19 Nisan 2024

Ergin Ataman: “Şampiyonluğu Koruyacağız Mentalitesinde Olmamalıyız”

Geçen sezon tarihinde ilk kez Turkish Airlines EuroLeague şampiyonluğuna ulaşan Anadolu Efes’te baş antrenör Ergin Ataman DHA’ya özel bir röportaj verdi.

ING Basketbol Süper Ligi ve Turkish Airlines EuroLeague’in kısa bir sür zarfında başlayacağını belirten deneyimli koç, sezona şampiyonluğu koruma mentalitesiyle başlamamaları gerektiğine vurgu yaptı.

“Evet şampiyon apoletiyle sahaya çıkacağız ama o sezon bitti artık. Yeni sezonun hazırlıkları başladı. EuroLeague’de her maçın çok çekişmeli geçtiğini biliyoruz. Biz geçen sezon şampiyon olduk ama sezonun ortalarına doğru play-off sınırının dışındaydık. Sonrasında çok iyi bir ivme yakalayıp 3’üncü olduk. Bu bize iyi bir avantaj sağladı ve sonunda da şampiyonluğa kadar gitti.”

“EuroLeague’de şampiyonluk hedefiyle başlayan 8-9 tane takım var bana göre. Biz bugünden, daha ilk maçtan itibaren biz bu sezon da şampiyonluğu koruyacağız mentalitesinde olmamalıyız. Biz geçen sene 41 maç sonunda şampiyon olduk. Bu sene oralarda olabilmemiz için minimum 39, maksimum 41 tane maç oynamamız lazım. Maçları tek tek değerlendirip, maç kazanıp, puan toplayıp, normal sezonu istediğimiz yerde bitirip, ondan sonra da sezon sonunda geçen sezon olduğu gibi formda şekilde girmemiz lazım. Bugünden biz sezona şampiyonluğu korumak amacıyla çıkıyoruz mentalitesi bize zarar verebilir.”

Turkish Airlines EuroLeague’e zor bir fikstürler başlayacaklarını kaydeden Ergin Ataman, düşüncelerini şöyle aktardı:

“Biz sert bir başlangıç yapacağız. Fikstürümüz zor. İlk maç Madrid’de Real Madrid ile. Az da kaldı, maç 30 Eylül’de. Onun ardından CSKA Moskova ile İstanbul’da oynayacağız. Milano‘da Armani Milano ile oynayacağız. Bizim artık bu maçlara konsantre olmamız lazım. Her şey istediğimiz gibi giderse sonlara doğru tekrardan o noktalara gelmeyi düşünebiliriz.”

“Bazı Oyuncularımız Hazır Değil”

Geçtiğimiz sezonu çifte kupayla kapattıktan sonra hazırlık döneminde takımda rehavet gördüğünü kaydeden Ergin Ataman bazı oyuncuların henüz hazır olmadığını söyledi:

“Sezon öncesi özellikle Atina’da oynadığımız turnuvada bazı oyuncularımızın hala hazır olmadığını gördüm. Takım olarak hazırlık döneminde sakatlarımız çok oldu. Bu dönemin tamamını Larkin olmadan oynadık. Son 2-3 haftada Simon ve Singleton gibi takımın ilk 5’inin 3 tane oyuncusunu kullanamadık. Artı Pleiss’ın İtalya’daki kampın son günlerinde ciddi bir diz sakatlığı oldu. Bu 4 oyuncuyu biz son 15 gündür çalıştıramadık.”

Atina’daki hazırlık turnuvasından sonra teknik ekiple görüşüp antrenman temposunu arttırdıklarını kaydeden Ataman, mental anlamda güçlü olmaları gerektiğini aktardı:

“Önümüzdeki hafta başında tam kadro çalışmayı bekliyoruz. Bunlar da tabii biraz sezon başında dengemizi bozdu ama ben rehavet tehlikesinin var olduğunu düşünüyorum. Son oynadığımız hazırlık turnuvasından sonra işleri daha sıkı tutup, geçen senenin şampiyonluğu, bu senenin şampiyonluk hedefinden uzaklaşıp maçlara odaklanmamız gerektiğini düşündük teknik ekibimizle. Daha yoğun ve daha sert bir antrenman temposuna başladık. Bizim takımımızdaki oyuncuların hepsi üst düzeyde kazanmayı seven, sahaya çıktıkları zaman oynadıkları oyundan keyif alan bir takım. Seyircinin de olmasıyla beraber kazanmak isteyecek bir takım. Ama tabii bunun mental hazırlığını bizim antrenmanlarda yapmamız gerekiyor. Bunun çalışmalarına başladık.”

