Turkish Airlines Euroleague 25. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes, İstanbul’da Olimpia Milano ile karşılaşacak.
2 Şubat Cuma günü saat 20:30’da Sinan Erdem’de oynanacak karşılaşmayı basketbolseverler S Sport ekranlarında izleyebilecekler. Maçın öncesinde Milano 10-14 ile 13. sırada yer alırken, temsilcimiz ise 9-15 ile 16. sırada konumlanmış durumda.
*** Temsilcimiz Efes, koç Can ile yollarını ayırdıktan sonra sezon sonuna kadar devam etmeyi planladığı yardımcı koç Mijatovic’in başantrenörlüğünde ilk sınavını verecek.
Ben de her zaman olduğu gibi Anadolu Efes‘i galibiyete ulaştıracak reçeteyi sizin için hazırladım, keyifli okumalar.
Alçak Post Savunması
Koç Can’ın oturtmaya çalıştığı sistemde zaman zaman kısa beşler de gördük, Willis’in beş numaraya kaydığı ya da Clyburn’ün sakatlanmadan önce 4 numarada görev aldığı ki zaman zaman bu kısa beşler maç da kazandırdı Efes’e. Ancak gerek Clyburn gerek Willis 4 numaradayken fiziksel oyun ve sertlik anlamında sorun yaşıyoruz, özellikle alçak postta. Bu anlamda sırtı dönük etkinliği olan forvetler de canımızı yakıyor. Karşımızda ise bu işin üstadı diyebileceğimiz isimlerden birisi, Mirotic olacak. Evet agresif ve sert bir isim değil ama bilekleri çok yumuşak, orta mesafe tehditi de muazzam. 4 numaradan Melli ve hatta zaman zaman Voigtmann ile de tehdit yaratabiliyorlar. Bu nedenle alçak postta daha güçlü kalabilmek için bu kez çift 5 numaralı rotasyonlar denenebilir, çünkü bu saydığım isimlerin hiç biri çabuk ayaklı ve dribbling üstünden yüzü dönük adam eksiltebilen silahlar değil.
Guardların Etkinliği
Milano’nun geçen sezondan beri zayıf karnı hep guard rotasyonu oldu. Evet Baron yine yok ve ellerinde Lo, McGruder, Napier gibi önemli silahlar ama ben hiç birinin hücumda takımı derleyip toplayabilecek, organizatör becerisi ile öne çıkan, saf bir oyun kurucu olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle de formda olan Thompson, Larkin, Beaubois üçlüsünün oyunun iki alanında da efektif olmaları şart. Çünkü Milano’nun buna verebilecek bir cevabı yok. Özellikle Larkin’in birebirleri ve potaya gitmesiyle ağır ayaklı uzunlarının (Poythress ve Hines’ı ayrı tutuyorum) da zaafları daha fazla ön plana çıkacaktır. Tabi onu McGruder, Hall ve Tonut gibi sert savunmacılarla yıpratacaklarını da unutmayalım, bu nedenle de Thompson ve Beaubois’nın alternatif opsiyonlar olarak devrede olmaları şart.
Tempo Kontrolü
Milano yarı sahada sert savunma ile rakipleri bunaltan, onlara kolay sayı şansı vermeyen bir ekip. Belirttiğim gibi McGruder, Tonut ve Hall gibi isimlerle en azından savunma anlamında guard rotasyonunda sorun yaşamıyorlar. Kontrollü bir oyun ile savunma odaklı hızlı hücumlar hariç işi yarı sahada çözmeye çalışıyorlar. Bizim ise koşmamız gerekiyor verimli olabilmek adına. Bu nedenle sadece kısalarımızın değil, Clyburn, Bryant ve hatta Willis’in de savunma ribaundunu alınca gerekirse direkt ortaya vurarak takımı hücuma çıkarmaları gerekecek. Tempoyu bizim dikte etmemiz ve maçı yarı sahada kabul etmememiz galibiyetin anahtarlarından birisi olacak kuşkusuz.
