NBA Batı Konferansı mücadelesinde Golden State Warriors Pazar günü saat 04:30’da New Orleans Pelicans ile karşılaşacak. Gelin birlikte takımların son durumunu mercek altına alalım, keyifli okumalar.
🏠 Golden State Warriors – Form Dalgalanması ve Yapısal Sorunlar
Golden State Warriors cephesi için sezonun ilk bölümü, sürekli dalgalanan bir grafik ve ritim arayışıyla geçti. Sezona 5 maçta 4 galibiyetle gayet iyi başlayan Warriors, o noktadan sonra bir türlü sürdürülebilirlik yakalayamadı. San Antonio Spurs’e karşı aldıkları iki yakın galibiyet dışında istikrar gösterebilmiş değiller. Son beş maçta yalnızca bir galibiyet alabilmeleri —o da ligin en zayıf takımlarından Utah Jazz karşısında— takımın ne kadar kırılgan olduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
10 galibiyet – 10 mağlubiyetlik dereceleri onları Batı’da sekizinci sıraya yerleştirmiş durumda, ancak bu tablo Warriors’ın saha içi görüntüsünü tam olarak yansıtmıyor. Son olarak Houston Rockets karşısında alınan 100–104’lük mağlubiyet, takımın önemli sorunlarını tekrar görünür kıldı. Maçın ilk yarısında rüzgar tamamen Golden State’ten yanaydı. Özellikle ikinci çeyrekte yakalanan çift haneli seri, oyunu kontrol ettiklerini düşündürmüştü. Ancak ikinci yarıda hücumdaki akışkanlık tamamen kayboldu ve savunma dirençleri düştü.
Jimmy Butler’ın 21 sayı, 5 ribaund ve 5 asistlik performansı dikkat çekse de Warriors’ın yaşadığı problem daha sistemsel: ikinci yarılarda dramatik şekilde ritim kaybetmeleri. Hücumda topun dolaşımının durması, birebir oyunlara sıkışmaları ve savunmada geçiş hücumlarına zayıf reaksiyon vermeleri artık kronikleşmiş durumda.
Savunma verimliliğinde ligin orta-alt grubunda yer almaları, hücumda ise yıldız oyuncularının bireysel yaratıcılığına fazla bağımlı olmaları Warriors’ı tehlikeli bir döngünün içine sokuyor. Kadro derinliği, özellikle bench katkısı ve şut istikrarı açısından beklentilerin altında ki bu maçta Stephen Curry’den de faydalanamayacaklarını hatırlatalım.
🛫 New Orleans Pelicans – Belirsizlik, Kriz ve Uçurumun Kenarı
New Orleans Pelicans cephesinde ise tablo Warriors’a kıyasla çok daha karanlık. Sezon başlangıcından bu yana hem oyun olarak hem organizasyon olarak ciddi bir düşüş içindeler. 3 galibiyet – 16 mağlubiyetlik dereceleriyle Batı Konferansı’nın dibine demirlemiş durumdalar. Üstelik takımın geleceğiyle ilgili belirsizlikler, sezon içindeki sonuçlardan çok daha büyük bir sorun yaratıyor.
Zion Williamson’ın ayrılacağına yönelik haberler, yönetimin yeniden yapılanmaya hazırlandığı iddiaları ve sahadaki dağınık görüntü; Pelicans’ın kimliğini tamamen kaybettiğini gösteriyor. Dokuz maçlık bir mağlubiyet serisi yaşadıktan sonra Chicago Bulls karşısında alınan galibiyet kısa bir moral yaratmıştı ancak bu hava da çok uzun sürmedi.
Son karşılaşmalarında Memphis Grizzlies’e karşı yakaladıkları 15 sayılık devre üstünlüğü bile galibiyet getirmedi. Sezonun belki de en iyi ilk yarı performanslarından birini sergilediler; top dolaşımı akıcıydı, savunma yoğunluğu yüksekti ve hücumda kolektif bir ritim yakaladılar. Ancak üçüncü çeyrekle birlikte Pelicans’ın sezon boyunca süregelen zaafı tekrar ortaya çıktı: savunmada çöküş.
Grizzlies’e 39 sayı verdikleri üçüncü çeyrek hem ritmi bozdu hem de özgüveni tamamen eritti. Uzatmaya taşınan maçta 128–133 yenilmeleri, iyi başlangıçların sonunu getiremeyen Pelicans için yine aynı hikayenin tekrarı oldu. Jose Alvarado’nun 24 sayılık performansı ve Saddiq Bey’in 18 sayı – 10 ribaundluk çabası önemliydi ancak takımın genel savunma kimliği o kadar zayıf ki bu bireysel ışıklar yeterli olmadı.
Pelicans’ın en büyük sıkıntısı, iki yönlü istikrarsızlık. Hücumda zaman zaman patlayıcı sekanslar yakalasalar da savunmadaki birebir zaaflar, yardımların gecikmesi ve pick-and-roll savunmasındaki dağınıklık onların sürekli geri düşmelerine neden oluyor.
🔎 Genel Değerlendirme – Kriz İçinde İki Takım, Farklı Dinamikler
Bu maç, kağıt üzerinde iki formsuz ekibi karşı karşıya getirse de, dinamikler açısından oldukça farklı hikayeler barındırıyor. Golden State Warriors bir performans krizi içinde; yani yapısal eksikleri olsa da, kadro kalitesi ve tecrübe nedeniyle her an toparlanabilecek bir profil çiziyorlar. Savunma disiplinini artırmaları, ikinci yarıdaki ritim kayıplarını azaltmaları halinde kısa vadede çıkış yapabilirler.
New Orleans Pelicans ise organizasyonel bir kriz yaşıyor. Saha içi sıkıntıların ötesinde kadro yapılanması, oyuncu motivasyonu ve genel strateji konusunda büyük bir belirsizlik söz konusu. Bu nedenle Pelicans’ın çıkış yapma ihtimali çok daha düşük profilde; sadece maç içi bireysel patlamalarla ayakta kalmaya çalışıyorlar.
Warriors’ın zaman zaman maç içinde ritim bulup üst üste üçlüklerle ivme yakalayabilen bir yapısı var. Pelicans ise maçları genellikle savunmada dramatik çöküşlerle kaybediyor. Tempoyu kontrol etme, top kayıplarını azaltma ve boyalı alan savunması bu maçın kritikleri arasında olacak.
Genel tablo, Golden State’in dalgalı grafiğine ve Curry’nin yokluğuna rağmen daha organize bir yapıyla sahaya çıkacağını, Pelicans’ın ise bireysel çabalarla maç içinde kalmaya çalışacağını gösteriyor. Bu nedenle mücadele daha çok “kimin sorunlarını daha iyi yönetebileceği” üzerinden şekillenecek gibi görünüyor.
