İspanya Liga Endesa 3. hafta mücadelesinde Unicaja Malaga 19 Ekim Pazar günü saat 20:00’da FC Barcelona ile karşılaşacak.
Palacio de Deportes Jose Maria Martin Carpena’da oynanacak ve Smart Spor ekranlarında canlı olarak yayınlanacak bu kaliteli maç öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🟢 Unicaja’da Sistem İstikrarı ve Geniş Kadro Kalitesi
Ev sahibi Unicaja Malaga, sezona son derece güçlü bir giriş yaptı ve İspanya’daki istikrarlı yapısını sürdürmeyi başarıyor. Sezonun hemen başında İspanya Süper Kupası’nı kaybederek kötü bir başlangıç yapmış olsalar da, o maçtan sonra çıkışa geçip üst üste dört galibiyet elde ettiler. Bu seride hem Liga Endesa’da Bilbao ve Gran Canaria karşısında hem de FIBA Şampiyonlar Ligi’nde Mersin ve Karditsas karşısında net skorlarla kazandılar. Bu performans, koç Ibon Navarro’nun sisteminin ne kadar oturmuş olduğunu bir kez daha gösterdi. Son iki yılda toplam yedi kupa kazanan Unicaja, sadece İspanya değil, Avrupa basketbolunun da en istikrarlı organizasyonlarından biri haline geldi. Takımın saha içindeki disiplinine, oyuncuların birbirine olan uyumuna ve yüksek rotasyon verimliliğine bakıldığında bu başarı kesinlikle tesadüf değil.
Yaz döneminde Dylan Osetkowski ve Tyson Carter gibi önemli isimlerin ayrılığı, ilk etapta taraftarlarda tedirginlik yaratmıştı. Ancak Navarro’nun “herkesden katkı alabiliriz” prensibine dayanan kollektif sistemi sayesinde bu kayıplar neredeyse hissedilmedi. Takımın yeni isimlerinden Chris Duarte, NBA’den getirdiği tempo ve fiziksel dayanıklılıkla savunmada büyük fark yaratıyor. Aynı şekilde James Webb III ve Xavier Castaneda, kanat rotasyonuna atletizm ve dış şut tehdidi kazandırdı. Uzun rotasyonunda ise Aleksander Balcerowski, sezonun ilk iki maçında 17 sayı ortalamasıyla takımın en dikkat çekici ismi oldu. Ayrıca Nihad Djedovic de liderlik tecrübesini sahaya yansıtıyor. Oyun kurucu pozisyonunda Kendrick Perry’nin liderliği, tempoyu belirleyen en önemli unsur. Unicaja, sadece bireysel yeteneklere değil, sistem bütünlüğüne güveniyor. Oyuncular arasında dakika dağılımı dengeli, neredeyse hiçbir oyuncu 20 dakikanın üzerinde süre almıyor. Bu da hem fiziksel tazelik hem de takım kimyası açısından büyük avantaj sağlıyor. Bu yapıyla Unicaja, yalnızca İspanya’da Real Madrid ve Barcelona’yı zorlamakla kalmıyor, Şampiyonlar Ligi’nin de en güçlü favorilerinden biri olarak öne çıkıyor.
🔵 Barcelona’da Sakatlık Kabusu ve Kimlik Arayışı
Misafir ekip Barcelona, sezona alışık olmadığı kadar dengesiz bir şekilde başladı. Beş EuroLeague maçında 3 galibiyet – 2 yenilgi elde ederken, Liga Endesa’da 0–2 ile start vermeleri camiada ciddi endişe yarattı. İlk hafta Valencia’ya, ardından da evlerinde Lleida’ya 91–86 yenilmeleri, savunmadaki büyük sorunları ortaya koydu. Koç Joan Peñarroya, kadrodaki sakatlık krizinin etkilerini minimize etmeye çalışsa da takımın ritmi henüz oturmuş değil. Geçen sezonun son kısmında uzun süre sakatlıkla boğuşan Nicolas Laprovittola, bu sezona iyi bir dönüş yapmıştı ancak sadece üç maç sonra yeniden sakatlar listesine eklendi. Üstüne Juan Núñez’in de sezonu açamaması, guard rotasyonunu zayıflattı. Bu nedenle topu yönlendirme görevi, asıl pozisyonu 2 numara olan Kevin Punter ve Dario Brizuela’ya kalmış durumda.
Yeni transferlerin katkısı ise hem umut verici hem de dengesiz. Will Clyburn, sezona formda girerek hücumda skor yükünü çekiyor. Tornike Shengelia da hücum çeşitliliğiyle fark yaratıyor, ancak takımın genel savunma anlayışı yeterli seviyede değil. Barcelona, EuroLeague’de en çok sayı atan takımlar arasında olsa da, savunma verimliliğinde ligin alt sıralarında yer alıyor. Bu dengesizlik, Barcelona’yı “sadece hücumla maç kazanan takım” görüntüsüne itiyor. Özellikle Lleida karşısında yedikleri 91 sayı, takımın savunma kimliğini tamamen yitirdiğini kanıtladı. Peñarroya’nın en büyük problemi, rotasyon derinliği eksikliğiyle birlikte, yıldız oyuncuların bireysel oyunlarına fazla bağımlı hale gelmeleri. Top paylaşımı azaldıkça tempo düşüyor ve Barcelona’nın ritmi bozuluyor. Takımın bu aşamada ihtiyacı olan şey, sakatların dönmesiyle birlikte yeniden denge ve kimlik kazanmak.
⚡ Genel Değerlendirme
Bu karşılaşma, istikrarlı ve sistemine sadık Unicaja ile yetenek dolu ama istikrarsız Barcelona arasında, modern İspanyol basketbolunun iki farklı felsefesini karşı karşıya getirecek. Unicaja, Navarro yönetiminde kolektif oyun anlayışını mükemmel seviyeye taşımış durumda. Takımda herkesin rolü net; top paylaşımı, savunma konsantrasyonu ve rotasyon dengesi üst düzeyde. Hücumda ise tempoyu artırarak, özellikle dış şutlarla rakipleri cezalandırmayı çok iyi başarıyorlar. Balcerowski’nin içeride yarattığı tehdit, kanatlardan gelen skorer katkıyla birleştiğinde, Unicaja’nın çok yönlü bir hücum silahına dönüştüğü görülüyor.
Barcelona ise bireysel kalitede rakibinin önünde olsa da, şu anda sistemsel anlamda büyük bir kaos yaşıyor. Peñarroya’nın ekibi hala kimliğini bulmuş değil; sakatlıklar rotasyon dengesini bozarken, savunmadaki düşük enerji takımı zor durumda bırakıyor. Hücumda Clyburn ve Shengelia gibi isimlerle skor bulmakta zorluk yaşamıyorlar ancak tempoyu kaybettikleri anlarda savunma geri dönüşleri zayıf kalıyor. Barcelona’nın mevcut durumu, kağıt üzerindeki gücünün sahaya yansımadığını gösteriyor.
Genel olarak bu mücadele, disiplinli kollektif oyunun mu yoksa bireysel yıldız gücünün mü galip geleceğini belirleyecek nitelikte. Unicaja, formu ve sistem disipliniyle favori görüntüsünde olsa da, Barcelona her zaman bir anda oyunun yönünü değiştirebilecek kaliteye sahip. Ancak şu açık ki, mevcut form grafikleri ve takım bütünlüğü bakımından Unicaja, bu maçta “daha hazır, daha net kimlikli” taraf olarak öne çıkıyor.
