Euroleague açılış haftası mücadelesinde Yunan ekibi Panathinaikos, Telekom Center’da FC Bayern Munich ile karşılaşacak.
30 Eylül Salı günü saat 21:15’de başlayacak ve S Sport ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🏛️ Panathinaikos: Derinlik, Süreklilik ve Zirve Hedefi
Panathinaikos, yaz döneminde EuroLeague’in en etkileyici transfer dönemlerinden birini geçirdi. Geçtiğimiz sezonun çekirdek kadrosunu korurken, üstüne T.J. Shorts gibi ligin MVP adaylarından birini eklemek, organizasyonun ciddi bir şampiyonluk planı içinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca Richaun Holmes hamlesiyle Mathias Lessort’un yanına atletik, iki yönlü bir uzun eklenmesi, Panathinaikos’u EuroLeague’in en güçlü pota altı ikililerinden birine sahip hale getirdi.
Arka alanda Shorts’un patlayıcılığı, Sloukas’ın yönlendirmesi ve Grigonis – Rogkavopoulos gibi elit şutörlerin varlığı, koç Ergin Ataman’ın sisteminde spacing ve tempoya dayalı bir hücum kimliği yaratıyor. Cedi Osman, EuroBasket’teki formunu sürdürürse kanatlarda fark yaratabilir; geçen sezonun aksine daha stabil bir katkı bekleniyor. Juancho Hernangomez ve Dinos Mitoglou gibi iniş çıkışlı isimler ise kadro genişliği sayesinde belirli rollerle sınırlandırılarak verimli hale getirilebilir.
Geçtiğimiz sezon yarı finalde Fenerbahçe’ye elenmelerine rağmen, Lessort’un sakatlığı, Grigonis’in oynamaması ve Cedi’nin geç form tutması gibi aksaklıklar Panathinaikos’un potansiyelini tam yansıtmasına engel olmuştu. Bu kez kadro sağlıklı ve çok yönlü; iç-dış denge, savunma sertliği ve tempo kontrolü gibi alanlarda Avrupa’nın elit seviyesinde olacaklarını gösteriyor. Panathinaikos artık yalnızca bireysel yıldız gücüyle değil, kolektif kalite ve tecrübe derinliğiyle de zirveye oynayabilecek bir takım kimliğinde.
Bu maçta Mathias Lessort ve Cedi Osman’dan faydalanamayacaklar.
🔴 Bayern: Yeniden Yapılanma Sürecinde Belirsizlik
Bayern geçtiğimiz sezon EuroLeague’in sürpriz takımlarından biri olarak dikkat çekti; birçok güçlü rakibi devirmelerine karşın, son haftalardaki beklenmedik mağlubiyetler playoff umutlarını bitirdi. Bu yaz ise takım ciddi bir değişim yaşadı: Carsen Edwards, Devin Booker, Nick Weiler-Babb ve Shabazz Napier gibi ana parçaların ayrılığı, yapının yeniden inşasını zorunlu kıldı. En büyük darbe ise Rokas Jokubaitis’in EuroBasket sakatlığı oldu; Litvanyalı oyun kurucu sezonun ilk bölümünde sahalardan uzak kalacak.
Bu eksikler, koç Gordon Herbert’i zorlu bir denklemle baş başa bırakıyor. Arka alanda Kamar Baldwin ve Xavier Rathan-Mayes sorumluluk alacak; tecrübeli Stefan Jovic ise yönlendirme ve savunmada kritik bir rol üstlenecek. Andreas Obst’un dış şut katkısı değerli olsa da istikrarsızlığı bilinen bir gerçek. Ön alanda ise tablo daha karanlık: Voigtmann’ın sakatlığı, Wenyen Gabriel, Oscar da Silva ve Niels Giffey gibi oyuncuların sınırlı hücum repertuarı, Bayern’in boyalı alanda üretkenliğini zayıflatıyor.
Takımın en güvenilir parçası, sağlıklı bir sezon geçirmesi halinde kaptan Vladimir Lucic olacak. Ancak mevcut kadro yapısı, hem fiziksel olarak hem de yetenek düzeyi bakımından EuroLeague playoff seviyesinden uzak görünüyor. Bayern’in temel hedefi, savunma kimliğini koruyup kolektif disiplin üzerinden rekabetçi kalmak olacak. Özellikle şut yüzdesi ve hücum temposu gibi alanlarda büyük gelişim şart.
Bu maçta Voigtmann ile Jokubaitis dışında Justus Hollatz, Elias Harris ve Aleksa Radanov’dan da faydalanamayacaklar.
⚖️ Genel Değerlendirme: Zirve Adayı ile Geçiş Dönemindeki Bir Takım
Panathinaikos ve Bayern’in sezon öncesi görüntüleri, iki farklı proje yapısını net biçimde ortaya koyuyor.
Panathinaikos, şampiyonluk odaklı, yıldızlarla dolu ve geniş bir kadroyla EuroLeague’in en ciddi favorilerinden biri. Her pozisyonda iki kaliteli oyuncuya sahip olmaları, hem sakatlık riskini minimize ediyor hem de rotasyon esnekliği sağlıyor. Ataman’ın sisteminde tempo, dış şut ve fiziksel savunma bir arada işleyebilir.
Bayern ise yeniden yapılanma sürecinde, lider eksikliğini hisseden bir takım konumunda. Jokubaitis’in yokluğu, organizasyonun hücum akışını aksatırken, ön alan üretimi de soru işareti. Koç Herbert’in önceliği, savunma direncini korumak ve takım kimliğini yeniden inşa etmek olacak.
Sonuç olarak; Panathinaikos sezonun başından itibaren zirve yarışında yer alacak bir güç oluştururken, Bayern’in temel hedefi istikrar ve kimlik kazanımı üzerinden orta sıralarda rekabetçi kalmak olacak.