yapıdan gelen oyun kurucu havuzumuz da yine epey dar… İtalya karşısında Berk ve Kenan hatta Buğrahan sınıfta kaldılar. Nitekim Buğrahan bu maçta kadroya alınmadı, yerine Erten olacak ama onun da görevi hücumdaki organizasyondan çok savunma olacak yani tıpkı Şehmus gibi. İtalya maçında canımızı sıkan ana faktörlerden birisi top kayıplarıydı, tam 17 top kaybı yaptığımız bir deplasman maçını kazanmamız herhalde mucize olurdu zaten. Bu top kayıplarının 10 tanesi (Kenan 5) guardlarımızdan yani 1-2 numarada oynayan oyuncularımızdan geldi… Bu maçın kadrosunda 1-2 pozisyonunda görev alan tam 5 oyuncumuz olacak ama sadece 2 tanesi saf oyun kurucu özelliklerine sahip ve koç Ataman İtalya karşısında Berk’i sadece 2 dakika oynattı! Bu maçta guardlarımızda sadece organizasyon ve skor üretimi konusunda değil, savunmada da çok efor sarfetmek durumunda. Size abartı gelebilir ama bireysel yetenek ve skor üretimi anlamında Hermannsson ile Fridriksson en az İtalyan guardlar kadar etkili isimler, onlara karşı topa baskıda gevşersek canımızı çok yakabilirler. Tabi şunu da unutmayalım Biberovic ilk maçında nefis bir performansa imza attı ve o sayede 80 sayıya ulaşabildik, ondan her maç bu performansı beklemek kolay değil ki rakipler de ona ekstra önlem alacaklardır. Bu nedenle arka alandaki oyuncularımızdan daha çok skor katkısı almamız şart…

Diğer konu ise çember altınadaki sıkıntımız. Hücumda zaten sadece 22 sayılık katkı alabildiğimiz Sertaç, Yiğitcan, Ercan, Sadık Emir uzun dörtlümüz ribaundlarda da sınıfta kaldılar. Kendi potamız altında İtalyanlar’a özellikle ikinci yarıda verdiğimiz hücum ribaundları her geri dönüş denememizde bizi engelleyen konu oldu. Buldukları ikinci şans sayıları sayesinde bize dur demenin yolunu ve enerjisini bulmuş oldular. Koç Ataman da bunun farkına varmış olacak ki Tarık’ın da 3 numarada etkili olmuş olmasını dikkate alarak bir forveti, Erkan’ı keserek yerine Furkan’ı dahil edip uzun rotasyonunu biraz daha güçlendirmiş oldu. Karşımızda Hlinason kalıplı, sert, ribaundçu ve tecrübeli bir uzun varken maçı Sertaç ve 4.5 numara diyebileceğimiz Ercan ile tamamlamak zor olabilirdi. Furkan hücumda sınırlı bir oyuncu olsa da işin savunma ve ribaundlar tarafında enerjisi artı fiziksel oyunu ile faydalı olacaktır bu maçta. Nitekim Hlinason’un özellikle ribaundlardaki etkinliğine çözüm bulmamız lazım, Macaristan karşısında tam 11 ribaund toplamıştı.