Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-in etabı eleme mücadelesinde 9. sıradan gelen Bursaspor Yörsan, Nilüfer Spor Salonu’nda 10. sıradan gelen Türk Telekom‘u konuk edecek.
24 Mayıs Cumartesi günü saat 18:00’da başlayacak ve her zamanki gibi beIN Sports ekranlarında canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım. Keyifli okumalar.
🟢⚪ Bursaspor: İstatistiklerle Çelişen Bir Play-In Yolculuğu
Bursaspor sezonun büyük bölümünü yedinci–sekizinci sıralar arasında geçirdi, bu nedenle ligi dokuzuncu sırada tamamlamaları ilk bakışta çok dramatik görünmeyebilir. Ancak tabloya yakından bakıldığında, Mart sonundan itibaren yaşanan form düşüşü, takımı kısa sürede küme düşme hattına kadar yaklaştırdı. Neyse ki, son iki haftada alınan galibiyetlerle 13 galibiyete ulaşıp dokuzunculuğa tutundular. Yeni uygulanan play-in sistemi sayesinde hala playoff şansı var, ancak esas mesele şu: Bursaspor gerçekten bu seviyeyi oynadığı basketbolla doldurabiliyor mu?
🔻 Ligin En Kötü Savunmalarından Biri
Bursaspor’un temel sorunu açık: savunma zaafı. Ligde Yalovaspor’dan sonra en fazla sayı yiyen ikinci takım konumundalar. Bu, küme düşen bir takımın hemen üzerinde yer almak anlamına geliyor. Bu kadar düşük savunma verimliliğiyle ayakta kalmak için hücumda çok daha etkili olmak gerekirdi; ancak hücum verimlilik sıralamasında da sadece dokuzuncular. Yani ne savunma ne de hücumda istikrarlı bir üstünlük kurabildiler. Ayrıca, ribaundlarda da ligde üçüncü en kötü takım olmaları, pota altı savunmalarının ve ikinci şans sayılarındaki yetersizliklerinin somut bir yansıması.
🔁 Dar Rotasyon ve Yüksek Yabancı Bağımlılığı
Sezon boyunca Bursaspor neredeyse yalnızca yedi–sekiz oyuncuyla döndü, bu da yorgunluk, sakatlık riski ve istikrarsız performans anlamına geldi. Kadro derinliği yetersiz kaldı, özellikle yerli oyunculardan alınan katkı çok sınırlıydı. Yabancı rotasyonun liderleri olan Jaylon Brown ve David Michineau, takımın skor yükünü taşırken, performanslarının düştüğü maçlarda Bursaspor’un dağılması kaçınılmaz oldu. Takımın genel yapısı, bireysel performansa fazlasıyla bağlı hâle geldi — bu da kolektif yapının oturmadığını gösteriyor.
📉 Ana Hedef Ligde Kalmaktı, Play-In ile Süsleyebilecekler mi?
Bursaspor’un play-in’e kalması belki de sezonun ilk yarısındaki görece istikrarlı gidişata ve son iki maçtaki reaksiyona dayanıyor. Ama genel tabloya bakıldığında, ligin en kötü savunmalarından birine, etkisiz bir ribaund yapısına ve sınırlı rotasyona sahip bir takımın playoff için gerçekçi bir aday olup olmadığı ciddi bir tartışma konusu. Yine de, play-in sisteminin doğası gereği bir maçta sürpriz yapma ihtimalleri mevcut — özellikle Brown ve Michineau’nun yüksek şut yüzdesiyle oynadığı senaryolarda.
Sonuç olarak Bursaspor, sezon boyunca istatistiksel olarak lig ortalamasının altında kalmasına rağmen, play-in fırsatı yakaladı. Ancak bu şansı değerlendirebilmeleri için sadece skorerlerin parlaması yetmez; savunmada dirençli, daha dengeli ve mental olarak hazır bir takım kimliği göstermeleri gerekiyor. Aksi takdirde, sezonun gerçek karşılığını bu turda görebilirler.
