Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 5. hafta mücadelesinde Fenerbaheç Beko Pazar günü saat 13:00’da Türk Telekom ile karşılaşacak.
Ülker Spor Salonu’nda oynanacak ve her zamanki gibi beIN Sports 5 ekranlarında yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte mercek tutalım, keyifli okumalar.
💛 Fenerbahçe Beko: Yaraların Arasında Yeniden Doğan Güç
Fenerbahçe Beko, sezonun ilk haftalarında ciddi sıkıntılarla boğuşsa da, yavaş yavaş ayağa kalkmanın sinyallerini vermeye başladı. Hem EuroLeague hem de Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi arenasında sakatlıklar ve kadro değişimleriyle mücadele eden Sarunas Jasikevicius’un ekibi, şu anda yeniden kimliğini bulma sürecinde. Sezon başında gelen kötü sonuçlar, özellikle Dubai karşısında alınan ağır yenilgi, takımın özgüvenini sarsmıştı. Ancak o mağlubiyet sonrası, Fenerbahçe ciddi bir reaksiyon gösterdi ve üst üste üç galibiyet alarak yeniden istikrar yakaladı.
Bu galibiyet serisinin en anlamlısı, şüphesiz geçtiğimiz hafta Anadolu Efes deplasmanında gelen 79–69’luk EuroLeague zaferi oldu. Bu maçta takımın karakteri ve Jasikevicius’un taktik disiplini ön plana çıktı. Devon Hall ve Scottie Wilbekin ikilisi, 12’şer sayılık performanslarıyla takımın hücum yükünü paylaşırken, savunmada da örnek bir direnç sergilediler. Özellikle Wilbekin’in uzun sakatlık sonrası sahalara dönmesi, Fenerbahçe adına sezonun en önemli gelişmelerinden biri. Amerikalı guard’ın henüz tam ritmini bulamadığı söylenebilir, ancak oyun zekâsı ve liderlik vasfı hâlâ fark yaratıyor.
Sarunas Jasikevicius, yaz döneminde radikal değişikliklere gitmek zorunda kaldı. Marko Guduric ve Nigel Hayes-Davis gibi takımın kimliğini şekillendiren iki yıldızın ayrılışı, sistemin yeniden inşasını zorunlu kıldı. Bu boşluğu doldurmak için yapılan transferlerden Talen Horton-Tucker, kısa sürede taraftarın gözdesi haline geldi. Ancak ABD’li oyuncunun sakatlığı, takımın hücumda yaratıcılığını sınırlayan bir faktör oldu. Yine de Jasikevicius, elindeki kadroyu verimli kullanarak, sert savunma ve hızlı geçiş hücumları üzerinden takımın ritmini buldu.
Fenerbahçe’nin 3–1’lik lig derecesi, aslında bu zorlu döneme rağmen fena bir tablo sunmuyor. Takımın EuroLeague temposuna paralel şekilde ritmini artırdığı görülüyor. Khem Birch’in pota altındaki etkisi, Tarik Biberovic’in gelişen şut performansı ve Nicolo Melli’in çok yönlü katkısı, Fenerbahçe’yi yeniden dengeye taşıyor. En önemlisi ise Jasikevicius’un sisteminin yerleşmeye başlaması: top paylaşımına dayalı hücum, yüksek yoğunluklu savunma ve disiplinli yarı saha organizasyonu, Fenerbahçe’yi tekrar elit seviyeye yaklaştırıyor.
🔵 Türk Telekom: Krizden Çıkışın Ardındaki Sessiz Devrim
Sezonun ilk beş maçında üst üste beş mağlubiyet yaşayan Türk Telekom, adeta kabustan uyanmış durumda. Başkent ekibi, kötü başlangıcın ardından üç maçlık galibiyet serisiyle yeniden özgüven kazandı. Bu dönüşümün dönüm noktası, EuroCup’taki Buducnost galibiyeti oldu. O karşılaşmada alınan moral, hem oyun ritmini hem de takım içi motivasyonu belirgin biçimde değiştirdi. Ardından gelen Trento deplasmanındaki 80–60’lık zafer, Ankara temsilcisinin potansiyelini gösterdi.
Yine de, Türk Telekom’un Süper Lig’deki 1–3’lük derecesi, takımın istikrar sorununun hâlâ sürdüğünü ortaya koyuyor. Kadro kâğıt üzerinde güçlü görünse de, saha içi üretkenlik henüz istenilen düzeyde değil. Özellikle yeni transfer Marko Simonovic, EuroLeague tecrübesine rağmen liderlik sorumluluğunu tam olarak üstlenemedi. Karadağlı pivot, bireysel yeteneklerini takıma yansıtmakta zorlanıyor. Kyle Allman ise şu ana kadar en büyük hayal kırıklıklarından biri. Ne Beşiktaş döneminde ne de milli takımda beklentileri karşılayabilmişti; Türk Telekom forması altında da benzer bir tablo çiziyor.
Koç Erdem Can, son haftalarda takımın temposunu artırarak savunmada agresiflik kazandırmayı başardı. Özellikle Jaleen Smith ve Kris Bankston ikilisi, bu yeni anlayışın kilit isimleri. Ennis’in oyun kurma becerisi, hücumda ritim kazandırırken, Enoch’un pota altındaki varlığı Telekom’a sertlik getiriyor. Ancak takım hala hücumda bireysel performanslara bağımlı. Dış şut isabet oranları düşük, top paylaşımı sınırlı ve bench katkısı zayıf. Telekom’un ileriye dönük gelişim göstermesi için Allman ve Simonovic’in performanslarını yukarı çekmeleri şart.
Bu dönemde Türk Telekom’un en büyük kazancı, moral ve direnç. Üç maçlık galibiyet serisi, takımın psikolojik yükünü hafifletti. Ancak Fenerbahçe gibi derin rotasyonlu ve taktiksel açıdan üst düzey bir rakibe karşı direnç göstermek, mevcut kadro kalitesiyle kolay olmayacak.
⚖️ Genel Değerlendirme: Kalite ile Momentumun Çatışması
Bu karşılaşma, kaliteyle formun karşı karşıya geldiği bir mücadele olacak. Fenerbahçe Beko, bireysel yetenek bakımından ligin en güçlü kadrolarından birine sahip, ancak sakatlıklar ve yeni sistem adaptasyonu nedeniyle istikrar arayışında. Buna karşın Türk Telekom, sezona kabus gibi başlasa da, son haftalardaki çıkışıyla yeniden umut kazandı.
Jasikevicius’un öğrencileri, tempo kontrolünü ele alıp rakibini savunma sertliğiyle boğmak isteyecektir. Wilbekin ve Hall’un liderliğinde top paylaşımını artırarak Telekom’un zayıf dış savunmasına baskı kurabilirler. Telekom cephesinde ise Smith ve Allman ikilisiyle ritmi yukarı çekmek, Fenerbahçe’nin yarı saha düzenini bozmak en mantıklı strateji gibi görünüyor. Ancak Telekom’un bu tempoyu maçın tamamına yayabilmesi, rotasyon derinliği düşünüldüğünde zor bir ihtimal.
Sonuç olarak, bir yanda elit bir kadro ve EuroLeague seviyesi disiplin, diğer yanda moral bulmuş ama hala istikrar arayan bir ekip var. Bu maç sadece skor anlamında değil, iki takımın da sezonun geri kalanına dair psikolojik eşiğini belirleyecek bir test niteliği taşıyor. 🏀
