29 Nisan 2024

Maç Önİzlemesi: İtalya – Türkiye (22.02.24)

2025 FIBA EuroBasket elemelerinde ilk pencere maçları bu akşam (22 Şubat Perşembe) başlıyor.

B grubunda yer alan A Milli Takımımız da en zorlu rakibi İtalya ile deplasmanda karşı karşıya gelecek. TSİ 22:30’da başlayacak karşılaşmayı basketbolseverler TRT Spor ekranlarında izleyebilecekler.

Gelin bir önemli deplasman maçı öncesi takımların durumlarına bakalım, nasıl kazanırız mercek altına alalım. Keyifli okumalar.

Yetenek Seviyesi Sınırlı, Enerjisi Yüksek Bir Takım

Koç Pozzecco yönetimindeki İtalya her ne kadar grupta favori olarak görülse de mevcut kadrosuyla kesinlikle yenilebilecek bir takım. Öncelikle yetenek seviyeleri başlıkta da belirttiğim gibi sınırlı. Fontecchio ve Spagnolo gibi bu konuda onları bir basamak hatta belki de daha fazla yukarı taşıyabilecek isimlerden yoksunlar. Mannion ve Spissu’yu genelde direksiyonda göreceğiz. Özellikle bu kadroda Varese de kendisine gelen Mannion’un yaratıcılığı onlar adına çok değerli olacak. Tabi Spissu’yu da hafife almamak lazım, zaten iyi bir organizatör ama bunun yanında ritmini bulduğunda yay gerisinden çok can yakan bir isim. İşin mücadele ve enerji kısmında ise üst seviye isimler var ellerinde Tonut, Flaccadori, Pajola gibi isimler bizim kısalarımızın başını sert ve fiziksel oyunları ile ağrıtabilirler. Ayrıca Petrucelli ve Procida da hücumda x-faktör olabilecek isimler, unutmayalım. İtalya’nın zayıf karnı derseniz, uzun rotasyonu diyebiliriz rahatlıkla. Severini, Polonara, Melli, Tessitori’den oluşan bir rotasyonla sahaya çıkıyorlar. Evet Melli kaliteli bir uzun, özellikle işin hücum tarafında ama prime zamanlarından çok uzakta skor üretimi konusunda ve işin savunma tarafında da ağır kalabildiğini biliyoruz. Tessitori de ortalama bir uzun ve onun da bacakları ağır…

Galibiyetin Anahtarları

Öncelikle şunu belirteyim İtalya ne kadar mücadeleci ve enerji seviyesi yüksek bir takımsa bizim de onlara cevap verebilecek, sahada savaşabilecek bir kadromuz var. Elbette bizim eksiklerimiz onlara göre çok daha fazla, Furkan, Alperen, Cedi, Ömer Faruk gibi isimlerin olmaması bizim de yetenek seviyemizi aşağı çekmiş durumda, yaratıcı oyuncu sayımız sıınırlı ve onları maç içerisinde kullanma anlamında da sorunlar yaşıyoruz….

Şuanda takımda iki saf oyun kurucumuz var, Berk ve Kenan. İkisi de takımlarında iyi süreler aldılar bu sezon ve özellikle Kenan bir çok maçta ilk 5 başlayarak artık uluslararası düzeyde de kendisini kanıtladı. Halen üretim konusunda sıkıntıları olsa da iyi bir organizatör. Ancak İtalya’nın etkili kısa savunmacıları var, üstünde çok fazla baskı olacaktır. Bu nedenle yanında oynayacak diğer guardların, Şehmus, Buğrahan, Melih gibi ona gerektiğinde organizasyonda da yardımcı olması şart. Bu arada diğer guardlar demişken özellikle Buğrahan ve Melih bu maçta taşın altına ellerini koymalılar, Melih’in üçlüklerine ve Buğrahan’ın dribbling üstünden yarattığı sayılara artı asistlere çok ihtiyacımız var. Tabi Okben ve Tarık’ın da kanatlardan getireceği skor katkısı, bunun ne seviyede de ve ne kadar istikrarlı olacağı da galibiyetin bir diğer anahtarı. Takımımızda yıldız bir skorer olmadığını düşünürsek bu saydığımımız guard ve kanatlardan en az ikisinin öne çıkıp, skora ciddi katkı vermesi gerekiyor.

Ne demiştik, İtalyan’nın zayıf karnı çember altı. Ancak bu alanda bizim de rotasyonumuz sınırlı diyebiliriz. Evet Ercan iyi bir dönem geçiriyor Efes’de, Sadık ve Yiğitcan pozisyonlarına göre yüzü dönük silahlarının da bulunmasıyla ters eşleşmeler yaratabiliyorlar ama burada kilit rolde olması beklenen isim Sertaç, Fenerbahçe’de formsuz bir dönemden geçiyor. Savunmada halen pozisyon bilgisi, sertliği ve mücadeleci kimliği ile etkili bir silah olsa da işin hücum tarafında pasif kalıyor. Onu bir şekilde çember altında daha fazla kullanarak Melli’nin savunma zaaflarını öne çıkarmalıyız. Fiziksel olarak tam bir 5 numara olmasa da Ercan’ın sırtı dönük silahları ve pota altından üretim tehditi Sertaç’a göre daha fazla. Belki onu daha çok Melli sahadayken karşısında tutmak doğru bir hamle olacaktır. Ben işin savunma tarafında pota altında sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum, zaten böyle bir tehditleri yok. Ama konu bizim pota altından ne kadar üreteceğimize gelince işte orası kritik olacak ki galibiyetin anahtarlarından birisi de bu…