NBA Doğu Konferansı ekiplerinden Philadelphia 76ers Batı ekiplerinden Utah Jazz‘ı konuk ediyor.
10 Mart Pazartesi günü saat 02:30’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
Sixers’da son durum:
Philadelphia 76ers için 2024-25 sezonu tam anlamıyla bir hayal kırıklığına dönüştü. Sezon başından itibaren istikrarsız bir performans sergileyen Sixers, şu anda üç maçlık bir mağlubiyet serisi içinde. Son 13 maçlarında yalnızca bir galibiyet alabilmeleri, takımın ne kadar kötü bir dönemden geçtiğini gösteriyor. Doğu Konferansı’nda 11. sırada yer almaları, onları play-in yarışının dışında bırakıyor. Teorik olarak play-in şansları devam etse de mevcut form durumları, bu ihtimali oldukça düşük kılıyor.
Joel Embiid’in Yokluğu
Takımın yaşadığı en büyük kayıplardan biri, Joel Embiid’in sezonu kapatması oldu. MVP seviyesinde oynadığı dönemlerden uzak kalan Embiid, iki ayrı ameliyat geçirecek ve dönüşü büyük bir soru işareti olarak görülüyor. Onun fiziksel olarak eski seviyesine ulaşıp ulaşamayacağı, Philadelphia’nın geleceğini doğrudan etkileyecek. Son yıllarda sürekli olarak sakatlıklarla mücadele eden yıldız pivotun, kariyerinin bu aşamasında ne kadar verimli olabileceği konusunda ciddi şüpheler bulunuyor.
Paul George’un Belirsizliği
Sixers için bir diğer büyük hayal kırıklığı ise Paul George’un beklentileri karşılayamaması oldu. Yaz döneminde büyük umutlarla takıma katılan George, Sixers’ı Doğu Konferansı Finalleri’ne taşıması beklenen ana parçalardan biriydi. Ancak işler tamamen ters gitti ve takım dibe vurdu. Philadelphia, önümüzdeki sezon rekabetçi bir kadro kurmak istiyorsa, hem Embiid’in dönüşü hem de George’un eski formuna kavuşması konusunda ciddi adımlar atmak zorunda. Aksi takdirde, bu sezon olduğu gibi beklentilerin çok altında kalan bir performans sergilemeye devam edebilirler.
Eksikler
Kyle Lowry, Paul George ve Tyrese Maxey gibi önemli isimlerden yine yoksunlar ki Andre Drummond’un durumu da belirsiz.
Jazz’da son durum:
Utah Jazz, Batı Konferansı’nın en zayıf takımı olarak yoluna devam ediyor. Son dört maçlarını kaybetmiş olmaları ve son yedi karşılaşmada yalnızca bir galibiyet alabilmeleri, takımın sezon boyunca yaşadığı sıkıntıları gözler önüne seriyor. Tek galibiyetleri, Minnesota Timberwolves karşısında alınan 117-116’lık zorlu bir mücadele sonrası geldi. Ancak, 15 galibiyet ve 48 mağlubiyetlik dereceleriyle ligdeki en kötü takımlardan biri olmalarına rağmen, bu durum Jazz için büyük bir sorun teşkil etmiyor. Zira organizasyon, kısa vadeli başarıdan ziyade, yaklaşan NBA Draftı’nda yüksek bir seçim hakkı elde etmeye odaklanmış durumda.
Lauri Markkanen ve Keyonte George’un Önemi
Utah’ın yeniden yapılanma sürecinde en dikkat çeken isimleri Lauri Markkanen ve Keyonte George. Özellikle genç oyun kurucu Keyonte George, sezon ilerledikçe daha fazla sorumluluk almaya başladı. Toronto Raptors’a karşı oynadığı son maçta 18 sayı, 8 asist ve 6 ribaund üreterek takımın gelecek planlarında önemli bir yere sahip olduğunu gösterdi. Ancak, şut seçimleri konusunda hala geliştirmesi gereken yönleri bulunuyor. Önümüzdeki sezon daha istikrarlı bir skorer olabilirse, Utah’ın yeniden yapılanma süreci daha hızlı ilerleyebilir.
Walker Kessler ve Boyalı Alan Hakimiyeti
Utah Jazz için bir diğer umut verici gelişme ise Walker Kessler’in gösterdiği performans. Raptors karşısında 18 sayı ve tam 25 ribaund ile oynayarak pota altındaki etkinliğini kanıtladı. Kessler, takımın savunma yapısını oluşturabilecek bir uzun olarak büyük potansiyele sahip. Eğer Jazz, gelecek sezon için doğru hamleleri yapar ve genç oyuncularını geliştirmeye devam ederse, birkaç yıl içinde Batı Konferansı’nda yeniden rekabetçi bir takım olabilir. Ancak şimdilik, yüksek bir draft hakkı elde etmek en büyük hedefleri gibi görünüyor.
Eksikler
John Collins, Lauri Markkanen, Walker Kessler ve Jordan Clarkson gibi önemli oyuncularından yoksunlar.
