2024 Paris Olimpiyatları için düzenlenen ön eleme turnuvalarının İstanbul ayağında finale çıkan A Milli Takımımız, elemelere bilet kapabilmek için Hırvatistan engelini aşmak zorunda.
20 Ağustos Pazar günü saat 20:00’da Sinan Erdem’de oynanacak ve TRT Spor ekranlarından canlı yayınlanacak bu kritik karşılaşma öncesinde gelin rakibimizi biraz daha yakından tanıyalım ve milli takımımızın galibiyeti için gereken faktörleri inceleyelim. Keyifli okumalar.
Öncelikle Hırvatistan son yıllarda Avrupa basketbolunun düşüşte olan ekol ülkelerinden birisi. Aslında bireysel anlamda çok önemli yıldızlar yetiştiriyorlar ama A takım seviyesinde birlikte oynama ve sistem kurma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadılar. Son yıllardaki düşüşleri öyle derinleşti ki bu yazın başında 2025 Eurobasket elemelerinde yer alabilmek için ön eleme maçlarına çıkmak zorunda kalmışlardı! Artık kötü gidişata dur demek istiyorlar ve bu nedenle de koç Sesar’ı takımın başına getirerek yeni bir yapılanma oluşturdular. Bu ön eleme maçlarını da ilk hedef olarak belirlediler ve buna göre de ideal kadroyla, eksiksiz bir şekilde sahaya çıktılar. Hırvatlar grup etabında Belçika, İsveç ve Hollanda gibi kendi sikletlerinde olmayan takımları rahat geçtikten sonra yarı finald de Ukrayna karşısında beklenenden daha rahat bir oyunla kazanmayı bildiler.
Bench Katkısı
Kadro yapılarına baktığımızda aslında herşeyin 4 yıldız etrafında döndüğünü net olarak söyeyebiliriz. Organizatör rolündeki Euroleague patentli devşirme guardları Smith, dinamik forvet Hezonja, yaratıcı forvet Saric ve çember altındaki dev uzun Zubac. Genelde koç Sesar bu isimlerden en az birini benchten getirmeye çalışıyor. Ukrayna maçında tamamını ilk kez 5 başlatmıştı ama özellikle ikinci çeyrekte benchten gelen oyunculardan katkı alamadığı için zorlanmıştı. İkinci yarıda eski sisteme, yani 3+1 hatta zaman zaman 2+2 mantığına dönünce başarılı oldu farkı açtı. Bu noktada milli takımımız adına kritik olan nokta bu yıldızların tamamı sahadayken savunma direncimizi en tepede tutarak onları yıpratmak olacak çünkü bu isimlerden biri ve özellikle ikisi kenara geldiğinde yaratıcılık seviyeleri çok aşağı düşüyor… Benchten gelen oyuncuların seviyesi bu 4 yıldızın bir değli 2-3 gömlek gerisinde! Bizim elimizde daha geniş ve dengeli bir rotasyon var. Örneğin kenardan Sertaç ve Ercan’ı getirme lüksümüz var, Berk ve Okben iyi bir turnuva geçiriyorlar, dolayısıyla koç Ataman benchine başvurduğunda bu isimlerden alacağımız ekstra katkılar bir adım öne geçmemizi sağlayabilir.
Smith’i Devreye Sokmamak
Biz maalesef bu turnuvada Larkin ya da Wilbekin’den yani devşirme yıldızlarımızdan faydalanamıyoruz. Dolayısıyla onlar bu anlamda bizden bir adım öndeler. Ama şunu da belirtmek lazım Hezonja, Saric, Zubac üçlüsü grup maçlarında ve yarı finalde o kadar dominant performanslar sergiledikler ki Hırvatlar devşirme guard Smith’in hücum gücüne ihtiyaç dahi duymadılar. Organizasyon anlamında da maç başına sadece 3.5 asist yaptığını gördük. Bu maçta onun aynen bu şekilde pasif kalması, özellikle skor üretiminde devreye girmemesi çok önemli. Savunmada topa yapacağı baskıyla o nasıl Kenan, Şehmus ve Berk’in canını sıkacaksa biz de aynı dozu ona uygulamalıyız. Şöyle sonlandırabilirim bu faktörün yorumunu; biz Kenan ya da Berk skor anlamında devreye girmeden Hırvatlar’ı eleyebiliriz ama onların Smith devreye girmeden bizi elemeleri çok zor… Şimdi ikinci faktöre geçelim ve bunun nedenini biraz daha detaylandıralım.
