Şanlıurfa’nın ev sahipliğinde oynanan ING Türkiye Kupası yarı final maçında sahne alan derbide Fenerbahçe Beko, ezeli rakibi Galatasaray‘ı baştan sona üstün bir oyun eşliğinde 89-74’lük skorla geçmeyi başardı.
Fenerbahçe Beko, finalde bir diğer derbide Beşiktaş Fibabanka ile kupa için karşılaşacak.
Fenerbahçe’de Nigel Hayes–Davis 18 sayı, 4 ribaund, 3 asist, Errick McCollum 14 sayı (4/6 üçlük), 2 ribaund, Tarık Biberovic 14 sayı (2/3 üçlük), 5 ribaund, 3 asist, Marko Guduric 10 sayı (2/3 üçlük), 4 ribaund, 4 asist üretti.
Galatasaray’da ise Will Cummimgs 22 sayı (3/4 üçlük), Ebuka Izundu 17 sayı, 4 ribaund, Buğrahan Tuncer 12 sayı, 3 ribaund, 5 asistle oynadı.
Maçın Hikayesi:
Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki bu karşılaşma, yüksek tansiyonun, tempolu oyunların ve saha içi-dışı olayların ön plana çıktığı bir mücadele oldu. Fenerbahçe, savunma direnci ve üçlük isabetleriyle galibiyete ulaşırken, Galatasaray’ın çabası özellikle ilk yarıda dikkat çekti. Ancak maçın ilerleyen bölümlerinde Fenerbahçe’nin kadro kalitesi ve saha içi disiplini farkı belirledi.
İlk Çeyrek: Galatasaray’ın Hızlı Girişi ve Fenerbahçe’nin Yanıtı
Maçın başında Galatasaray oldukça agresif bir oyun sergiledi. Sarı-kırmızılı ekip, rakibine erken faul aldırarak Fenerbahçe’yi savunmada zor duruma soktu. Bu strateji, Galatasaray’ın hücumda etkili olmasını sağladı. Ancak, Fenerbahçe ilk şoku atlattıktan sonra Nigel Hayes-Davis önderliğinde oyunun kontrolünü eline almaya başladı.
Fenerbahçe’nin savunmayı toparlamasının ardından McCollum’un üçlüğüyle hücumda ritmini bulan sarı-lacivertliler, çeyreğin sonuna doğru daha etkili bir performans sergiledi. Baldwin’in üçlüğüyle periyodu 22-16 önde kapatan Fenerbahçe, rakibinin erken agresif oyununu dengelemeyi başardı.
İkinci Çeyrek: Üç Sayılık Atışlarla Fenerbahçe’nin Üstünlüğü
İkinci çeyreğe Galatasaray etkili başladı ve kısalarından gelen 5-0’lık seriyle farkı tek baskete kadar indirdi. Fenerbahçe, buna art arda bulduğu üçlüklerle yanıt vererek, kısa sürede farkı 7 sayıya çıkardı ve Yakup Sekizkök mola almak zorunda kaldı.
Mola dönüşü, Fenerbahçe hücumda adeta şov yaptı. Çeyrek boyunca farklı oyuncuların katkısıyla üçlük isabetleri bulan Fenerbahçe, 7 farklı oyuncusundan 9 üçlük bularak devreyi 42-35 önde tamamladı. Galatasaray ise dış şutlarda etkisiz kaldı ve yalnızca 2 üçlük isabeti bulabildi. Bu fark, Fenerbahçe’nin hem şut kalitesini hem de rotasyon derinliğini daha iyi kullandığını gösterdi.
Üçüncü Çeyrek: Fenerbahçe Savunma Disiplini ile Farkı Açıyor
İkinci yarıya Galatasaray, Izundu’yu kullanarak pota altında etkili bir şekilde başladı ve farkı 3 sayıya kadar indirdi. Ancak Fenerbahçe, Guduric’in liderliğinde oyun kontrolünü yeniden ele aldı. 6. dakikada farkı tekrar çift hanelere taşıyan Fenerbahçe, savunmada da sertleşerek rakibine kolay sayı şansı tanımadı.
Bu periyotta yaşanan en büyük problem, tribünlerden sahaya atılan sıvı maddeler nedeniyle oyunun sık sık duraksamasıydı. Bu durum, Fenerbahçe’nin hücum ritmini bozmasa da maçın akıcılığını olumsuz etkiledi. Son 10 dakikaya Fenerbahçe’nin 64-56’lık üstünlüğüyle girildi.
Dördüncü Çeyrek: Maçın Kontrolden Çıkması ve Fenerbahçe’nin Galibiyeti
Maçın final periyodunda tribün olayları daha da arttı. İkinci dakikada sahaya atılan cisimler nedeniyle hakemler soyunma odasına gitti ve 15 dakikalık bir duraksama yaşandı. Fenerbahçe kaptanı Melih Mahmutoğlu, taraftarları sakinleştirmek için tribüne çıktı. Olayların ardından, olay çıkaran Fenerbahçe tribünü boşaltıldı ve oyun devam etti.
Maç yeniden başladığında Fenerbahçe, farkı 23 sayıya kadar çıkararak fişi çekti. Son üç dakikada Galatasaray farkı 13 sayıya kadar indirse de bu yeterli olmadı ve Fenerbahçe, 89-74’lük galibiyetle sahadan ayrıldı.
Genel Değerlendirme
Bu karşılaşma, Fenerbahçe’nin hücumdaki zenginliği ve savunmadaki direnciyle öne çıktığı bir mücadele oldu. Özellikle üçlük isabetlerinde gösterdikleri yüksek yüzde, onların en büyük avantajıydı. Galatasaray, zaman zaman farkı azaltmayı başarsa da istikrarlı bir dış şut katkısı veremediği için geri dönmekte zorlandı.
Tribün olayları, maçın akışını olumsuz etkileyen unsurlardan biri oldu. Ancak saha içindeki performansa bakıldığında, Fenerbahçe’nin hem kadro derinliği hem de oyun disipliniyle haklı bir galibiyet aldığı söylenebilir.