NBA Doğu Konferansı ekiplerinden Orlando Magic Batı ekiplerinden Los Angeles Clippers‘ı konuk ediyor.
1 Nisan Salı günü saat 02:00’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
Orlando Magic Play-Off Yarışı İçin Güçlü Bir Mesaj Veriyor
Orlando Magic, sezonun son düzlüğünde formunu önemli ölçüde yukarı çekmiş durumda. Son beş maçta yalnızca bir kez yenilmeleri, takımın ne kadar dirençli hale geldiğini gösteriyor. Jalen Suggs ve Moe Wagner’ın uzun süredir sakat olmalarına rağmen bu seviyede mücadele edebilmeleri, koç Jamahl Mosley’nin oyuncularından maksimum verim almasının bir sonucu. Özellikle Jalen Suggs’ın sakatlığı öncesinde kariyerinin en iyi dönemini geçirmesi büyük bir kayıptı, fakat Magic bu eksikliği takım oyunu ve savunma sertliğiyle kapatmaya çalışıyor.
Banchero–Wagner İkilisinin Liderliği Tartışmasız
Paolo Banchero ve Franz Wagner, bu genç kadronun temel direkleri konumunda. Hem skor hem ribaund yükünü sırtlanan bu ikili, liderlik rolünü üstlenmiş durumda. Ancak ilginç bir istatistik göze çarpıyor: bu iki oyuncu aynı anda sahadayken takımın hücum verimliliği belirgin şekilde düşüyor. Bu durum, koç Mosley’nin rotasyon ve hücum şemaları üzerinde yeniden düşünmesini gerektirebilir. Belki de ikilinin birbirini tamamlayan değil, fazla benzer oyuncu profilleri olması bu istatistiğin temel sebebi olabilir.
Savunma Gücüyle Ayakta Kalıyorlar
Orlando Magic’in en büyük handikapı dış atışlar. Takım, NBA’de üç sayı yüzdesi en düşük olan ekip ve yüzde 30’un altında isabetle bu alanda ligin son sırasında yer alıyor. Ancak bu zaafı dengeleyen çok önemli bir özellikleri var: savunmaları. Ligde sadece Oklahoma City Thunder’ın ardından ikinci sıradalar ve bu savunma performansı, onları play-in sınırında değil, doğrudan play-off hedefi için yarışan bir takım yapıyor. Eğer dış şut verimliliğini bir nebze artırabilirlerse, Doğu Konferansı’nda sürpriz yapmaları şaşırtıcı olmaz.
Clippers Playoff Yarışı İçin Zorluklarla Mücadele Ediyor
Los Angeles Clippers, sezon boyunca istikrarsız sonuçlar ve sık sakatlıklarla mücadele etti. Takımda hiçbir oyuncunun sezon boyunca tüm maçlara çıkamamış olması, yaşadıkları sakatlık krizinin boyutunu açıkça gösteriyor. Son olarak Doğu Konferansı lideri Cleveland Cavaliers’a karşı oynadıkları maçta Kawhi Leonard’ın eksikliği fazlasıyla hissedildi. Clippers, maçın büyük bölümünde geride olmasına rağmen farkı kapatarak geri dönmeye çalıştı fakat bu çaba galibiyet için yeterli olmadı.
Norman Powell’ın Patlaması Umut Verdi
Sakatlıktan yeni dönen Norman Powell, takımına adeta enerji kattı. Özellikle ikinci çeyrekte attığı 20 sayı ile toplamda 34 sayıya ulaştı ve Clippers’ın geri dönüş umutlarını canlı tuttu. James Harden liderlik sorumluluğunu üstlendi ancak şut yüzdesi istenilen seviyede değildi. Harden’ın yanında Bogdan Bogdanovic ve Ivica Zubac da skora katkı sağladı. Ancak Leonard’ın yokluğunda takımın savunma direnci ve hücumdaki sürekliliği ciddi anlamda zayıfladı. Clippers’ın, tam kadro olamadığı sürece üst düzey takımlara karşı galip gelme şansı düşüyor.
Playoff Öncesi Sağlık Durumu En Büyük Soru İşareti
Şu anda Batı Konferansı’nda 43-32’lik dereceleriyle 8. sıradalar ve play-in hattının hemen üstünde bulunuyorlar. Fakat bu pozisyon uzun vadede güvenli değil; özellikle son beş maçta alınacak sonuçlar ve sağlık durumları sıralamalarını doğrudan etkileyecek. Kawhi Leonard’ın durumu belirleyici olabilir çünkü onun liderliği ve iki yönlü katkısı, Clippers’ın sahadaki en değerli unsuru. Tam kadroya ulaşabilirlerse, tecrübeleri ve yıldız oyuncu derinlikleri sayesinde her rakip için tehlikeli bir play-off takımı olabilirler. Ancak sağlık sorunları devam ederse sezonu erken kapatma riskleri oldukça yüksek.
