Turkish Airlines Euroleague ekiplerinden Panathinaikos, önemli bir transfer yapmaya hazırlanıyor.
Takımın simge isimlerinden birisi olan ve geçen yaz kaptan olarak takımdan ayrılan Ioannis Papapetrou, Israel Hayom’da yer alan habere göre Yoncalar’a geri dönmeye hazırlanıyor. Yakın zamanda resmi açıklamanın gelmesi bekleniyor.
Yunan forvet geçen yaz transfer olduğu Partizan’da beklentileri karşılayamamıştı. 2.03 metre boyunda olan 29 yaşındaki tecrübeli oyuncu, Euroleague sahnesinde 38 maçta ortalama 21.1 dakika süre bulmasına rağmen sadece 5.4 sayı, 2.3 ribaund ile katkı verebilmişti.
EDİTÖR YORUMU:
Bir önceki sezon ile beraber kaptanlık görevi verilen ve artık Panathinaikos’un sembol oyuncularından biri haline gelen Yunan forvet en olgun döneminde takımdan ayrılarak ilk kez ülkesi dışına çıkmış ve Partizan’a transfer olmuştu. Panathinaikos’da zaman zaman liderlik özellikleri sorgunlansa da soğukkanlılığı ve her zaman takımı düşünen oyun tarzıyla alkışları topladı, o sezon takım olarak istediklerini alamamış olsalar da bireysel anlamda kesinlikle iyi bir sınav verdi. Partizan’da ise tam tersi oldu, bireysel olarak beklentileri karşılayamadı ama takımı hedeflere ulaştı hatta üstüne çıktı…
Onu Euroleague’in en iyi forvetlerden biri yapan temel özellikleri çok yönlülüğü, savaşçı kimliği ve ribaundlara verdiği katkı. Hem 3 numarada hem de kısa beşlerde 4 numara görev alabilen Papapetrou dış şutunu da geliştirmesiyle beraber hücumda her silaha sahip bir oyuncu oldu ki artık dribbling üstünden bile önemli bir 3 sayı tehditine sahip. Zaten güçlü fiziği artı patlayıcılığı sayesinde potaya iyi giden ve dengeli bitiren bir isimdi ama artık toplu üretimi daha fazla, orta mesafeden de iyi bir yüzdeye sahip olduğu gibi alçak postta pozisyonuna göre yakaladığı ters eşleşmeleri geriye çekilerek bulduğu yüksek yüzdeli şutlarla bitirebiliyor. Yarı saha hücumlarında topsuz dip katlarında da ustalaşmış durumda, savunmayı iyi okuyup dip çizgiye yaptığı paralel katlarla aldığı pasları sayıya çeviren bir isim. Evet belki hiç bir silahı onu yıldız yapacak seviyede değil ama bu kadar çok şeyi ortalamanın üstünde yapması da onu özel bir yere getirmiş durumda açıkçası. Savaşçı kimliği, fiziksel temastan kaçınmaması, atletizmi ve pozisyon bilgisi sayesinde tartışmasız çok iyi bir ribaundçu aynı zamanda. Savunmada ise güçlü fiziği ve atletizmi yine onun en büyük silahları, 2, 3, 4 numaraları pozisyonların hepsini savunabiliyor, bu da adam değişme savunmalarında ters eşlemeye izin vermemesini sağlıyor takımının.
Onun hakkında eksi diyebileceğimiz çok fazla konu yok aslında. Ama hücumda toplu oyunlarda biraz daha pasör özelliklerini geliştirmesi gerektiğini belirtmek lazım. Diğer taraftan hücumda liderlik etmesi gereken pozisyonlarda zaman zaman geri planda kalabiliyor, sorumluluk almaktan kaçtığı anlar, oyundan düştüğü anlar azalsa da halen var. Özellikle üretim konusunda taşın altına daha fazla elini sokması onu daha farklı noktalara getirecektir. Ve tabi 3 sayı yüzdesi halen beklentilerin altında, maç ve maç olduğu gibi aynı maçın içinde de istikrar sorunu yaşayabiliyor.
Öncelikle belirtmiş olduğum özelliklerini, esas olarak artılarını Partizan’da neredeyse hiç ortaya çıkaramadığını belirtelim. İlk kez ülkesinden ayrılmış olmasının mental etkisi mi yoksa takımda topa yön veren yıldızlarla uyum sağlayamaması buna sebep oldu tam olarak söylemek güç. Ancak Panathinaikos’daki son senesi ile Partizan’da geçirdiği sezon gece ile gündüz gibiydi adeta! Şimdi bu transfer gerçekleşirse koç Ataman ile beraber yeniden yapılanan takıma, yuvasına geri dönecek ve kariyerinin en verimli yıllarını ülkesinde geçirme fırsatına sahip olacak. Koç Ataman’ın özgürlükçü hücum anlayışında kendisini tekrar bulacağını, çok yönlü oyunu ve tecrübesi ile takıma önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.