Transfer döneminde kadroyu koruma yoluna gittiklerini aktaran deneyimli antrenör, sezonun ilerleyen bölümlerinde ihtiyaç duymaları halinde takıma takviye yapabileceklerini söyledi:

“Kadroya takviye yapmak için kadrodan bazı oyuncuları çıkartmak gerekiyor. Var olan bir kadro var ve bu kadroya star, veteran oyuncu takviyesi yaptığınız zaman takımın dengesi bozulur. Biz 3 senedir birlikte oynayan, geçen sene de şampiyon olan kadroyu koruyup, böyle bir yöntem seçtik. İstikrarlı bir yöntem seçtik. Ama tabii ki sezon içerisinde eksiklik gördüğümüz pozisyonlar olursa, bunu değerlendiririz.”

“Panathinaikos Maçında Uzunların Performansından Memnun Kalmadım”

Son hazırlık turnuvasında kimi oyuncuların performansından memnun kalmadığını belirten Ergin Ataman, kadrodaki her oyuncunun şampiyon bir takımda oynadığının bilincinde olması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Son Panathianaikos maçında Pleiss ve Singleton yoktu ama uzunlarımızın performansından hiç memnun kalmadım. Genç oyuncumuz Yiğitcan dışında 3 oyuncumuzun performansı beni oldukça düşünceye sürükledi. Tabii şu da var, sezon başındayız, oyuncuların bir form tutma durumları var. Ama tabii oyuncuların da şunun bilincinde olması gerekiyor: ‘Biz zaten şampiyon oyuncularız, biz buradayız, iyi de olsak kötü de olsak biz buradayız.’ Böyle bir şey yok. Bu takımın yeniden büyük hedefleri var. Herkesin o hedefler doğrultusunda en iyi noktaya gelmesi gerekiyor. Biz sezon başında istikrarı korumak için bir yapı oluşturduk ama bu yapı içerisinde bazı oyuncuların mental olarak, fiziksel olarak hazır olmadıklarını ve takımın bütününe fayda sağlamadıklarını görürsek, yaparız transfer, niye yapmayalım.”

“Kulüp Büyük Fedakârlık Yaptı”

Yaz döneminde takımın iki yıldızı Vasille Micic ve Shane Larkin’in takımda kalmasını değerlendiren başarılı teknik adam, bu süreçte kulübün büyük fedakârlık yaptığını belirtti:

“Şampiyon takımı korumak, bir kez de seyirciyle beraber bu coşkuyu yaşabilmek için hem kulübün hem oyuncuların karşılıklı yaptıkları fedakarlıklar sonucunda bu oyuncular kaldılar. Özellikle kulübün ciddi anlamda fedakârlık yaptığını söyleyebiliriz. Sadece bu 2 oyuncu değil. 2018’in yazında kadroyu değiştirip 9 yeni oyuncu almıştık. O zamanki oyuncu bütçemiz 10 milyon Euro’lardayken, bugün bu bütçemiz 20-21 milyon Euro’lara çıktı. Tabii net bu bütçe. Brüte vurduğunuzda daha yüksek rakamlara geliyor. Bu şampiyon takımı korumak için Anadolu Efes Spor Kulübü ciddi anlamda bir fedakârlık yaptı. Bunun karşılığını bu sene de almak istiyoruz. Oyuncularımızın duygusal yaklaşımları da büyük rol oynadı. Sonuçta bu 2 oyuncu EuroLeague’in en değerli 5-6 oyuncusundan 2 tanesi. Micic bu sezonun MVP’si, Larkin ise oynanmayan sezonun gerçek MVP’si. Bu oyuncular bu parayı hak ediyorlar mı? Ediyorlar. Biz vermesek başka kulüpler verir miydi? Verirdi. Biz verdik, takımı tuttuk, yeniden şampiyon olmak istiyoruz ama bu tabii kulübün de üzerine büyük bir yük getirdi. Onun için de üzerimizde çok ciddi bir sorumluluk var bu sene de.”

“En İyi Sezonumuz 2019’da İptal Edilen EuroLeague Sezonuydu”

Önümüzdeki sezon kısıtlı olsa da taraftarıyla buluşacakları için heyecanlı olduklarını aktaran Ergin Ataman, seyircinin maçların seyir zevkini arttırdığını düşündüğünü ifade etti:

“Taraftar tabii ki çok önemli. Bizim oyuncularımıza da sorduğum zaman, taraftarın onlara ekstra motivasyon sağladığını söylüyorlar. Bu bütün takımlar için geçerli tabii ama hem oynayan, eğlenen hem de izleyeni eğlendiren bir basketbol tarzımız olduğu için, bunun taraftarla bütünleşmesi çok daha keyifli. Bizim en iyi sezonumuz şampiyon olduğumuz geçen sezon değil. 2019’da iptal edilen EuroLeague sezonu. Normal sezonunda 28 maçın 24’ünü kazandık ve o sezon her maç doluydu. Gerek Sinan Erdem’deki maçlar gerek deplasmandaki maçlar… Biz bundan keyif alan bir takımız. Taraftar yüzde 50 oranında olacak bizim sahamızda. Yunanistan, İtalya, İspanya, Fransa gibi yerlerde de bu şekilde. Bazı ülkelerde yine tam olacak. Biz Partizan’da bir jübile maçı oynadık, 20 bin seyirci vardı. Salonda nefes alınmıyordu. Geçen sene de olduğu gibi her ülkenin kendi kuralları geçerli olacak”

