Takımı San Antonio Spurs tarafından serbest bırakılan milli oyuncumuz Cedi Osman ile birçok Turkish Airlines Euroleague takımı ilgileniyor.
Inside Euroleague’de yer alan habere göre altyapısından yetiştiği Anadolu Efes, FC Barcelona ve Partizan milli oyuncumuzla ilgilenen takımlar. Cedi ise sahibi olduğu TBL takımı Pizzabulls Cedi Osman ile bireysel çalışmalarını sürdürürken NBA takımlarıyla kontrat için görüşmelerini sürdürüyor.
2.01 metre boyunda olan 1995 doğumlu Cedi, geçen sezon Spurs ile 72 maçta ortalama 18.1 dakika sahada kalırken 6.8 sayı, yüzde 38.9 üçlük, 2.5 ribaund, 1.7 asist ile katkı vermişti.
EDİTÖR YORUMU:
2015’de ikinci tur ilk sıradan Wolves tarafından seçilen Cedi, orada hiç forma giymeden Cavs’a takaslanmıştı. Doğu ekibinde 6 yıl boyunca forma giymişti. Toplamda 7 sezon NBA’de boy gösteren milli oyuncumuz toplamda 476 maça çıkarken ortalama 22.7 dakika süre almış ve 9.3 sayı, yüzde 35.7 üçlük, 3.0 ribaund, 2.0 asist istatistikleriyle katkı vermişti.
Cedi Osman’ın EuroLeague’e uyum sağlaması, hem NBA’deki tecrübesi hem de uluslararası basketbol arenasındaki geçmişi göz önüne alındığında zor bir süreç olmayacaktır. Osman, NBA’de Cleveland Cavaliers formasıyla geçirdiği yıllarda belirli bir rol oyuncusu olarak kendini kanıtladı. Özellikle hücumda çok yönlü bir forvet olarak dikkat çekti; açık sahada hızlı hücumları bitirme becerisi, hareketli hücum düzenlerinde doğru pozisyon alma yeteneği ve zaman zaman dış şut tehdidi yaratabilmesi onun güçlü yönlerindendi. Bu beceriler, EuroLeague’in daha stratejik ve temposu değişken oyun yapısına uyum sağlarken ona avantaj sağlayabilir.
EuroLeague, NBA’den farklı olarak, daha fazla taktik ve sistem odaklı bir oyun yapısına sahip. Bu ligde, koçların oyunculardan belirli bir sistem içinde kalmalarını beklediği ve daha disiplinli bir oyun anlayışının hakim olduğu biliniyor. Cedi, NBA’de kazandığı tecrübe ile bu tür bir sisteme uyum sağlama yeteneğine sahip olsa da, NBA’deki oyun tarzı daha çok bireysel becerilerin ve açık alan oyunlarının öne çıktığı bir yapıya dayanıyordu. EuroLeague’de ise sahadaki her anın önceden planlanmış bir stratejiye hizmet etmesi beklenir. Osman’ın bu anlamda oyunu daha yavaş bir tempoda oynamaya alışması ve taktiksel disiplinini geliştirmesi gerekebilir.
Osman’ın hücumdaki en büyük avantajı, açık sahada hızlı kararlar verebilmesi ve geçiş oyunlarında etkin olması. NBA’de geçirdiği yıllar boyunca bu yeteneklerini geliştirdi ve zaman zaman takımı için bu alanlarda değerli bir parça haline geldi. Ancak, EuroLeague’de oyun sık sık yarı saha hücumlarına dönüyor ve bu da Cedi’nin hareket alanını kısıtlayabilir. EuroLeague’deki savunma sistemleri genellikle daha sıkı ve bire bir eşleşmelerde daha disiplinli olur. Bu, Osman’ın bireysel hücum becerilerini sergilemesi açısından zorlayıcı olabilir. Ancak, Cedi’nin fiziksel özellikleri ve atletik kapasitesi, bu savunma sistemlerini aşmada ona yardımcı olabilir. EuroLeague’deki daha sert temaslı oyuna karşı direnci, özellikle pota altında ve ribaund mücadelesinde avantaj sağlayabilir.
Savunma açısından ise, Cedi Osman’ın EuroLeague’e uyum sürecinde dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. NBA’deki yıllarında zaman zaman savunmada istikrarsız performanslar sergilediği ve özellikle bire bir savunmada bazı zayıflıklar gösterdiği biliniyor. EuroLeague’de savunma, maçların kazanılmasında daha kritik bir rol oynar ve oyunculardan bu alanda sürekli bir çaba beklenir. Cedi, savunma pozisyonlamasında ve bire bir savunma disiplininde eksikliklerini gidermeli, savunmadaki konsantrasyonunu yüksek tutmalı. Eğer savunmada gerekli istikrarı sağlayabilirse, bu onun takımına önemli katkılar yapmasını sağlayacaktır.
Cedi’nin şut performansı da EuroLeague’deki başarısında belirleyici olacaktır. NBA’deki kariyerinde dış şutlarda zaman zaman istikrarsızlık yaşadı, ancak doğru anlarda kritik şutları sokabilme kapasitesini de gösterdi. EuroLeague’de ise dış şutlar, özellikle sıkı savunmalara karşı alan açmada hayati bir öneme sahip. Cedi’nin şut tercihlerini geliştirmesi, daha yüksek yüzdelerle şut atabilmesi ve özgüvenle bu şutları kullanabilmesi, onun hücumdaki etkinliğini artıracaktır. Bunun yanı sıra, oyun kurucu rolüne yakın bir pozisyonda oynayacaksa, pas yeteneklerini de ön plana çıkarması gerekecek. EuroLeague’de pasörlük ve takım arkadaşlarını doğru pozisyonlara yönlendirebilmek, bir oyuncunun değerini katbekat artırır.
Sonuç olarak, Cedi Osman’ın EuroLeague’e uyum süreci, onun NBA’deki deneyimlerini nasıl adapte edeceğine ve oyun tarzını EuroLeague’in taleplerine göre ne kadar esnetebileceğine bağlı olacak. Fiziksel olarak güçlü, atletik ve hücumda etkili bir oyuncu olarak Osman, doğru bir adaptasyon süreci geçirirse EuroLeague’de de önemli bir figür haline gelebilir. Ancak bu süreçte, özellikle savunma disiplini, şut istikrarı ve taktiksel oyun anlayışı üzerinde çalışması gerekecek. Bu alanlarda yapacağı gelişmeler, onun EuroLeague’deki başarısının anahtarı olacaktır. Eğer bu zorlukları aşabilir ve kendini EuroLeague sahnesine tam anlamıyla adapte edebilirse, Osman’ın kariyerinde görev adamından yıldız rolüne giden yeni bir sayfa açılabilir.