EuroLeague’in altıncı haftasında Türk basketbolunun devleri karşı karşıya geldi ve sahne bu kez Fenerbahçe Beko’nundu. Turkcell Basketbol Gelişim Merkezi’nde oynanan derbide sarı-lacivertliler, ilk çeyrekte zor anlar yaşamasına rağmen ikinci yarıda oyunu tamamen kontrolüne alarak Anadolu Efes’i 79-69 mağlup etti.
Bu galibiyetle Fenerbahçe, üst üste ikinci zaferini alarak derecesini 3-3’e taşıdı. Efes ise dördüncü mağlubiyetini alarak moral açısından zorlu bir döneme girdi.
Saras Jasikevicius’un öğrencileri, ilk çeyrekte Efes’in yüksek tempolu başlangıcına rağmen sabırlı oyunlarıyla maçı adım adım kendi ritimlerine çekti. Özellikle ikinci çeyrekten itibaren savunmada hatasız denebilecek bir performans sergileyen Fenerbahçe, rakibini uzun süre sete zorladı ve şut yüzdesini düşürdü. Oyunun temposunu kontrol altına alan konuk ekip, soyunma odasına 44-43 önde girdiğinde aslında maçın hikayesi de yavaş yavaş şekillenmişti.
🧱 Savunma Disiplini ve Jasikevicius Dokunuşu
Fenerbahçe Beko’nun bu galibiyetinin temelinde savunma disiplini ve taktik sabır yatıyor. Jasikevicius’un öğrencileri, ilk çeyrekte Efes’in dış atış isabetlerine karşı geride kalmış gibi görünse de ikinci periyottan itibaren yardımlaşma savunmasını mükemmel seviyeye taşıdı. Shane Larkin’in ve Nick Weiler-Babb’in yönlendirdiği Efes hücumlarını dar alana sıkıştırarak zor atışlara itti.
Özellikle Nicolo Melli’nin liderliğinde yapılan savunma rotasyonları, Efes’in pas trafiğini bozdu. Fenerbahçe, üçüncü çeyrekte 15 sayının altına düşen Efes’i neredeyse her hücumda sabırlı savunmayla durdurdu. Boyalı alanda Khem Birch ve Bonzie Colson ikilisinin fiziksel teması, Efes’in pota altı etkinliğini tamamen sınırladı.
Bu derbide bir başka kritik faktör de Wade Baldwin’in oyunu yönetme becerisiydi. 10 sayı – 7 ribaund – 8 asist ile oynayan Amerikalı guard, top yönlendirmede ve ritim kurmada kusursuza yakın bir performans sergiledi. Hızlı hücumlarda tempo belirleyici olurken, yarı sahada Wilbekin ve Hall’u doğru alanlarda topla buluşturdu.
🔥 Son Çeyrekte Alev Alan Wilbekin & Colson
Maçın son çeyreği, Fenerbahçe’nin sistemsel üstünlüğünün ve bireysel karakterinin birleştiği anlara sahne oldu. Üçüncü çeyrek 58-58 eşitlikle geçildikten sonra, son bölümde Bonzie Colson’ın köşeden bulduğu üçlükle rüzgar tamamen sarı-lacivertlilerin arkasına geçti. Ardından Scottie Wilbekin, uzun süredir sessiz kaldığı anların ardından sahneye çıkarak üst üste iki kritik üçlük isabetiyle farkı 8 sayıya taşıdı.
Bu sekans, Igor Kokoskov’un erken mola almasına yol açtı; ancak moladan sonra da Efes’in üretkenliği değişmedi. Larkin’in birkaç kez potaya gitme denemesi sonuçsuz kalırken, Cordinier’in top kaybı ve Melli’nin defansif ribaundları Fenerbahçe’nin kontrolünü sürdürmesini sağladı.
Maçın son 5 dakikasında Efes sadece 11 sayı üretebildi, buna karşın Fenerbahçe topa değer vererek basit hatalardan kaçındı. Devon Hall’un istikrarlı dış şutu ve tempoyu koruma becerisiyle birlikte misafir ekip derbiyi “akıllı oyun”la bitirdi.
💙 Anadolu Efes’te Düşüşün Sebepleri
Anadolu Efes açısından bu mağlubiyet, son haftalardaki problemleri yeniden görünür hale getirdi. Koç Kokoskov’un takımı hücumda üretken başlasa da, istikrar ve karar kalitesi sorunları tekrar ön plana çıktı.
Nick Weiler-Babb’ın 17 sayılık etkili performansı ve Larkin’in 13 sayı, 9 asistlik katkısı kağıt üzerinde yeterli görünse de, üçüncü çeyrekten itibaren ritim tamamen kayboldu. Özellikle pota altında Khem Birch’ün sert savunması karşısında Poirier, Papagiannis ve Jones’un yokluğu ciddi anlamda hissedildi. Boyalı alanda etkisiz kalan Efes, dış atışlara bağımlı kaldı ve ikinci şans sayılarında büyük fark yedi.
Isaia Cordinier’in 10 sayı ve 4 ribaundluk katkısına rağmen, bench üretimi neredeyse yoktu. Anadolu Efes’in son periyotta skor üretimi 11 sayıda kalırken, takımın enerjisi ve konsantrasyonu da hızla azaldı.
🏀 Genel Değerlendirme: Fenerbahçe’de Kolektif Zafer, Efes’te Alarm Zilleri
Bu sonuç Fenerbahçe Beko için sadece bir derbi galibiyeti değil, aynı zamanda Jasikevicius yönetiminde sistemin oturduğunun kanıtıydı. Hall, Wilbekin, Baldwin, Colson ve Melli beşi hem savunmada sertlik hem de hücumda denge sağlayarak galibiyetin temel taşlarını oluşturdu. Takım 18 top kaybına rağmen 19 asistle oynadı ve bu da top paylaşımının verimliliğini gösterdi.
Anadolu Efes cephesinde ise istikrarsız hücum, savunmada geciken yardımlar ve rotasyon uyumsuzluğu dikkat çekti. Kokoskov’un ekibi hala kimyasal bir denge bulabilmiş değil.
Fenerbahçe Beko böylece moral bulurken, Anadolu Efes için Paris deplasmanı adeta “reaksiyon maçı” haline geldi. Eğer Efes sezonun geri kalanında istikrarı yakalamak istiyorsa, öncelikle savunma direncini ve rol paylaşımını yeniden tanımlamak zorunda.
