NBA Doğu Konferansı mücadelesinde Chicago Bulls Cumartesi günü saat 03:00’da New York Knicks ile karşılaşacak.
United Center’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım, keyifli okumalar.
🔴 Chicago Bulls: Sessiz Ama Tehlikeli Bir Yükseliş 💪
Chicago Bulls, sezona düşük beklentilerle girse de, şu ana kadar gösterdiği performansla ligin en dikkat çeken sürprizlerinden biri oldu. Koç Billy Donovan yönetimindeki ekip, kağıt üzerinde şampiyonluk adayları arasında sayılmasa da, sahada oynadığı organize ve tempolu basketbolla ciddi bir çıkış yakalamış durumda. Bulls, sezona Detroit Pistons karşısında alınan 115–111’lik galibiyetle başladı ve bu ivmeyi koruyarak Orlando Magic’i 110–98, ardından Atlanta Hawks’ı 128–123 yenmeyi başardı. Her maçta farklı bir oyuncunun öne çıkması, takımın kolektif gücünü yansıtıyor.
Son olarak Sacramento Kings karşısında aldıkları 126–113’lük galibiyet, form grafiğini doğrular nitelikteydi. İlk yarıda savunmada zorlansalar da, üçüncü çeyrekte gösterdikleri reaksiyon belirleyici oldu. O bölümde rakibe sadece 20 sayı izni verip tempoyu tamamen ele geçirdiler. Çaylak Matas Buzelis, kariyerinin en iyi maçını oynayarak 27 sayı ve 5 ribaund ile takımın skor lideri oldu. Onun enerjisi ve cesareti, Bulls’un hücum ritmini yukarı taşıyor. Josh Giddey de oyun kurucu pozisyonunda muazzam bir performans sergiliyor — Kings maçında 20 sayı, 8 ribaund ve 12 asist üreterek neredeyse triple-double’a ulaştı.
Ayrıca Nikola Vucevic ve Kevin Huerter gibi tecrübeli isimler, sezon başından bu yana istikrarlı katkılarıyla takımın dengesini sağlıyor. Vucevic’in pota altındaki etkinliği, hem hücum ribaundlarında hem de kısa devrilme oyunlarında büyük önem taşıyor. Huerter ise dış şut tehdidiyle alan açıyor ve Giddey’nin pas yeteneğini tamamlıyor. Coby White’ın sakatlığı, özellikle guard rotasyonunda bir eksiklik yaratmış olsa da, Donovan bu durumu genç oyuncuların dakikalarını artırarak avantaja çevirmeyi başardı. Bulls’un bir başka dikkat çeken yönü ise savunmadaki konsantrasyon seviyesi. Takım, son üç maçta üçüncü çeyreklerde rakiplerine ortalama sadece 22.6 sayı izni verdi — bu da koçun devre arası stratejilerinin etkili olduğunu kanıtlıyor.
Genel tabloya bakıldığında, Chicago Bulls’un modern NBA’in gerektirdiği iki yönlü oyun anlayışına hızla adapte olduğunu söylemek mümkün. Hücumda paylaşım, savunmada direnç; tam da bu denge onları şu anki başarılı pozisyona getirdi.
🔵 New York Knicks: İstikrarsızlık Sorunu🚨
New York Knicks, sezona harika bir giriş yaptıktan sonra ritmini kaybetmiş görünüyor. İlk iki maçta, yani Cleveland Cavaliers (119–111) ve Boston Celtics karşısında alınan galibiyetler, takımın “Doğu’nun gizli favorisi” olarak lanse edilmesine neden olmuştu. Ancak o çıkış uzun sürmedi. Miami Heat ve Milwaukee Bucks karşısında üst üste alınan yenilgiler, hem hücumda hem de mental olarak Knicks’in dengesini bozdu.
En büyük sorun, hücumdaki sürekliliğin kaybolması. Sezonun ilk haftasında topu iyi paylaşan, pas akışını hızlı tutan ve tempolu oynayan Knicks; son haftalarda statik hücuma dönmüş durumda. Jalen Brunson dışında güvenilir bir skor opsiyonu bulunmuyor. Özellikle Karl-Anthony Towns’un yokluğu, hücumda çeşitliliği azalttı. Milwaukee maçında ilk yarıyı 12 sayı farkla önde kapatmalarına rağmen, ikinci yarıda oyunun kontrolünü tamamen kaybettiler. Set hücumlarında yaratıcılığın düşmesi, topun sık sık Brunson’un elinde kalmasına neden oluyor. Bu da rakip savunmaların Knicks’i kolay okumalarını sağlıyor.
Brunson, bireysel olarak olağanüstü bir sezon geçiriyor — son Milwaukee maçında 36 sayı ile takımını sırtladı, ancak yalnız kaldı. Jordan Clarkson ve Josh Hart, bir var bir yok performanslarıyla istikrarsız görüntülerini sürdürüyor. Ayrıca Mitchell Robinson’un sakatlığı, savunma dengesini olumsuz etkiledi. Robinson’un yokluğunda Knicks, boyalı alanda rakiplerine ortalama 52 sayı izni veriyor; bu, ligin en zayıf istatistiklerinden biri.
Koç Mike Brown, savunma sertliğine dayalı sistemini sürdürüyor ancak hücum verimliliği hızla düşüyor. Knicks şu anda ligin alt sıralarında üçlük yüzdesine (%31.7) sahip ve bu, dış şut eksikliğinin ciddi bir problem haline geldiğini gösteriyor.
⚖️ Genel Değerlendirme: Form, Ritim ve Kimya Farkı 🎯
Bu karşılaşma, momentum ve özgüven farkının belirleyici olacağı bir mücadele olacak. Chicago Bulls, kolektif oyunuyla dikkat çekerken, New York Knicks bireysel performanslara bağımlı hale gelmiş durumda. Bulls cephesinde bir paylaşım ve denge var: Giddey’nin pas trafiği, Buzelis’in gelişimi, Vucevic’in istikrarı ve Huerter’in dış katkısı… hepsi bir araya geldiğinde Chicago’yu şu anki başarılı çizgisine taşıyor.
Knicks ise mental olarak zor bir dönemde. Brunson harika oynasa da, takımın geri kalanı aynı seviyede değil. Özellikle Karl-Anthony Towns ve Mitchell Robinson’un yokluğu, hem hücumda hem savunmada zincir halkalarını kırıyor. Thibodeau’nun oyuncularını yeniden motive edip top paylaşımını artırması şart.
Sonuç olarak, bu mücadelede formda ve özgüveni yüksek bir Bulls ile ritmini kaybetmiş bir Knicks karşı karşıya gelecek. Chicago, şu an hem saha içi kimya hem de mental bütünlük açısından çok daha ileri bir noktada. Knicks’in bu maçta göstereceği reaksiyon, sezonun geri kalanına dair önemli ipuçları verecek. Bir taraf kolektif güçle kazanmayı öğrenmişken, diğeri hâlâ kimliğini arıyor. 🏀🔥
