Turkish Airlines Euroleague 27. hafta mücadelesinde temsicimiz Anadolu Efes, zorlu Belgrad deplasmanında Kızıl Yıldız ile karşılaşacak.
8 Mart Çarşamba günü saat 22:30’da başlayacak karşılaşmayı basketbolseverler S Sport ekranlarından canlı olarak izleyebilecekler. Ben de sizler için her zaman olduğu gibi Anadolu Efes‘in maçı için önizlememi hazırladım. Keyifli okumalar.
Tempo Tempo Tempo
Sırp ekibi her ne kadar skorer kısalara sahip olsa da genelde kontrollü ve bir yarı saha basketbolunu tercih ediyor ve oyunun diğer tarafında da kendi sahalarında sert, disiplinli bir savunma anlayışları var. Ligin en az top kaybı yapan 3. takımı olmalarının yanı sıra savunma ribaundların konusunda da en iyi 2. takım olduklarını belirtelim. Yani hücumda minimum hata ile size savunma odaklı hızlı hücum şansı tanımadıkları gibi kendi potalarında da ribaundları sağlam çekerek hem ikinci şans sayılarını limitliyorlar, hem de tempoyu istedikleri gibi dikte edebiliyolar. Bizim ise onları düzenden çıkarmamız ve yarı sahada savunma kurgusuna geçmeden erken sayılarla, yani sevdiğimiz, bildiğimiz oyunla sahada olmamız gerekiyor. Micic’in yokluğunda Larkin başta olmak üzere kısalarımızın her fırsatta tempoyu zorlamaları, gerekise erken atışlarla Sırp ekibini savunma oturmadan cezalandırmalıyız. Onların bizi uyutmasına, tempoyu kontrol etmelerine izin verirsek atmosferin ağırlığı altında kalabiliriz!
Guardlar Üstündeki Baskı
Biz tempo yapmaya çalışırken onların da etkili 3 guardı Nedovic, Campazzo, Vildoza üstündeki baskıyı kesinlikle unutmamamız gerekiyor. 3 isim de ikili oyunlarda üçlü tehdite sahi olan, toplu topsuz skor üretebildikleri gibi pasör özellikleri de bulunan guardlar. Micic’in yokluğunda Beaubois, Bryant ve kenardan gelecek Erten’in enerjisiyle onları yıpratmamamız, fiziksel oynayarak akıllarına girip dengelerini bozmamız gerekiyor. Bu isimlerden en az ikisi sahada oluyor ve onları devreye sokamadıkları anlarda diğer oyuncular zorlama atışlara gidiyorlar, hata yapma, top kaybetme şansları artıyor ki bu da bizim tempo basketbolumuza çanak tutmaları anlamına geliyor. Dolayısıyla guardlara baskı maç boyunca unutmamamız gereken temel faktörlerden biri olacak.
Clyburn’ün Yanına Kimi Ekleyeceğiz?
Sezon başında Larkin yoktu, Clyburn sazı eline aldı; son dönemde Micic yok 2 maçtır MVP performansı sergiliyor Amerikalı forvet… Özetle evet alev almış durumda ama zorlu Belgrad deplasmanında zaman zaman sertleşecek Kızıl Yıldız savunması karşısında onu yalnız bırakmamız gerekiyor. Tempoyu bulamadığımız anlarda, yarı saha hücumlarında Larkin’in dribbling üstünden üretimi, Bryant’ın penetreleri, Beaubois’nın şutlar ve son maçlarda Larkin dozunu tadarak verimi artan Zizic’i Clyburn’e destek olarak devreye sokmalıyız. Tüm bu silahları aynı anda kullanmaktan bahsetmiyorum elbette maç içerisinde dönem dönem Clyburn’ün omuzlarındaki yükü hafifletmek adına bu opsiyonları devreye sokmamız şart, her maç ondan MVP peformansı ile kurtarıcı olmasını beklemek net olarak haksızlık olur….
