Turkish Airlines Euroleague ekiplerinden Virtus Bologna, Smith’in ayrılığı sonrası guard rotasyonuna takviye yapmak istiyor.
İtalya’da birden fazla kaynağı doğruladığı habere göre İtalya Lega Basket Serie A ekibinin gündemindeki isimlerden birisi de Marcus Keene. Amerikalı guard sezona Prometey ile başlamış, sonrasında Beijing takımına transfer olmuştu.
1.78 metre boyunda olan 28 yaşındaki Keene, EuroCup’da 6 maçta 12.8 sayı, yüzde 28.2 üçlük, 3.5 ribaund, 4.3 asist sonrasında ise Çin Ligi’nde 11 maçta 16.5 sayı, yüzde 40.3 üçlük, 3.0 ribaund, 4.8 asist istatistikleri ile katkı vermişti.
OYUNCU ANALİZİ:
Avrupa’nın gezgin isimlerinden birisi olan tecrübeli oyun kurucu, 2020-21 sezonun Kalev forması ile VTB Ligi’nde sayı kralı olmuş ve dikkatleri üstüne çekmişti. Sonrasında Cedevita ve Strasbourg gibi önemli takımlarda da oynamıştı. Gelin onu artılarıyla eksileriyle biraz daha yakından tanıyalım.
Öncelikle artılarına bakalım her zaman olduğu gibi. Dış şutlar kesinlikle en güçlü yönlerinden biri. Üç sayı çizgisinin birkaç metre gerisinden bile her zaman tetiği çekebiliyor. Şut hareketine geçişi hızlı ve yumuşak, kısa boyuna rağmen şutları kolay bloklanamıyor. Çabukluğu ve harika top kontrolü sayesinde şutları için çok fazla mesafe yaratabiliyor ve topsuz şutör olarak da çok tehlikeli. Yakala-at pozisyonlarında yani ceza şutlarında da çok iyi, bu yüzden savunmanın her zaman gözünün üzerinde olması gerekiyor. Çabukluğuyla savunmanın ilk hattını geçip çembere gitmekte hiç zorlanmıyor. Düşük bir ağırlık noktasına sahip ve patlayıcı bir oyuncu. Bunu çok iyi top tekniği ile birleştirdiğimizde, çembere gitmeye karar verdiğinde onu durdurmak gerçekten zor. Vücudunun üst kısmı da güçlü ve kendisinden daha uzun oyunculara karşı teması alıp bitirebiliyor. Oyununun dikkatlerden kaçan bir kısmı da saha görüşü ve pasları. Pas oyunu üst düzeyde ve her noktaya zor paslar atabiliyor. İkili oyunlarda ya da 2’ye 1 oyunda geçişlerde açık sahada devrilen oyuncuyu çok iyi buluyor. Ayrıca penetre-pas oyununda da çok iyi, Eğer savunma ona çok fazla konsantre olursa, bunu asistlerle cezalandırıyor. Güçlü olduğu bir diğer alan da geçiş oyunu. Çabukluğuyla topu ileri taşımak için fazla zamana ihtiyaç duymuyor ve momentumu yakaladığında sonuna kadar gidebilecek güce sahip. Ve daha önce de belirttiğim gibi, takım arkadaşlarını da geçiş oyununa dahil etmeyi seviyor. Hücum repertuarının büyük bir kısmını ikili oyunlar oluşturuyor diyebiliriz. Skor yetenekleri ve üst düzey saha görüşüyle rakipler için gerçekten tahmin edilemez oluyor. İkili oyun aksiyonlarında skor üretebilir ya da asist yapabilir.
Gelelim eksilerine… Fiziği yetersiz ve daha büyük ve uzun oyuncular bundan faydalanabilir. Çabukluğuyla perimetre üzerinde ayaklarını daha iyi hareket ettirmeli ve savunmada daha agresif oynamalı. Vücudunun üst ve alt kısmında daha fazla temasla oynayabilecek güce sahip ve düşük ağırlık noktasıyla top taşıyıcıya daha fazla baskı yapmalı. Bazen oyunun bu tarafında daha fazla çaba ve agresiflik göstermesi gerekiyor. Pick & roll savunmasında da bazı sorunları var. Perdelerin etrafından dolaşma konusunda iyi değil. Yani ikili oyun savunması önemli bir eksi, özellikle de adam değiştiğinde neredeyse her rakibin onu fiziksel üstünlük sağlayacağını düşünürsek! Çabukluğu ve patlayıcılığıyla cepten top çalabiliyor ama yine çok pasif ve yeterince agresif değil.
Keene etkili bir hücum oyuncusu olma potansiyeline sahip ve bunu EuroCup’da kanıtlamış bir isim. Harika bir hücum yeteneği var ve ateşlendiğinde, uzaktan şutlar atmaya başladığında ya da kolay basketler için çembere gittiğinde onu durdurmak gerçekten zor. Öte yandan savunma oyununu geliştirmesi ya da bazı savunma şemalarında gizlenmesi gerekiyor. Rakip takımlar onun fiziksel zaaflarından faydalanmaya ve ona mümkün olduğunca çok saldırmaya çalışacak ve takım savunmasının bu sorumluluğu gizlemek için yüksek seviyede olması gerekecek. Genel olarak, hücumu nedeniyle Euroleague seviyesi için bile ilginç bir oyuncu ancak savunması konusunda çok fazla şüphem var…
