Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 25. hafta mücadelesinde Türk Telekom, Ankara Arena’da Mersin SK‘nü konuk edecek.
12 Nisan Cumartesi günü saat 15:30’da başlayacak ve her zamanki gibi beIN Sports ekranlarında canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım. Keyifli okumalar.
Türk Telekom: Avrupa’da Parlayan, Türkiye’de Bocalayan Bir Takım
Türk Telekom’un bu sezonki performansı, kelimenin tam anlamıyla iki ayrı yüz sergiledi. EuroCup’ta sergiledikleri yapı, hem oyun disiplinleri hem de savunma sertlikleri açısından çok daha organize ve dengeliyken; Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde beklenen seviyenin çok uzağında kaldılar. Özellikle iç sahada bazı maçları kazansalar da genel tabloya bakıldığında, istikrarsızlık ve savunma zaafları dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Ligin son iki haftasında Anadolu Efes ve Fenerbahçe’ye karşı alınan mağlubiyetler, kâğıt üzerinde sürpriz değil; ancak bu maçlarda gösterilen zayıf savunma reaksiyonları, takımın playoff yarışındaki direncine dair soru işaretleri doğurdu. Sadece son haftalarda değil, tüm sezon boyunca Türk Telekom’un savunma reytingi, beklentilerin oldukça altında kaldı.
Savunmadaki Dağınıklık ve Hücumdaki Bireysellik
Sezon başında kadro derinliği, atletizm seviyesi ve koç Erdem Can’ın önceki sezonki EuroCup Final başarısı, bu takımı ligin elit savunma takımlarından biri yapabileceği yönünde umut vericiydi. Ancak bireysel konsantrasyon eksiklikleri, geç yapılan yardımlar ve düşük tempo karşısındaki çaresizlik, takım savunmasını zayıf kıldı. Rakipler özellikle ikinci yarılarda kolay sayı bulmaya başladı ve bu, Türk Telekom’un birçok maçta avantaj kaybetmesine neden oldu.
Hücum tarafında da işler çok iyi gitmiyor. Anthony Brown ve Brian Angola, takımı hücumda sırtlayan iki isim olarak öne çıkıyorlar. Ama onların bireysel performansına bağımlı olan bir yapı, uzun vadede istikrarsızlığa neden oluyor. Set hücumlarında pas trafiği genellikle yavaş ve statik, bu da kolay savunulmalarına neden oluyor. Özellikle oyun kurucu pozisyonundaki istikrarsızlık ve kısa rotasyonundaki katkı eksikliği, Telekom’un hücum verimliliğini düşüren başlıca etkenler arasında.
Playoff Umudu Var mı?
24.hafta sonunda gelen 10 galibiyet – 14 mağlubiyetlik tablo, Türk Telekom’un şu anda playoff potasının hemen gerisinde olduğunu gösteriyor. Ancak kalan fikstürde karşılaşacakları rakiplerin çoğu doğrudan rekabet içinde oldukları takımlar. Bu da Türk Telekom’un son haftalarda kazanacağı ya da kaybedeceği her maçın, sıralama açısından büyük önem taşıyacağı anlamına geliyor.
Eğer savunma düzeninde bir toparlanma sağlanabilirse ve özellikle Angola dışındaki kanat rotasyonundan daha fazla katkı alınabilirse, Telekom yeniden playoff iddiasını kuvvetlendirebilir. Ancak aksi durumda, bu sezon onlar adına Süper Lig özelinde hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir.
Elbette, işte Mersin’in 2023–24 sezonuna dair daha detaylı ve analiz odaklı bir değerlendirme:
🟠 Mersin: Güçlü Başlayan Ama Tükenen Bir Sürpriz Takım mı?
Mersin, sezon başında birçok otorite tarafından küme düşme hattı civarında bir konuma yerleştirilmişti. Ancak sezonun ilk yarısında gösterdikleri performans bu öngörüleri hızla çürüttü. Özellikle ligin ilk 10 haftasında aldıkları galibiyetlerle dikkat çeken Mersin, playoff potasında kendine sağlam bir yer edindi. Bu başarı, kulüp yönetiminin de iştahını kabarttı ve devre arasında kadroya takviyeler yapıldı.
Erken dönemdeki bu başarıda en önemli etkenlerden biri, takımın sadece haftada bir maç oynuyor olmasıydı. Bahçeşehir, Tofaş, Telekom gibi rakipleri Avrupa kupalarında mücadele ederken, Mersin haftalık hazırlıklarla rakiplerine hem fiziksel hem taktiksel üstünlük kurdu. Bu avantaj, özellikle deneyimli oyunculardan kurulu rotasyon için büyük bir konfor alanı sağladı.
🔹 Form Düşüşü ve Alarm Zilleri
Ancak Mart ayından itibaren ciddi bir düşüşe girildi. Son altı maçta sadece bir galibiyet, Mersin’in hem özgüvenini hem de playoff yarışındaki konumunu sarstı. Özellikle içerideki maçlarda kaybedilen karşılaşmalar (örneğin Büyükçekmece yenilgisi) takımın ivme kaybını daha da derinleştirdi.
Bu düşüşün birkaç temel nedeni var:
- Rotasyon darlığı: Takımın yükünü Francisco Cruz, Gabriel Olaseni ve Justin Cobbs gibi tecrübeli isimler çekiyor. Ancak bu isimlerin fiziksel olarak zorlanmaya başlaması, oyun temposunu düşürdü.
- Yedek katkısı zayıf: Bench’ten gelen skor katkısı son haftalarda belirgin biçimde azaldı.
- Savunma disiplini kaybı: Sezon başındaki takım savunması, özellikle geçiş hücumlarına karşı ciddi açıklar vermeye başladı.
🔹 Kalan Fikstür ve Playoff Şansı
Mersin, 24. hafta sonunda 12 galibiyet – 12 mağlubiyet ile playoff potasının hemen altında yer alıyor. Kalan 6 haftalık fikstürde hem direkt rakipleriyle karşılaşacakları maçlar (örneğin Bahçeşehir ve Telekom gibi) hem de zorlu deplasmanlar var. Bu da işlerini zorlaştırabilir.
Ancak şu unutulmamalı: Eğer Mersin yeniden sezon başındaki savunma direncini ve tempolu oyununu yakalayabilirse, mevcut düşüşe rağmen playoff yarışında tekrar iddialı olabilir. Özellikle iç sahada oynayacakları maçlarda galibiyet alınması, kaderlerini belirleyecek.
