BKT EuroCup B grubu 3. hafta mücadelesinde temsilcimiz Türk Telekom, Karadağ ekibi Buducnost ile karşılaşacak.
Ankara Spor Salonu’nda oynanacak ve TRT Spor Yıldız ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🔵 Türk Telekom: İyi Başlangıç Beklerken Yerine Gelen Kriz
Türk Telekom, hazırlık döneminde özellikle son haftalarda gösterdiği formuyla sezona umutlu girmişti. Ancak resmi maçların başlamasıyla tablo tamamen tersine döndü. Şu ana kadar oynadıkları beş resmi karşılaşmanın tamamını kaybederek büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Üçü Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde, ikisi EuroCup’ta olmak üzere alınan bu beş yenilgi, takımın hem moralini hem de özgüvenini ciddi biçimde sarstı. Üstelik kayıpların bazıları, son dakikalarda kaçan maçlar şeklindeydi; bu da koç Erdem Can’ın takımı için mental kırılganlığın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Temsilcimizin zorlu bir fikstürle başlaması elbette bir etken. Ancak bu, taraftarların ve yönetimin beklentilerini hafifletmiyor. Geçtiğimiz sezonu da beklentilerin oldukça altında kapatan Türk Telekom, bir kez daha istikrarsız bir tablo sergiliyor. Takımın hücumda en büyük sorunu, temposuz oyun ve dış şut yüzdesinin düşük olması. Savunmada ise rakiplerin boyalı alan etkinliğine çözüm bulamıyorlar. Bununla birlikte, ribaund performansları şu ana kadar en olumlu istatistik olarak öne çıkıyor. EuroCup genelinde en iyi ribaund alan takımlar arasında yer alıyorlar. Fakat bu maçta karşılaşacakları rakip Buducnost, bu alanda onlardan da daha güçlü bir takım. Telekom’un pota altında Marko Simonovic, Kris Bankston ve Kyle Alexander gibi isimlerden fiziksel direnç beklemesi gerekecek.
Koç Erdem Can, henüz ideal beşini bulabilmiş değil. Şu ana kadar oynanan iki EuroCup maçında yalnızca Kyle Allman her iki maça da ilk beş başladı. Bu durum, hem rotasyon hem de kimya anlamında bir kararsızlık yaratıyor. Türk Telekom’un en büyük ihtiyacı şu anda sahada net rollerin belirlenmesi. Özellikle guard hattında Doğuş Özdemiroğlu’nun yönlendirici oyununa daha fazla alan açılması ve Allman’ın tempoyu belirleyici konuma getirilmesi, takımın hücum ritmini bulması açısından kritik.
🔵 Buducnost: Güçlü Kadro, Eksik Kimya
Buducnost VOLI, bu sezona kâğıt üzerinde geçen yıldan daha güçlü bir kadroyla girdi. Ancak beklenildiği gibi bir başlangıç yapamadılar. Şu ana kadar hem ABA Ligi hem EuroCup’ta dörder maç oynadılar ve ikişer galibiyet, ikişer yenilgiyle dengede kaldılar. Kadronun potansiyeli yüksek olsa da henüz kolektif oyun kimyası oturmuş değil. Trento karşısındaki iç saha mağlubiyeti, özellikle enerjileri ve konsantrasyon eksiklikleri açısından çarpıcı bir örnek oldu. Bu maçta rakiplerine tempo üstünlüğü kuramadılar ve ikinci yarıda tamamen çözülmüş bir görüntü verdiler.
Bununla birlikte, hafta sonu alınan Cedevita Olimpija galibiyeti, takımın özgüvenini kısmen tazeledi. Yine de oyunun bazı bölümlerinde gereksiz hatalar ve savunmada kopmalar yaşandı. Buducnost’un en dikkat çekici problemi oyun kurucu pozisyonunda. Yogi Ferrell, düşük şut yüzdesi ve ritim sorunlarıyla beklentilerin çok altında kaldı. Oleksandr Kovliar henüz bu seviyede sorumluluk alabilecek olgunlukta değil. Bu nedenle top yönlendirici rolünün kime emanet edileceği kritik bir konu. Geçen sezon McKinley Wright’ın takıma kattığı denge ve liderlik eksikliği şu anda hissediliyor. Rasheed Sulaimon bu göreve soyunsa da başarılı olamadı şuana kadar.
Yeni transferlerden Skylar Mays, potansiyel olarak bu rolü üstlenebilecek en uygun isim. Hem oyun aklı hem de atletizmiyle takımı yönlendirme kapasitesine sahip. Ancak şu ana kadar “lider kimliği”ni tam anlamıyla ortaya koyabilmiş değil. Uzun rotasyonunda ise James Thompson ve Jerry Boutsiele gibi tecrübeli isimlerin varlığı takıma denge kazandırıyor. Pota altı rotasyonunda fiziksel olarak güçlü bir yapı kurmuş durumdalar; bu da Türk Telekom gibi ribaund gücünü kimlik haline getiren bir ekibe karşı avantaj yaratabilir.
⚖️ Genel Değerlendirme
Bu karşılaşma, iki takım için de bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. Türk Telekom cephesinde hedef artık net: bu kötü seriyi kırmak ve sezonun geri kalanına moral bulmak. Ancak bunun için yalnızca bireysel performanslara değil, sistemsel bir toparlanmaya ihtiyaç var. Erdem Can’ın geçen sezonki Telekom’undan alışık olduğumuz savunma sertliği şu anda yok. Takım, rakiplerin tempolu hücumlarına karşı savunma geçişlerinde büyük açıklar veriyor.
Buducnost ise yapısal olarak daha dengeli ama kimyasal olarak henüz oturmamış bir takım. Kadro kalitesi, tecrübesi ve rotasyon derinliğiyle bu seviyede fark yaratabilirler. Ancak oyun kurucu pozisyonundaki istikrarsızlık, potansiyel bir zayıf nokta olarak duruyor. Skylar Mays’in performansı, bu takımın hem EuroCup’ta hem ABA Ligi’nde yönünü belirleyecek.
Sonuç olarak, temsilcimizin acil bir reaksiyon vermesi gereken, Buducnost’un ise potansiyelini istikrara çevirmeye çalıştığı bir dönemeçteyiz. Telekom, kadrosundaki bireysel kaliteleri sistem içinde birleştirebilirse bu kötü gidişi durdurabilir; aksi halde geçen sezonun kabusuna erken dönüş yapma riski taşıyor. Buducnost açısından ise hücumun liderliğini üstlenecek bir isim çıkmadıkça, güçlü kadro kâğıt üzerinde kalmaya devam edecek. Her iki taraf için de bu mücadele, sezonun gidişatını belirleyecek psikolojik bir eşik niteliğinde.
