23 Ekim 2025

Maç Önİzlemesi: Olimpia Milano – Valencia (23.10.25)

Euroleague 6. hafta mücadelesinde Olimpia Milano 23 Ekim Perşembe günü saat 21.30’da Valencia ile karşılaşacak.

UNIPOL Forum’da oynanacak ve S Sport ekranlarından canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🔴 Milano: Savunmayla Hayatta Kalıyor, Hücumda Arayışta

Sezona üçte üçle başlayan Milano, ardından yaşadığı istikrarsızlıkla bir krize sürüklendi. Şu anda tüm kulvarlarda 3 galibiyet – 4 mağlubiyetlik bir performans sergiliyorlar. Ancak geçtiğimiz hafta alınan iki deplasman galibiyeti takımın moralini yeniden yükseltti. Önce Kaunas’ta Zalgiris’i, ardından İtalya Ligi’nde Sassari’yi mağlup eden Ettore Messina’nın ekibi, özellikle Sassari karşısında ikinci yarıda sadece 30 sayı yiyerek savunma sertliğini yeniden buldu. EuroLeague’de ise tablo 2–3; ancak bu istatistiği değerlendirirken, Milano’nun şu ana kadar dört deplasman ve sadece bir iç saha maçı oynadığını da göz önüne almak gerek.

Bu sezon tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi Milano büyük hedeflerle yola çıktı; ancak kulüp yine sakatlıkların gölgesinde. Kadronun yarısından fazlası en az bir maç kaçırmış durumda ve bu zincir halindeki sağlık sorunları takımın ritmini sık sık bozuyor. Özellikle Josh Nebo pota altında etkili olduğunda fark yaratıyor, fakat kısa süreli sakatlıklar ritmini kesiyor. Nikola Mirotic’in ayrılığı sonrası ise takımın hücum profili belirgin biçimde değişti. Geçen sezon ligin en çok serbest atış kullanan ikinci takımı olan Milano, şimdi neredeyse en az faul çalan ekiplerden biri haline geldi. Messina bu sezonda yeniden “savunma merkezli” kimliğe dönmüş durumda. Şu anda EuroLeague’in üçüncü en kötü hücumuna ama aynı zamanda üçüncü en iyi savunmasına sahipler. Hücumdaki düşük üretkenliği, ribaundlarda verdikleri ikinci şansları minimuma indirerek telafi ediyorlar. Takımın güçlü savunma ribaundu alışkanlığı, tempoyu kontrol etme ve maçı düşük tempoya çekme konusunda kilit bir avantaj sağlıyor. Ayrıca kısa süre önce Valencia’dan transfer edilen Nate Sestina, ceza şutör rolüyle rotasyona taze bir enerji getirdi. Milano hâlen bireysel kaliteyle maç kazanabilecek bir kadroya sahip; ancak bu kadronun sağlıklı ve ritimli kalması, Messina’nın savunma felsefesi kadar belirleyici olacak.

Eksikler: Lorenzo Brown, Nebo, LeDay, Cancar (yollar ayrıldı).

🟠 Valencia Basket: Hızlı Başlangıç Sonrası Düşüş

Valencia sezonun ilk haftalarında adeta fırtına gibi esti. İspanya Süper Kupası’nda iki gün içinde önce Unicaja, sonra Real Madrid’i yenerek kupayı kazanırken büyük bir özgüven yakaladılar. Ardından lig ve EuroLeague’de beş maçlık bir galibiyet serisiyle form grafiğini en üst seviyeye taşıdılar. Ancak son dönemde ivme tersine döndü: EuroLeague’de art arda gelen mağlubiyetlerle 2–3’e gerilediler, buna karşın Endesa Ligi’nde üçte üç yaparak yerel arenada iddialarını sürdürdüler.

Valencia’nın sorunlarının temelinde savunma direncinin düşmesi yatıyor. Üç EuroLeague yenilgisinde toplam 298 sayı yemeleri, ortalama 99.3 sayı anlamına geliyor ki bu seviye, hücum ne kadar güçlü olursa olsun telafi edilemez. Koç Pedro Martinez, bu dönemde savunma dengesini yeniden kurmaya çalışıyor. Takımın en güçlü yanı, ribaund paylaşımında kolektif katkı sunmaları. Özellikle hücum ribaundlarında %40 gibi etkileyici bir oranla ikinci şansları zorluyorlar. Ancak savunmadaki zayıf geçişler ve birebir eşleşme problemleri, bu avantajı değersizleştiriyor.

EuroLeague’in en hızlı oynayan takımlarından biri olarak, Valencia temponun hâkimi olduğunda hücumda akıcı bir ritim yakalıyor. Takımda öne çıkan isimlerden Omari Moore, EuroLeague’deki ilk sezonunda beklentileri aşarken, Darius Thompson tecrübesiyle oyun kurulumunu dengeliyor. Jean Montero ve Brancou Badio’nun sağlık durumları takımın hücum üretkenliği açısından belirleyici olmaya devam ediyor. Valencia, Milano’nun aksine topu çok daha hızlı çeviren, erken hücum arayan ve tempoya dayalı bir takım. Bu yönüyle EuroLeague’de yalnızca Paris Basket onlardan daha hızlı bir oyun temposuna sahip. Ancak bu dinamizm, Milano gibi temkinli ve savunma odaklı rakipler karşısında bazen aceleciliğe ve basit hatalara dönüşebilir.

⚖️ Genel Değerlendirme: Tempo – Kontrol Dengesi

Milano – Valencia karşılaşması, EuroLeague’in oyun temposu açısından iki zıt kutbunun çarpışması olacak. Ettore Messina’nın Milano’su, topu yavaşlatan, ritmi kontrol eden ve maçları savunma disiplini üzerinden kazanmaya çalışan bir takım. Pedro Martinez’in Valencia’sı ise hızlı geçiş hücumlarına, erken şutlara ve kolektif ribaund katkısına dayalı tempolu bir yapıya sahip. Bu nedenle maçın ritmini hangi tarafın belirleyeceği, oyunun gidişatını doğrudan etkileyecek.

Milano’nun hedefi, Valencia’yı yarı saha hücumlarına zorlayarak ritmini bozmaktan geçiyor. Savunmada Booker ve Dunston’un fiziksel gücü, Ellis ve Tonut’un perimetredeki aktifliği kritik olacak. Hücumda ise Shields, Brooks ve Guduric gibi isimlerin skor katkısı, dengeli top paylaşımıyla birleşirse Milano’nun verimliliğini artırabilir. Öte yandan Valencia, hızlı tempoyla Milano’nun savunma yerleşimini kırmak ve hücum ribaundlarıyla fark yaratmak isteyecek. Thompson’ın tempoyu belirleme becerisi, Moore’un enerjisi ve Taylor’un dış katkısı, bu stratejinin kilit unsurları.

Sonuç olarak bu karşılaşma, EuroLeague’de iki farklı oyunun – savunma disiplini ve hücum temposu – doğrudan çarpışacağı bir taktik savaşı şeklinde geçecek. Milano’nun kontrollü stili ile Valencia’nın özgür ve hızlı oyunu arasındaki bu kontrast, seyirciler için bir tempo ve dayanıklılık testi niteliğinde olacak.