Euroleague 8. hafta mücadelesinde Baskonia Cuma günü saat 22:30’da temsilcimiz Anadolu Efes ile karşılaşacak.
Buesa Arena’da oynanacak ve S Sport ekranlarında canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🔴 Baskonia: Düşük Başlangıç ve Rotasyon Krizi ⚠️
Sezona oldukça sancılı bir giriş yapan Baskonia, şu ana kadar EuroLeague’de sadece bir galibiyet alabildi. O da geçtiğimiz hafta Dubai karşısında gelen 92–85’lik iç saha zaferiydi. Bu sonuç, üst üste altı yenilginin ardından adeta nefes aldırdı. Ancak tablo genel anlamda hâlâ karanlık: Olympiacos, Asvel, Panathinaikos, Paris, Partizan ve Kızılyıldız karşısında alınan mağlubiyetler, takımın hem hücumda hem de savunmada ciddi yapısal sorunlar yaşadığını ortaya koyuyor. Liga Endesa’da ise dört maç sonunda dengede kalan bir performans (2 galibiyet – 2 mağlubiyet) sergiliyorlar.
Baskonia’nın en büyük sıkıntısı, rotasyonun darlığı. Takım, yıldız guard Markus Howard ve oyun kurucu Trent Forrest’tan sakatlıklar nedeniyle yararlanamıyor. Ayrıca Luka Samanic’in ayrılığı kadrodaki dengesizliği artırmış durumda. Bu nedenle koç Paolo Galbiati, eldeki sınırlı kadrodan maksimum verim almaya çalışıyor. Dubai karşısında alınan galibiyet, bu çabanın bir göstergesiydi.
Maçın kahramanı Timothe Luwawu-Cabarrot (TLC) oldu. Fransız yıldız, 25 sayı (22’si ikinci yarıda) ile kariyerinin en verimli dönemlerinden birini geçiriyor. Şu anda maç başına 20.7 sayı ortalamasıyla EuroLeague’in en skorer oyuncularından biri konumunda. Koç Galbiati’nin hızlı hücumlara ve birebir çözümlere dayalı sisteminde, Luwawu-Cabarrot adeta yeniden doğmuş durumda. Yeni transfer Kobi Simmons da bu yapıya hız kazandırdı; Dubai maçında 16 sayıyla katkı verdi. Hamidou Diallo ise atletizmi ve savunma enerjisiyle çift yönlü performansını sürdürdü (14 sayı, 8 ribaund).
Yine de istatistikler Baskonia’nın sorunlarını açıkça gösteriyor. Takım, hücum verimliliğinde ligin üçüncü en kötüsü (111 ORTG) ve savunmada da üçüncü en zayıf ekip (122 DRTG). Özellikle pota altı savunmasında rakiplere çok kolay sayı imkânı veriyorlar. Hücumda ise top paylaşımının zayıf kalması ve yaratıcı guard eksikliği dikkat çekiyor. Kısacası, Baskonia için bu sezonu kurtarmanın tek yolu, Luwawu-Cabarrot’un liderliğini takım oyununa dönüştürebilmekten geçiyor.
🔵 Anadolu Efes: Larkin’in Liderliğinde Ritmini Arayan Dev 💫
Temsilcimiz Anadolu Efes, sezona dalgalı bir başlangıç yaptı. Şu ana kadar 3 galibiyet – 4 mağlubiyet ile EuroLeague’in orta sıralarında yer alıyorlar. Koç Igor Kokoskov, sistemini oturtmaya çalışsa da takım hâlâ geçen sezonun istikrarını yakalayabilmiş değil. Ancak son haftada gelen Paris deplasmanındaki 90–80’lik galibiyet, hem özgüven hem de ivme açısından kritik bir dönüm noktası oldu.
Paris karşısında sahneye çıkan isim, her zamanki gibi Shane Larkin’di. Amerikalı yıldız, 19 sayı ile maçın en skorer ismi olurken, özellikle dördüncü çeyrekte attığı kritik basketlerle maçı Efes’e kazandırdı. Onun yanında Ercan Osmani’nin performansı da alkış aldı; 18 sayı ve 6 ribaund ile pota altında sorumluluk aldı. Osmani’nin gelişimi, Efes’in yaşadığı uzun rotasyonu krizine ilaç gibi geldi.
Zira Efes’in en büyük problemi, uzun rotasyonundaki sakatlıklar. Hem Georgios Papagiannis hem de Vincent Poirier ciddi sakatlıklar nedeniyle forma giyemiyor. Bu eksiklikler, Kai Jones’un da Avrupa basketboluna uyum sorunu yaşamasıyla birleşince Efes’in boyalı alanda etkisiz kalmasına yol açtı. Jones, şu ana kadar süre aldığı anlarda beklenen katkıyı veremedi.
Temsilcimizin bir diğer problemi de top paylaşımı eksikliği. Takım, maç başına sadece 15.9 asist yaparak EuroLeague’in ikinci en düşük ortalamasına sahip. Bu da hücumun büyük oranda bireysel performanslara dayandığını gösteriyor. Larkin’in izolasyon oyunları, takımın hücum ritmini belirliyor, ancak bu yaklaşım uzun vadede sürdürülebilir değil. Jordan Loyd ve PJ Dozier’in daha fazla pas istasyonuna dönüşmesi gerekiyor. Ayrıca yeni transfer Nick Weiler-Babb, henüz beklenen seviyeye ulaşamadı; savunmada aktif olsa da hücumda katkısı sınırlı kaldı.
Kokoskov’un oyun planı hala gelişme aşamasında, ancak Paris galibiyeti bazı taşların yerine oturduğunu gösterdi. Efes, tempo kontrolünü eline aldığında, özellikle Larkin liderliğinde dış atışlarıyla fark yaratabiliyor. Ribaundlarda ise savunma takibi ve yardımlaşma konularında gelişim şart.
⚖️ Genel Değerlendirme: Farklı Sorunlar, Benzer Baskılar 🔥
Bu mücadele, iki farklı sorun yaşayan ama aynı hedefe sahip iki ekibin buluşması olacak. Baskonia, moral açısından toparlanmak, seriye başlamak ve taraftarının güvenini yeniden kazanmak istiyor. Anadolu Efes ise ritim bulma ve hücum organizasyonunu oturtma peşinde.
Ev sahibi Baskonia, tempolu ve geçiş oyununa dayalı bir yapıya sahip. Özellikle Luwawu-Cabarrot’un birebirleri ve Simmons’un penetreleriyle hücum çeşitliliği yaratıyorlar. Ancak kısa rotasyon, Efes gibi fiziksel savunmalara karşı sorun çıkarabilir. Boyalı alandaki eksiklikleri, ribaund mücadelesinde dezavantaj yaratabilir.
Efes ise deplasmanda tecrübeye ve bireysel kaliteye güvenecek. Larkin’in liderliğinde set oyunlarını verimli kılmak, Osmani ve Dozier gibi tamamlayıcı oyuncuların katkısıyla hücumda denge bulmak öncelikli hedef. Kokoskov’un takımı top paylaşımını artırabilirse, Baskonia’nın zayıf savunma yapısına karşı etkili olabilir.
Sonuç olarak, bu karşılaşma iki farklı hikâyenin kesişim noktası: Baskonia için yeniden doğuş umudu, Efes için ise istikrarın başlangıcı olabilir. Her iki taraf da galibiyetin sadece puan değil, moral anlamında da büyük bir kazanım olacağının farkında. 🏀🔥
