Euroleague ikinci hafta mücadelesinde FC Bayern Munich, SAP Garden’da Kızıl Yıldız ile karşılaşacak.
2 Ekim Perşembe günü saat 21:30’da başlayacak ve her zaman olduğu gibi S Sport ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin birlikte takımların durumlarına göz atalım, keyifli okumalar.
🔴 Bayern Munich: Yenilenen Kadro, Zorlu Uyum Süreci
Bayern, EuroLeague sezonuna Panathinaikos karşısında alınan 79-87’lik deplasman yenilgisiyle başladı. Skor tabelasında mağlup görünseler de sahadaki performans tamamen olumsuz değildi. Ancak geçen sezonun belirleyici ikilisi Carsen Edwards – Devin Booker artık takımda değil ve bu durum, hücumun sürekliliğini ciddi şekilde etkiliyor. Ayrıca Nick Weiler-Babb’ın yokluğu, özellikle savunmada hissedilen en büyük eksik. Gordon Herbert yönetiminde takım yeni bir kimlik arayışında, fakat mevcut kadro yapısı itibarıyla yüksek tempolu basketbola elverişli görünmüyor.
Sezonun ilk maçında Bayern’in en zayıf halkası üç sayılık isabet oranı oldu. Hücumda tıkanıklık yaşayan Alman ekibi, bu eksikliği ribaundlarla telafi etmeye çalıştı. Özellikle hücum ribaundlarındaki etkinlik dikkat çekti. Takım kaptanı Vladimir Lucic, tecrübesiyle yine lider rolünde. Oyun kurucu rotasyonunda Rokas Jokubaitis’in sakatlığı büyük bir problem yaratırken, Stefan Jovic’in kulübe dönüşü ve Justinian Jessup’un katkısı bu açığı kısmen kapatıyor. Skor yükünü Kamar Baldwin ve Xavier Rathan-Mayes çekiyor. Perimetrede Andreas Obst her zaman tehlikeli bir şut tehdidi sunuyor. Uzun rotasyonunda ise yeni transfer David McCormack, pota altı direncine katkı sağladı.
Bayern, kadrosunda çok sayıda veteran oyuncu bulunduruyor; bu da sezon boyunca tempoyu koruma ve sakatlık yönetimi açısından soru işaretleri yaratıyor. Yeni oyuncuların çoğunun “rol oyuncusu” profiline sahip olması, takımın tavanını sınırlayabilir. Yine de Herbert’in sisteminde savunma disiplini ön planda kalacak, Bayern bu kimlik üzerinden maçları kazanmak isteyecek.
Eksikler: Rokas Jokubaitis, Elias Harris, Johannes Voigtmann. Justus Hollatz ise şüpheli.
🔴 Kızılyıldız: Kimlik Arayışı ve Sakatlık Problemleri
Kızılyıldız, yaz döneminde kadrosunu baştan aşağı yeniledi ancak hazırlık dönemi ve sezonun ilk maçları birçok eksikliği ortaya çıkardı. Özellikle hücumda, Codi Miller-McIntyre’ın yönlendirdiği yarı saha setlerinde ciddi aksaklıklar var. Takımın set temposu düşük ve top paylaşımı yeterli seviyede değil. Milano karşısında alınan 82-92’lik mağlubiyet, hem hücumdaki verimsizliği hem de ribaund zaaflarını gözler önüne serdi.
Yeni transferlerden Jordan Nwora, hücumda birebir çözümler üretse de pas trafiğine katılmıyor; özellikle 2 numarada oynaması hem rol belirsizliği hem de verim düşüklüğü yaratıyor. Semi Ojeleye’nin rolü de henüz netleşmiş değil. Öte yandan Tyson Carter ve Ebuka Izundu şu ana kadar beklentileri karşılayan iki isim. Carter, sınırlı fiziksel gücüne rağmen akıllı kararlar alıyor; Izundu ise pota altında enerji ve ribaund katkısı veriyor, ancak yardım savunmasında pozisyon kayıpları yaşıyor. Chima Moneke ise enerji ve mücadele gücüyle fark yaratıyor, fakat takımın kolektif düzeni henüz oturmadığından bu katkılar galibiyetlere dönüşmüyor.
Savunma tarafında ise tablo daha karanlık. Kızılyıldız, hazırlık döneminde Paris ve CSKA karşısında ağır yenilgiler aldı. Özellikle üç sayılık savunma alarm veriyor; dış atışlara karşı yapılan rotasyonlar ve yardımlar çok zayıf. Takımın iç saha avantajına güvenmesi anlaşılır, fakat bu seviyede savunma bütünlüğü olmadan başarıya ulaşmak zor. Ayrıca sezon öncesinde yaşanan sakatlıklar takımın ritmini tamamen bozmuş durumda.
Eksikler: Jasiel Rivero, Isaiah Canaan, Devonte Graham, Ognjen Dobric, Joel Bolomboy, Uros Plavsic. Yeni transfer Yago dos Santos ise şüpheli.
⚖️ Genel Analiz: İki Farklı Sorunun Kesişimi
Bayern ve Kızılyıldız’ın ortak noktası, yenilenen kadrolarının henüz sistem oturmadan sezona başlaması. Bayern’de temel problem hücumda ritim ve dış şut istikrarsızlığı, Kızılyıldız’da ise hücum organizasyonu ve savunma bütünlüğü. Bayern daha deneyimli ve savunma temelli bir kimlik oluşturabilirken, Kızılyıldız hala bireysel performanslara bağımlı bir takım görüntüsü çiziyor.
Gordon Herbert’in elinde disiplinli bir çekirdek varken, Ioannis Sfairopoulos’un görevi çok daha zor: hem rollerin tanımlanması hem de rotasyonun dengelenmesi gerekiyor. İki takım da EuroLeague’in yoğun temposunda kısa sürede uyum ve kimya yakalamak zorunda; aksi halde ilk haftalarda alınan sonuçlar sezonun genel kaderini belirleyebilir.