NBA Batı Konferansı ekiplerinden New Orleans Pelicans, Doğu ekiplerinden Orlando Magic‘ı konuk ediyor.
14 Mart Cuma günü saat 03:00’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
Pelicans’da son durum:
New Orleans Pelicans, son haftalarda zorlu bir süreçten geçiyor ve oynadığı son beş maçın sadece birini kazanabildi. Los Angeles Clippers karşısında gelen galibiyet dışında, takımın genel performansı oldukça vasat durumda. 66 maç sonunda 18-48’lik bir dereceye sahipler ve sezonun geri kalan kısmında asıl hedefleri artık galibiyet almak değil, draft sıralamasında en iyi konumu elde etmek. Önümüzdeki draft sınıfının son yılların en yetenekli havuzlarından biri olduğu göz önüne alındığında, Pelicans’ın kayıplarını artırarak ilk beş sıra içinde yer almak istemesi mantıklı bir strateji olarak öne çıkıyor.
Kaçırılan Fırsatlar ve Brandon Ingram Takası
Pelicans, birkaç sezon önce batının yükselen güçlerinden biri olarak görülüyordu ancak bu fırsatı değerlendiremediler. Brandon Ingram’ın etrafında kurulan yapı beklenen başarıyı getirmedi ve bu yüzden yıldız oyuncu Toronto Raptors’a takas edildi. Ancak bu hamle de Pelicans’ın sorunlarını çözmeye yetmedi. Sonuç olarak, takım tekrar yapılanma sürecine girmek zorunda kaldı.
Zion Williamson ve Sakatlık Problemi
New Orleans Pelicans için en büyük hayal kırıklıklarından biri, Zion Williamson’ın sürekli yaşadığı sakatlıklar. NBA’e geldiğinden bu yana tam anlamıyla sağlıklı bir sezon geçiremeyen yıldız oyuncu, bu yıl da birçok maçı kaçırarak takımın istikrarsızlığını artırdı. Pelicans, Zion’un geleceği konusunda karar vermek zorunda kalabilir. Eğer yıldız oyuncu sağlıklı kalamazsa, takımın uzun vadeli planları için farklı bir yol haritası belirlemesi gerekebilir. Önümüzdeki süreçte Pelicans, draftta yapacağı seçimlerle birlikte kadrosunu yeniden şekillendirmek zorunda kalacak ve doğru hamleler yapmaları, organizasyonun geleceği açısından belirleyici olacak.
Magic’de son durum:
Orlando Magic, sezonun kritik dönemine girerken büyük bir form düşüklüğü yaşadı ve son yedi maçının altısını kaybederek, 30-36’lık dereceye geriledi. Bu düşüş, onları doğrudan playoff yarışından uzaklaştırırken, şu an için en gerçekçi hedefleri play-in turnuvasına katılmak olarak görünüyor. Doğu Konferansı’nda 6. sırada yer alan Detroit Pistons, Magic’in yakalayamayacağı kadar büyük bir fark açmış durumda. Bu nedenle Orlando, sezonun geri kalanında en iyi play-in pozisyonunu elde etmek için mücadele etmek zorunda.
Savunma Gücü Ancak Hücum Sorunları
Magic’in en büyük artısı, ligin en iyi savunma takımlarından biri olmaları. Oklahoma City Thunder’ın ardından NBA’de en iyi ikinci savunma ratingine sahip olan Orlando, rakiplerini düşük skorlarda tutarak galibiyetler almayı başardı. Ancak bu güçlü savunmaya rağmen, hücum tarafındaki verimsizlik büyük bir problem olmaya devam ediyor. Sezon boyunca şut isabet yüzdesi konusunda ciddi sıkıntılar yaşadılar ve özellikle üç sayı yüzdesinde ligin en kötü takımları arasında yer alıyorlar.
Kentavious Caldwell-Pope ve Hücumdaki Verimsizlik
Orlando Magic, hücumdaki sorunlarını çözmek için Kentavious Caldwell-Pope’u kadrosuna kattı. Ancak deneyimli şutör, beklentileri karşılayamadı ve şu ana kadar sadece %31 üçlük yüzdesiyle oynuyor. Bu durum, Magic’in hücumdaki sıkıntılarını daha da derinleştirirken, takımın sezon başındaki enerjisinin azalmasına neden oldu. Play-in yarışında avantajlı bir konuma gelmek için Magic’in hücumda daha dengeli bir oyun sergilemesi gerekiyor. Aksi takdirde, iyi savunmalarına rağmen sezonun geri kalanında kazanmakta zorlanabilirler.