“Avrupa’nın Hiçbir Yerinde Böyle Bir Kural Yok”

Anadolu Efes’in taraftar kitlesinin ailelerden oluştuğunu aktaran Ergin Ataman, Türkiye Basketbol Federasyonu’nun 12 yaş altındaki çocukları maçlara alınmaması yönündeki kararını eleştirerek, bu zihniyetin değişmesi gerektiğini söyledi:

“Biz daha çok fanatizmden uzak, ailelerin çocuklarıyla maça geldiği, maçları şov şeklinde oynayan bir takımız. Ama Türkiye’de nedenini anlayamadığım, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun bana anlatmasını beklediğim, 12 yaş altı çocukların maçlara gelememesi gibi bir kural konmuş. Bizim taraftar kitlemizin büyük bölümü aileler. 3-5 yaşında çocuklarla geliyorlar. Ben bir araştırma yaptım, Avrupa’nın hiçbir yerinde böyle bir kural yok. Aksine çocukların daha güvenli olduğunu söylüyor. Baba maça gelebiliyor, anne maça gelebiliyor. Evde çocuklarla beraberler zaten. Çocuklar uçağa binebiliyorlar aileleriyle, AVM’ye gidebiliyorlar, sinemaya gidebiliyorlar, konsere gidebiliyorlar, aşıları olmadığı için maça gelemiyorlar. Biraz tuhaf buldum bunu. Bilim Kurulumuzun bu konuda bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum. Çocuklar da pandemi döneminde psikolojik olarak en çok etkilenen gruplardan biri. Özellikle 7-8 yaşından sonra çocukların çok fazla spora ilgi duyduğunu görüyoruz. Maçları takip ediyorlar, spor yapıyorlar, spor okulları açık. Şimdi babalarıyla beraber, anneleriyle beraber maçımıza gelemeyecekler. Futbol maçlarına gidemiyorlar. Bu bizim için handikap olacak. Biz böyle fanatizm olan, sürekli 10 bin seyircinin geldiği bir takım değiliz. Aileler maça geliyor. Çocuğu ne yapacaklar? Bu çocuklar psikolojik olarak etkilenecek. Bunun ben ivedilikle düzeltilmesini ya da dünyanın göremediği, Bilim Kurulumuzun gördüğü bilimsel bir açıklama bekliyorum. Yunanistan’da, İtalya’da, Sırbistan’da, İspanya’da maçlar yaptık, hepsinde çoluk çocuk aileler salondaydı. Ben de araştırdım. Hiçbir yerde böyle bir sınırlama olmadığını gördüm. Bunun düzeltilmesini bekliyoruz.”

“Ciddi Rakiplerimiz Var”

Önümüzdeki sezon hem EuroLeague hem de ING Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluk hedefiyle yola çıkacaklarını ve bunun için normal sezonda mümkün olduğunca çok maç kazanmaları gerektiğini belirten Ergin Ataman sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Ana etken maç kazanmak. Sonu düşünmeden, her maça odaklanıp, kazanınca biz gene şampiyonluğa gidiyoruz veya kaybedince bir anda strese girip eyvah bu sene olmayacak mı diye strese girmeden hataları görüp sonuna kadar mücadeleyi sürdürmek gerekiyor. Evet biz şampiyon olarak sahaya çıkacağız ama yeniden o noktalara gelmemiz için geçen senenin ikinci yarısında gösterdiğimiz mücadeleyi başından itibaren göstermemiz gerekiyor. Bu kolay değil, çok zor. Rakiplere baktığın zaman görüyorsun. Bizim her şey içinde toplam brüt bütçemiz 29-30 milyon Euro’lara çıktı. Ama Real Madrid, CSKA Moskova, Barcelona, Milano’yu gördüğün zaman bunun altında olmadığını görüyorsun. Bazılarının bunun oldukça üzerinde olduğunu görüyorsun. Onun için de karşımızda starlarla dolu başka takımlar var. Türkiye’deki rakibimiz Fenerbahçe de öyle. Kadrosunda bugün Nando De Colo ve Jan Vesely olan bir takımın da çok güçlü bir takım olduğunu düşünüyorum. Onlar da ciddi bir takım. Ciddi bir mücadele olacak.”

DHA