30 Nisan 2024

MAÇ ANALİZİ: Efes, Yine Son Çeyrekte Kontak Kapatıp Partizan’dan Fark Yedi!

Turkish Airlines Euroleague 29. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes konuk ettiği Partizan karşısında son çeyrekte kontak kapatıp 16-0’lık seri eşliğinde 84-97’lik skorla farklı kaybetti.

Bu sonuçla Anadolu Efes play-off yarışındaki direkt rakiplerinden birine karşı hem galibiyet sayısı hem de ikili averaj konusunda geri düşmüş oldu. Partizan derecesini 16-13 yaptı ve 6. sıraya yükseldi. Temsilcimiz ise 14-15 ile 10. sırada yer aldı.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Sırp ekibinde Kevin Punter 19 sayı, 3 ribaund ile öne çıkarken, Mathias Lessort 17 sayı, 7 ribaund, Zach LeDay 16 sayı, 3 ribaund, James Nunnally 16 sayı, 4 ribaund ve Aleksa Avramovic 14 sayı, 3 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.

Temsilcimizde ise Will Clyburn 22 sayı (4-6 3sayı), 8 ribaund, 2 asist ile maçın en skorer ismi olurken, Elijah Bryant 16 sayı, 3 ribaund, 2 asist, Vasilije Micic 15 sayı, 5 asist ve Bryant Dunston 10 sayı ile direnen diğer isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Maça özellikle hücumda çok etkili başladık. Son günlerde alev almış olan Bryant’dan bulduğumuz iki ceza üçlüğü ve Dunston’ı ikili oyunda verimli kullanmamız sayesinde Partizan savunmasına zor anlar yaşattık. Clyburn’ün de dış şut katkısı ile devreye girmesi hücumdaki opsiyonlarımızı daha da verimli hale getirirken hücumda istediği alanları ve birebirleri bulamayan Partizan kısır bir çeyrek geçirdi, bundan faydalanarak da ilk 10 dakikayı 23-11 gibi net bir skorla önde geçtik. Ancak maalesef 2. çeyreğin başında ilk çeyreğin sonunda ayağa kalkan Partizan serisine engel olamadık ve toplamada 11-0’lık seri ile farkı 6 sayıya kadar düşürüp maça ortak oldular. Bu anlarda Exum’un Larkin eşleşmesini kullanıp potaya gitmesine ve LeDay’in pota altındaki enerjisine çözüm üretemedik. 5 dakika boyuca sayı bulamayan temsilcimize karşı Lessort’un oyuna girmesiyle ikili oyun savunmasını daha agresif yapan, tempoyu da düşürüp bizi yarı sahada oynamaya zorlayan Partizan maça ortak oldu. Faul hakkımızı da erken doldurmamızdan iyi faydalandılar ve fiziksel oynayıp bolca çizgiye giderek skorda kaldılar. Pleiss’ın üçlük ve orta mesafet atışları ile biz de oyundan kopmadık ve ilk yarının ardından soyunma odasına 37-39 geride gittik.

İkinci yarıya da daha diri ve agresif başlayan Partizan oldu. Kenardan gelen Avramovic’den de ekstra sayılar bulan Sırp ekibi 5-0’lık mini bir seriyle farkı ilk kez 7 sayı bandına çıkardı. Micic ve Clyburn’ün geç olmadan devreye girmeleri ve buldukları kritik üçlükler sayesinde öne geçtik ve sonrasında çeyreğin kalan kısmında üstünlük sürekli el değiştirdi. Final çeyreğine 64-63 önde girdik. Son çeyreğe Bryant’ı Punter eşleşmesinde iyi kullanarak başladık fakat üst üste gelen üçlüklere engel olamayınca momentum yine Partizan’ın eline geçti. 5 günde 3. maçını oynayan Efes’de yorgunluk ciddi şekilde boy göstermeye başladı son çeyrekte. Micic potaya giderken yanlış tercihler yaparken savunma odaklı temposunu arttıran Partizan, Punter’in de ısınıp zor şutları sokmaya başlamasıyla maalesef farkı arttırmaya başladı. Bitime 3 dakika kala halen skor bulamayan Efes, Punter’e Nunnally’nin de eşlik etmesiyle Partizan hücumlarını durduramadı ve 0-16’lık bir seri yemiş olduk. Bu seriyle beraber de fark 15 sayıya çıkınca Efes, hem mental hem de fiziksel yorgunlukla beraber maçtan tamamen koptu… Son bölümde de süreyi iyi kullanan Partizan, 84-97’lik skorla kazanarak play-off yolunda önemli bir adım atmış oldu.

Bu mağlubiyetle maalesef Efes’in Real karşısında aldığı galibiyetin de pek bir değeri kalmadı. Artık kalan 5 maçın tamamını kazanmak gerekecek, hata şansı kalmadı temsilcimizin. Larkin’in tam olarak devreye giremediği, Zizic ve Beaubois’dan sakatlık nedeniyle katkı alamayan Efes’de Micic, Clyburn ve Bryant’ın nefesleri de son çeyrekte yetmedi. Özellikle Singleton ile M’Baye’nin yine yokları oynamaları gerçekten can sıkıcıydı! 4 numaradan bir türlü katkı alamayan Efes, hücumda sadece kısaların üretimi üstüne kalınca çok daha tahmin edilebilir bir takım oldu. Emektar uzunlar Dunston ile Pleiss’ın da bacakları artık böyle fikstürleri kaldıramıyor. Açıkçası Beaubois’dan çok şu maçta Zizic’e çok ihtiyacımız vardı. Maçın teknik olarak sıkıntılı yanı düşen savunmamızdı, ilk yarıda birebirde çok iyi iş çıkarmıştık, özellikle Punter’i devreye sokmayarak ama ikinci yarıda işler tam tersine döndü yine yorgunluğun da etkisiyle… Özetle bu maç özelinde maalesef yorgunluk faktörü bir çok faktörün önüne geçmiş oldu. Tabi şunu da konuşmak lazım Efes’in TBF’den Bahçeşehir maçını ertelemesini istemesinin ardından red cevabı alınca neden yerli oyuncular ağırlıklı, gerekirse genç oyuncuların olduğu bir kadroyu sahaya sürmediği… Sonuçta lig şampiyonluğu bana göre ne Fenerbahçe ne de Efes’in hedefi olmamalı, hem de böyle kritik bir dönemde. Bu bir protesto değil ama önünüzde hem Real hem de Partizan maçı varsa ve play-off yolunda böyle kritik bir yerdeyseniz Bryant ve Clyburn’ü o maçta oynatmam, hadi Larkin ile Micic’in maç eksikleri var, ritim bulsunlar dediniz ama diğer iki isme çok yük binmişti sakatlıkların da etkisiyle…