🔵⚪ Türk Telekom: Büyük Hedeflerle Başlayan, Hayal Kırıklığıyla Süren Bir Sezon
Türk Telekom, 2024–25 sezonuna playoff yarışının güçlü adaylarından biri olarak girdi. Kadro yapılanması, bütçe seviyesi ve koç Erdem Can’ın önceki sezonlardaki başarıları, takımın sezon başındaki beklentilerini yukarı çekmişti. Ancak gelinen noktada, takım normal sezonu 10. sırada bitirerek play-in’e zar zor kalabildi. Son hafta Beşiktaş karşısında alınan net galibiyet, sadece tabloyu güzelleştirmeye yaradı. Asıl problem, son düzlüğe girilirken üst sıralar için önemli fırsatların heba edilmesi oldu. Bir galibiyet daha alsalardı, sezonu 7. bitirip iki iç saha maçına sahip olacaklardı. Şimdi ise playoff için iki deplasman maçı kazanmaları gerekiyor — ve sezon boyunca yalnızca beş deplasman galibiyeti almış bir takım için bu oldukça zorlu bir senaryo.
📉 Dengesiz Form Grafiği ve Gerçekleşmeyen Potansiyel
Türk Telekom sezon boyunca kısa süreli ivmeler dışında istikrarlı bir grafik çizemedi. Belli dönemlerde oldukça kaliteli galibiyetler alsalar da, bu çıkışları sürdüremediler. Özellikle şubat ve mart aylarındaki kritik maçların kaybedilmesi, sıralamada geriye düşmelerine neden oldu. Takımın temel hedeflerinden biri, savunma sertliğine dayalı düşük tempolu maçlar kazanmaktı. Ancak savunma disiplini sezon genelinde sürdürülemedi. Rakip takımların kolay sayılar bulduğu birçok karşılaşma oynandı. Yine de son beş maçta ortalama 76 sayı yeme seviyesine inmiş olmaları, play-in süreci öncesinde olumlu bir sinyal olabilir.
🧩 Savunma Potansiyeli Vardı, Ama Kullanılamadı
Kağıt üzerinde, Türk Telekom’un ligin en iyi savunma takımlarından biri olması bekleniyordu. Özellikle atletik kanat oyuncuları, çember savunucuları ve sert rotasyon yapısı bu hedefi destekliyordu. Fakat sezon boyunca bu potansiyel tam anlamıyla sahaya yansıtılamadı. Erdem Can’ın oyun planları zaman zaman işlemedi; özellikle hücumdaki tıkanmalar, savunmayı da olumsuz etkiledi. Zayıf dış şut yüzdesi ve geç kalan geri dönüş savunması, ritim bulan rakipleri durdurmayı zorlaştırdı.
📍 Play-In Öncesi Ne Umut, Ne Gerçek?
Türk Telekom’un playoff’a kalması hala matematiksel olarak mümkün. Ancak iki deplasman galibiyeti gerekliliği ve takımın bu sezon deplasmanda gösterdiği zayıf performans, beklentileri sınırlı tutmayı gerektiriyor. Bu noktada Türk Telekom’un ana dayanak noktası, savunmadaki son toparlanma ve oyuncu kalitesine güven olabilir. Ancak play-in gibi yüksek tempolu, psikolojik baskının yoğun olduğu maçlarda bu yeterli olacak mı, göreceğiz.
Sonuç olarak Türk Telekom, yüksek beklentilerle başladığı sezonda playoff potasının dışında kalma tehlikesiyle yüzleşiyor. Play-in sisteminin tanıdığı bu son şans, ancak mental olarak tamamen hazır bir takımla değerlendirilebilir. Aksi halde, bu sezon kulüp için yalnızca “kaçan fırsatlar” olarak hatırlanabilir.
