21 Ekim 2025

Maç Önİzlemesi: Kızıl Yıldız – Real Madrid (17.10.25)

Euroleague 5. hafta mücadelesinde Kızıl Yıldız 17 Ekim Cuma günü saat 20:00’da Real Madrid ile karşılaşacak.

Belgrad Arena’da oynanacak ve her zamanki gibi S Sport ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🔴 Kızıl Yıldız’da Yeniden Doğuş ve Obradović Etkisi

Ev sahibi Kızıl Yıldız, birkaç hafta öncesine kadar sezonun en umutsuz takımlarından biri gibi görünüyordu. ABA Ligi’nde Zadar karşısında alınan beklenmedik mağlubiyet sonrasında takımın kimyası dağılmış, taraftarın sabrı taşmıştı. Ancak basketbolda işler bazen çok hızlı değişir — ve Kızıl Yıldız bunu kanıtladı. Koç Sasa Obradović’in yeniden göreve gelmesiyle birlikte takım adeta kimlik değiştirdi. Obradović’in sert, savunma temelli ve yüksek konsantrasyon isteyen oyun anlayışı, kırmızı-beyazlılara kısa sürede yeniden ivme kazandırdı. Önce İstanbul’da Fenerbahçe’yi 85-79 mağlup ettiler, ardından iç sahada Zalgiris Kaunas’ı 88-79 yenerek EuroLeague’de dengeyi buldular.

Zalgiris galibiyeti, yalnızca skor açısından değil, takımın özgüveni açısından da büyük bir kırılma noktasıydı. Özellikle son çeyrekte Jordan Nwora’nın tek kişilik şovu, maçı adeta bir basketbol resitaline dönüştürdü. Nwora’nın yüksek tempolu ve özgüvenli hücum anlayışı, Kızıl Yıldız’ın hücum ritmini baştan aşağı değiştirdi. Ancak bu zaferin ardında sadece Nwora yoktu; takımın tüm üyeleri katkı verdi. Donatas Motiejunas, boyalı alanda Moses Wright’a karşı fiziksel üstünlüğünü net biçimde hissettirdi. Chima Moneke, enerjisiyle ilk yarıda hem savunmayı diri tuttu hem de seyirciyi oyunun içine çekti. Codi Miller-McIntyre, iki yönlü oyunuyla denge unsuruydu. Semi Ojeleye ise hala tam ritmini bulamasa da, savunma katkısıyla sistemin bir parçası haline geliyor. En sessiz kahramanlardan biri olan Dejan Davidovac, bir kez daha kenardan gelerek kritik anlarda oyunu sakinleştiren isim oldu. Belgrad Arena’da yaratılan atmosferin, takımın ritmini nasıl değiştirdiği ortada; Kızıl Yıldız yeniden bir “kolektif enerji takımı” kimliği kazanmış durumda.

Eksikler: Tyson Carter, Jasiel Rivero, Isaiah Canaan, Devonte Graham, Ognjen Dobric, Joel Bolomboy, Uros Plavsic

👑 Real Madrid’de Derin Kadro ve İstikrarın Gücü

Konuk ekip Real Madrid, Avrupa basketbolunun tartışmasız en istikrarlı takımı olmaya devam ediyor. Geçen hafta kendi sahasında Partizan’ı 93-86 mağlup ederek üç maçlık galibiyet serisine ulaştılar. Madrid ekibi genellikle 40 dakika boyunca kusursuz oynamıyor; ancak oyunun temposunu kontrol etme becerileri onları EuroLeague’in zirvesinde tutuyor. Partizan karşısında ilk andan itibaren oyunun hakimi oldular, üçüncü çeyrek sonunda fark çift hanelere ulaştı. Maçın son bölümünde Partizan farkı dörde kadar indirse de, yeni transfer Theo Maledon’un kritik üçlüğü maçı noktaladı. Maledon, Real Madrid formasıyla çıktığı ilk EuroLeague maçında 14 dakikada 16 sayı atarak müthiş bir başlangıç yaptı ve takımın rotasyon derinliğine yeni bir boyut ekledi.

Real Madrid’in kadrosu her zamanki gibi yıldızlarla dolu, ancak bu sezon dikkat çeken nokta NBA kökenli oyuncuların etkisi. Chuma Okeke ve Trey Lyles, Partizan karşısında hem dış atışlarda hem de alçak postta etkili oldular. Lyles’ın fiziksel teması kabul eden oyunu, Real’e hücumda ekstra esneklik kazandırıyor. Walter Tavares ise her zamanki gibi boyalı alanın hakimi; 19 sayılık performansıyla Real’in en skorer ismi oldu. Partizan’ın daha kısa beşle oynaması, Tavares’in pota altında mutlak hâkimiyet kurmasını sağladı. Mario Hezonja kritik anlarda devreye girip ritim şutlarını buldu, Facundo Campazzo ve Sergio Llull ise bu kez hücumda sessiz kalmalarına rağmen oyunu yönlendirme ve tempoyu ayarlama noktasında fark yarattılar. Real’in savunma karakteri ise hala ligin en üst seviyesinde. Tavares’in boyalı alandaki varlığı, rakiplerin hücum alanını daraltıyor; takımın yardımlaşma temposu ve defansif dönüşleri Avrupa’daki hemen her rakip için kabus yaratıyor.

Eksikler: Alberto Abalde ile Gabriele Procida’nın durumları belirsiz.

⚡ Genel Değerlendirme

Bu karşılaşma, yalnızca iki güçlü takımın mücadelesi değil; aynı zamanda momentum ve istikrar arasındaki savaş olacak. Kızıl Yıldız, Sasa Obradović yönetiminde yeniden kimlik kazandı. Fenerbahçe ve Zalgiris galibiyetleri, takımın mental bariyerleri aştığını ve savunma merkezli oyun planının işlemeye başladığını gösteriyor. Nwora’nın bireysel formu, Moneke’nin enerjisi, Motiejunas’ın pota altı üretimi ve Miller-McIntyre’ın oyun aklı, takımın hem hücumda hem savunmada dengeli bir yapı kurmasına yardımcı oluyor. Belgrad’daki atmosfer de bir “altıncı adam” etkisi yaratıyor; taraftarın coşkusu takımı ileriye itiyor.

Real Madrid ise bu maça tam ters bir konumdan geliyor — istikrarın ve tecrübenin temsilcisi olarak. Sergio Scariolo’nun ekibi, her maçta farklı bir yıldızın öne çıktığı, sistemsel bir dengeyle oynuyor. Tavares’in savunmadaki dominantlığı, Lyles ve Okeke’nin atletizmi, Maledon’un sürpriz katkısı ve Hezonja’nın bitiriciliğiyle takım çok yönlü bir tehdit oluşturuyor. Ancak Real Madrid’in zaman zaman yaşadığı konsantrasyon düşüklükleri, Belgrad gibi yüksek enerjili deplasmanlarda sorun yaratabiliyor.

Genel olarak bakıldığında, Kızıl Yıldız şu anda moral olarak zirvede ve kendi taraftarı önünde özgüveni yüksek bir takım haline geldi. Real Madrid ise tecrübesi ve derinliğiyle her koşulda oyunun kontrolünü elinde tutabilen bir dev. Bu mücadele, EuroLeague’in en heyecan verici atmosferlerinden birinde, iki farklı hikayeyi sahneye çıkaracak.