3 Mayıs 2024

İDDİA: Bahçeşehir’den Kell Hamlesi Geldi (Analiz)

Ülkemizi FIBA Europe Cup‘da çeyrek finalde temsil edecek olan Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekibi Bahçeşehir Koleji, guard rotasyonuna takviye yaptı.

Basketfaul’de yer alan habere göre İstanbul ekibi son olarak Adelaide 36ers forması ile izlediğimiz Trey Kell ile anlaşmaya vardı.

1996 doğumlu olan 1993 doğumlu olan ve Suriye milli takımında da devşirme olarak forma giyen Amerikalı combo guard, bu sezon Avustralya Ligi’nde ortalama 29.8 dakika sahada kalırken 17.1 sayı, 5.3 ribaund, 3.6 asist ile katkı vermişti.

OYUNCU ANALİZİ:

San Diego State mezunu olan Kell, profesyonel kariyeri sırasında Igokea, Moncton Magic, Hong Kong Eastern, Stal Ostrów Wielkopolski, Varese, Olimpia Milano, Melbourne Phoenix ve son olarak Adelaide 36ers forması giymiş olan skorer oyuncuyu gelin artılarıyla eksileriyle biraz daha yakından tanıyalım.

Kell skorer özellikleri ile öne çıkan bir combo guard olsa da özellikle ikili oyunlarda çok verimli bir isim. Üçlü tehditi var ve doğru tercihlerle her opsiyonu değerlendirebiliyor, ters eşleşmeleri cezalandırmayı biliyor. Potaya gidebiliyor, hem orta mesafe hem de dış şut tehditi var ve devrilen uzunları da köşe şutörlerini de besleyebiliyor. Skorer olarak komple bir isim olduğunu söyleyebiliriz; şutları ve penetreleri dışında kendisinden zayıf guardları sırtına alarak alçak posttan da üretebiliyor. Şutlar demişken ceza atışları, perdelerden çıkarak bulduğu şutlar ve dribbling üstü tehditine sahip. Şutuna önlem alan savunmalara karşı da potaya gitmeyi gayet iyi biliyor ki penetre pas özelliği ile de verimli olduğunu belirtelim. Atletizmi ve çabuk ayakları sayesinde direkt çembere atak ettiği gibi hareketli orta mesafe atışlarla da etkili olabiliyor. Tahmin edeceğiniz üzere bir çok atletik guard gibi o da açık alanda etkili. Sadece bitirici olarak değil pasör özelliği ile de faydalı bir isim. Kafası yukarıda dribbling yapan, saha görüşü iyi seviyede bir guard.

Gelelim geliştirmesi gereken yönlere. Evet şutlar onun hücumundaki en önemli silah ancak yay gerisinden istikrarlı bir isim değil ki Avustralya Ligi gibi savunmaların yumuşak olduğu bir ligde bile üçlük yüzdesinin sadece yüzde 30.7 olduğunu belirtelim… Bu düşük yüzdenin temel nedenlerinden birisi kolej yıllarından bu yana halen şut tercihlerini olgun bir seviyeye getirememiş olması diyebiliriz. Savunma tarafında ise aslında tüm gereken fiziksel özelliklere sahip ama oyunun bu alanındaki motivasyonu ve konsantrasyonu düşük… Perdelerin genelde altından geçmesi, mücadeleden kaçması şutör guardların üçlüklerle onu cezalandırmasına neden oluyor. Ayrıca rakipler onu bir hamleyle kolayca geçebiliyor, odağını hemen kaybediyor ve kolayca faul alabiliyor. İkili oyunun ya da perdelerin olmadığı 1-1 pozisyonlarda savunma odağını daha uzun koruyabiliyor ama hamle çabukluğu yetersiz kaldığı için rakipler orta mesafeden ona cezayı kesebiliyor. Özetle toplu adam savunmasında geliştirmesi gereken çok fazla konu var ki Euroleague’deki Milano macerasında da beklentilerin altında kalmasının temel nedeni savunmadaki bu zaaflarıydı.

Taylor da Scrubb da daha çok 1 numara özellikleriyle öne çıkan, fiziksel olarak da oyun kurucu pozisyonuna uygun guardlar. Hal böyle olunca skor yükü Bouteille’in omuzlarına fazlaca biniyor… Özellikle BSL’de bunun yeterli olmadığını bir çok maçta gördük… Evet Kell koç Radonjic’in de altını çizdiği savunma sertliğini arttırma konusunda pek yardımcı olabilecek bir isim değil ama en azından Bouteille’in omuzlarındaki skor yükünü hafifleterek takımın hücumda daha dengeli, daha verimli oynamasını sağlayacaktır ki bencil bir oyuncu değil, pasör özellikleri de iyi seviyede. Dolayısıylere gerektiğinde topu yarı sahaya getirme ve hatta ikili oyunuları organize etme konusunda da faydalı olacaktır. Bahçeşehir seviyesindeki bir takım için sezon içerisinde yapılabilecek doğru hamlelerden birisi olduğunu söyleyebiliriz.