Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi final serisi ikinci maçında Fenerbahçe Beko, Ülker Spor Salonu’nda Beşiktaş Fibabanka‘yı konuk edecek.
19 Haziran Perşembe günü saat 20:30’da başlayacak ve her zamanki gibi beIN Sports ekranlarında canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım. Keyifli okumalar.
🏆 Fenerbahçe İlk Adımı Güçlü Attı
Fenerbahçe Beko, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi final serisinin ilk maçında Beşiktaş’ı 94-76 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Baştan sona üstün oynayan Sarunas Jasikevicius’un ekibi, dört galibiyet gerektiren final yolculuğunun ilk adımını oldukça net bir performansla tamamladı. Bu galibiyet, sadece serinin gidişatını belirlemekle kalmadı, aynı zamanda sezonun tamamı için sembolik bir önem taşıyor. Fenerbahçe bu sezon Türkiye Kupası’nı kazandı, EuroLeague şampiyonluğu yaşadı ve şimdi de lig şampiyonluğuna ulaşırsa kulüp tarihinin ilk “üçlemeli” sezonunu tamamlamış olacak.
🎯 Oyunun Kontrolü Baştan Sona Ellerindeydi
Fenerbahçe maça tempoyu kontrol eden taraf olarak başladı ve bu tavrını 40 dakika boyunca sürdürdü. Jasikevicius’un sistemi bu sezonun en önemli yapı taşlarından biri oldu: savunma direnci yüksek, topa baskı kuran, hücumda ise sabırlı ve paylaşımcı bir yapı. Bu yaklaşım, Beşiktaş’ın alışık olduğu fiziksel temasa dayalı, rakibi bozarak düzen dışına çıkartan basketbolunu tamamen geçersiz kıldı. Beşiktaş’ın en önemli skor opsiyonları çizginin dışına itildi, birebirde zor atışlara mecbur bırakıldı. Bu sayede Fenerbahçe hem geçiş hücumlarından sayılar buldu hem de rakibin psikolojik olarak da oyundan düşmesini sağladı.
🔥 Seride Psikolojik Üstünlük Fenerbahçe’de
Bu galibiyetle birlikte Fenerbahçe sadece skor tabelasında değil, psikolojik anlamda da rakibine üstünlük kurmuş oldu. Beşiktaş gibi dirençli bir takımı bu kadar düşük yüzdeyle oynatmak, savunmada ne kadar disiplinli olunduğunun göstergesi. Ayrıca rotasyondaki tüm oyunculardan katkı almak, Jasikevicius’un elini serinin ilerleyen maçları için daha da güçlendirdi. Şimdi Fenerbahçe, serinin ikinci maçına hem özgüvenli hem de oyun planı anlamında net avantajla çıkacak. Eğer aynı ciddiyet korunursa, serinin çok uzamadan tamamlanması da muhtemel.
🧠 Beşiktaş Zihinsel Olarak Hazır Değildi
Beşiktaş, final serisinin ilk maçında Fenerbahçe karşısında beklenen dirençten oldukça uzaktı. Özellikle Anadolu Efes’e karşı oynanan zorlu yarı final serisinin yorgunluğu hala takımın üzerinde hissediliyordu. Dusan Alimpijevic’in öğrencileri, alışık oldukları agresif, fiziksel ve özgüvenli oyun stilinden uzak bir görüntü sergiledi. Bu da doğrudan maçın gidişatına yansıdı; Fenerbahçe oyunun temposunu daha ilk dakikadan itibaren kontrol etti ve inisiyatifi hiç kaybetmedi. Beşiktaş’ın final atmosferine mental olarak hazır olmadığı net biçimde hissedildi.
🏀 Hücumda Dağınıklık ve Fenerbahçe’nin Fiziksel Üstünlüğü
Beşiktaş’ın en büyük sorunlarından biri organize hücum edememekti. Set temposu neredeyse yoktu, hücumlar bireysel çabalarla şekillenmeye çalıştı ve bu da Fenerbahçe gibi savunmada neredeyse her pozisyonda eşleşme avantajı sağlayabilen bir takıma karşı büyük zorluk yarattı. Fenerbahçe’nin uzun beşlerle yaptığı adam değişimli savunmalar, Beşiktaş’ın dış atış tehditlerini minimize etti. Aynı zamanda pota altına yapılan penetrelerde de her seferinde karşılarında fiziksel bir duvar buldular. Jonah Mathews ve Conor Morgan gibi isimlerden beklenen katkılar gelmeyince, Beşiktaş skor üretiminde iyice zorlandı.
🔥 Alimpijevic’in Tepkisi ve Serinin Devamı
Maçın hakem yönetimi de oldukça tartışmalıydı. Beşiktaş koçu Dusan Alimpijevic, ilk yarıda üç hakem kararını itirazlar ile düzelttirdi ve haklı çıktı. Ancak ikinci yarıda aldığı bir teknik faul sonucu oyundan ihraç edilmesi, takımın sahadaki dengesini iyice bozdu. Bu durum, Beşiktaş cephesinde büyük bir öfkeye yol açtı ve bu öfke, serinin ikinci maçına ekstra motivasyon olarak dönebilir. Ancak Beşiktaş’ın toparlanması için sadece duygusal reaksiyon yetmez; yapısal olarak daha disiplinli, savunma temelli ve kolektif bir oyun ortaya koymaları şart. Aksi takdirde, 0-2’lik bir geri düşüşten dönüş yapmak, her ne kadar sonraki iki maç iç sahada oynanacak olsa da, son derece zorlu bir görev olacaktır.