3-4 Kavgasını Kazanmak!
Hırvatlar’ın uzun rotasyonunda 2 temel isim Saric ve Zubac şuana kadar turnuvayı domine ettiler ama bizim özellikle 5 numarada Ömer Faruk ve Sertaç gibi iki önemli ismimiz var ki özellikle Sertaç’ın Euroleague sahnesinde dev uzunları nasıl dize getirebildiğini gördük, bu nedenle çekincem Zubac’dan yana değil ki onu etkin kullanabilmelerinin nedeni 3-4 numaradaki üretkenlik. Bu nedenle konsantre olmamız gereken nokta tam da burası. Keşke şu maçta Cedi-Hezonja eşleşmesini görebilseydik ama maalesef Cedi yok. Onun yerini Onuralp ve Furkan ile doldurmaya çalışacağız. İki oyuncumuz da savunma ve fiziksel oyun anlamında öne çıkan isimler değil ki Hezonja’nın ne kadar sert bir oyuncu olduğunu, sırtı dönük silahlarının da bulunduğunu biliyoruz. Ona ritim vermemek kritik olacak, burada Onuralp’in atletizmi ve çabukluğu fark yaratabilir. Gelelim Saric sorunsalına… Kariyerinin ilk dönemini ülkemizde Efes’de geçiren ve artık tecrübeli bir NBA oyuncusu olan Saric sahada tam anlamıyla herşeyi yapabilen bir isim. Dış şut tehditi, topu yere vurabilmesi, ribaundlardaki agresifliği ve çember altındaki güçlü bitirişleri ile rakip takımların canını sıkan, eşleşmesi çok zor bir isim. Hatta koç Sesar onu zaman zaman 5 numaraya da kaydırabiliyor. Bu nokta da bizim de elimizde formda genç yıldızımız Alperen var ve çember altında Saric’e onunla üstünlük kurabiliriz elbette. Ancak çemberden uzaklaşmaya başladıkça Saric’in öne çıkacağını da belirtmemiz lazım, Alperen onu yüzü dönük savunabilecek çabuk ayaklara sahip değil. Burada zaman zaman savunma göreviyle Ercan hatta Yiğitcan bile denenebilir. Saric’i yıpratmak, onun hücumda rahat karar vermesini engellemek ve onun üzerinden oyun kurulmasını engellemek gerekli. Sadece skor üretimi değil, pas dağıtımını da kontrol altına almamız gerekiyor.
Bir Adım Öndeyiz!
Sinan Erdem’in bu maçta kapalı gişe olacağı bilgisi geldi, nefis haber ki zaten taraftarlarımız tüm maçlarda oradaydı, milli takımımıza destklerini hissetirmişlerdi. Onların varlığı yine itici bir güç olacaktır 12 Dev Adam’a! Bizim elimizde çok daha geniş bir kadro var ve koç Ataman 8-9 kişilik rotasyondan en yüksek verimi aldı şuana kadar. Onlar ise 4-5 kişiden iyi katkı alabiliyorlar. Savunmada vidaları biraz daha sıkıp özellikle Saric üzerindeki baskıyı arttırıp onun yaratıcılığını düşürebilir ve Smith’in de turnuva boyunca devam eden pasif oyunundan sıyrılmasına engel olabilirsek işleri keyifli hale gelir. Hücumda zaten ikiz kulelerimiz Alperen-Ömer Faruk artı Furkan ve Onuralp ile istediğimizi alacağımızı düşünüyorum. Özellikle ikiz kuleleri pota altında ne kadar çok kullanırsak Saric ve Zubac’ın savunmadaki sıkıntıları daha fazla ön plana çıkar, hatta Zubac’ı erken faul problemine sokmak da galibiyetin anahtarlarından biri olacaktır kuşkusuz. Ben kendi sahamızda böyle bir momentum yakalamışken, kenarda koç Ataman’ın pota altında da Alperen-Ömer Faruk ikilisinin üstünlüğü varken istediğimiz galibiyeti alacağımızı, gelecek yaz 2-7 Temmuz arasında düzenlenecek Olimpiyat elemelerine bileti kapacağımızı düşünüyorum!
