Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 3. hafta mücadelesinde Bahçeşehir Koleji, Sinan Erdem Spor Salonu’nda Mersin SK ile karşılaşacak.
11 Ekim Cumartesi günü saat 18:00’da başlayacak ve her zamanki gibi beIN Sports 5 ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🔴 Bahçeşehir Koleji: Barac Yönetiminde Hücum Patlaması
Yeni sezona Marko Barać yönetiminde giren Bahçeşehir Koleji, adeta kusursuz bir başlangıca imza attı. Hem Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi hem de EuroCup arenasında dörtte dört yapan kırmızı-lacivertliler, kısa sürede sistem değişimini başarıyla uyguladıklarını gösterdiler. Takımın bu çıkışı, özellikle Barać’ın hücum merkezli yaklaşımının oyuncular tarafından hızlı benimsenmesiyle açıklanabilir.
Özellikle Venezia karşısında alınan 98-74’lük galibiyet, bu dönüşümün en net örneği oldu. Maçın üçüncü çeyreğinde rakibini 21-5’lik skorla domine eden Bahçeşehir, geçen sezon Dejan Radonjić döneminde öne çıkan sert savunma karakterini bu kez hücum verimliliğiyle birleştirdi. Dört maç sonunda ortalama 96 sayılık hücum performansı sergileyen ekip, ligde ve Avrupa’da en üretken takımlar arasında yer alıyor.
Bu yüksek tempolu sistemin merkezinde ise kuşkusuz Malachi Flynn bulunuyor. NBA geçmişiyle lige seviye farkı getiren Flynn, şu ana kadar her maçta 20+ sayı ortalamasıyla oynayarak takımın skor lideri oldu. Oyun kurucu pozisyonunda özgürlük verilen Flynn, hem birebirde hem ikili oyunlarda fark yaratıyor. Avrupa genelinde onun performansı şimdiden dikkat çekmiş durumda; bazı EuroLeague kulüplerinin radarına girdiği konuşuluyor.
Barać’ın sisteminde Caleb Homesley, Matt Mitchell, Hunter Hale ve Balsa Koprivica gibi isimler de önemli roller üstleniyor. Özellikle Homesley, hücumda üçüncü opsiyon olmasına rağmen istikrarlı dış şut katkısıyla savunmaları cezalandırıyor. Takımın iç-dış dengesi oldukça sağlıklı; hücumda top paylaşımı yüksek, pozisyonlar spontane değil planlı üretiliyor. Ayrıca tecrübeli isim Mateusz Ponitka ile Kenan Sipahi, bu yüksek tempoda oyun aklını sahaya yansıtarak denge unsuru oluşturuyor.
Bahçeşehir’in en büyük artısı, rotasyon genişliği sayesinde maçın temposunu istedikleri gibi belirleyebilmeleri. Barać, kısa süre içinde oyuncularına güven kazandırdı ve bu güven, şu ana kadar hem sahada hem skor tabelasında karşılık buldu.
🟠 Mersin: Yüksek Tecrübe, Enerji Eksikliği
Geçen sezonun sürpriz takımlarından Mersin, bu sezon çok daha zorlu bir takvimle karşı karşıya. 2023-24’te Avrupa arenasında oynamadıkları için hafta içi dinlenme avantajını kullanan ekip, Süper Lig’i altıncı sırada tamamlamıştı. Ancak bu yıl FIBA Şampiyonlar Ligi’ne katılım, hem fiziksel hem de mental açıdan ciddi bir yük getirdi.
Sezona Manisa deplasmanında alınan galibiyetle başlasalar da, ardından gelen Beşiktaş ve Unicaja Malaga yenilgileri, takımın kırılgan yapısını ortaya çıkardı. Özellikle Unicaja deplasmanında yaşanan 70’li skor bandındaki mağlubiyet, Mersin’in sert rakiplere karşı hücumda tıkanabildiğini gösterdi.
Takımın en büyük sorunu, kadronun yaş ortalamasının yüksekliği. Francisco Cruz, Justin Cobbs, Ronald March, Gabriel Olaseni gibi isimler tecrübeleriyle katkı sunsalar da, iki maç üst üste yoğun tempoda oynamak bu oyuncuların fiziksel dengesini bozuyor. Özellikle deplasmanlardan sonra yaşanan yorgunluk, son çeyreklerde belirgin bir şekilde hissediliyor.
Buna rağmen Anthony Cowan Jr., sezonun başında takımın en güvenilir ismi olarak öne çıkıyor. Her maç çift haneli skor üreten Cowan, hem delici dribblingleriyle hem de şut istikrarıyla fark yaratıyor. Yine de Mersin’in mevcut yapısında Cowan’ın bireysel çabası çoğu zaman yeterli olmuyor. Hücumda top paylaşımı azaldığında takımın temposu düşüyor ve geçiş hücumlarında üretkenlik kayboluyor.
Savunma tarafında da Mersin’in sıkıntıları dikkat çekici. Takım, rakiplerin ikinci şans sayılarında lig ortalamasının çok üzerinde rakamlar veriyor. White ve Olaseni gibi isimlerin pozisyon bilgisine rağmen ribaundlarda yeterli sertlik sağlanamıyor. Ayrıca rotasyonda genç oyuncu katkısı sınırlı; bu da takımın dinamik yapısını zayıflatıyor.
⚖️ Genel Değerlendirme: Zıt Dinamiklerin Çatışması
Bu iki ekip, şu anda tamamen zıt yönlerde ilerliyor. Bahçeşehir Koleji, yeni koçu Marko Barać’ın enerjik ve modern hücum sistemini kısa sürede benimseyerek kolektif bir kimlik kazandı. Takımın skor gücü, yüksek tempo basketbolunu kaldırabilecek geniş kadrosu sayesinde sürdürülebilir görünüyor.
Mersin cephesinde ise yüksek tecrübe, dinamik eksikliğini beraberinde getiriyor. Hücumda istikrar yakalayamayan, savunmada ise ribaund sorunları yaşayan ekip, çift maç haftalarında ciddi zorluk çekebilir. Anthony Cowan Jr.’ın bireysel performansı, kısa vadede takımın ayakta kalmasını sağlasa da uzun vadede yapısal değişiklikler gerekebilir.
Sonuç olarak, Bahçeşehir Koleji sezonun en formda ve sistematik takımlarından biri haline gelirken, Mersin deneyimiyle ayakta kalmaya çalışan ama tempoya direnmekte zorlanan bir takım profili çiziyor. Bu karşıtlık, sadece bir maçın değil, iki farklı basketbol anlayışının hikayesini anlatıyor: biri yükselişin, diğeri denge arayışının sembolü.
