FIBA Şampiyonlar Ligi‘nin dokuzuncu sezonu 1 Ekim’de başlıyor. Sizlere sekiz Normal Sezon grubundaki 32 takımı tanıtmanın tam zamanı.
Format değişmedi; sekiz Normal Sezon grubunun galipleri doğrudan 16 Turuna yükselirken, her grupta dördüncü olan takımlar turnuvadan elenecek. Komşu grupların ikinci ve üçüncü sıradaki takımları (2A – 3B, 2B – 3A) Play-In’lerde üçün en iyisi serilerinde karşı karşıya gelecek ve bu sekiz serinin her birinin galibi Son 16 aşamasına son sekiz bileti kapacak. Bu tür bir rekabet sisteminde, diğer grupta neler olup bittiğini bilmek önemlidir, bu nedenle Normal Sezonu her seferinde iki grup halinde inceliyoruz.
Favoriler
A Grubu: Hapoel Netanel Holon, Bilbao’da BCL Final Four’una ulaştıkları 2022 sihrini yeniden yaratmayı umacak. Holon, Michale Kyser’in dikey tehdidini geri getirirken, arka sahalarını tipik Holon tarzında Elijah Mitrou-Long ve Jalen Adams gibi topa hakim guardlarla doldurdu. Yiftach Ziv, Idan Zalmanson, Niv Misgav ve diğerleriyle tam da koç Guy Goodes’ın istediği gibi sağlam bir yerli rotasyonuna sahipler ve A Grubunu kazanmak için tüm kilit parçaları yerinde olan bir takım olarak ikna edici bir durum ortaya koyuyorlar.
B Grubu: Son şampiyon Unicaja, özellikle son haftalarda FIBA Kıtalararası Kupa ve İspanya Supercup zaferlerinden sonra grubu kazanmanın açık favorisi. Takım önceki iki sezondakiyle neredeyse aynı, hatta Aleksander Balcerowski, Tyson Perez ve Killian Tillie’nin ön sahada sağladığı derinlikle daha da güçlü. Unicaja’nın son 19 ayda dört büyük kupa kazanmasında Tyson Carter, Kendrick Perry, Dylan Osetkowski ve Kameron Taylor’ın da MVP ödüllerini paylaşması nedeniyle bu takımda tek bir oyuncuyu öne çıkarmak en zor kısım olacaktır.
Minimum hedef olarak Play-In
A Grubu: Igokea m:tel ve Nanterre 92, gruplarında üst sıralarda yer alamasalar bile bir sonraki turda yer almayı umuyorlar. Igokea üst üste beşinci BCL Normal Sezon mücadelesine giriyor ve Adriyatik Ligi sezonuna iki zorlu deplasman galibiyeti alarak başlayan Bosna Hersek şampiyonu her zamankinden daha iyimser görünüyor.
Nanterre 92, Paul Lacombe ve Justin Tillman önderliğindeki kadrosunda birçok tanıdık yüzle altı yıl sonra ilk kez BCL’ye geri döndü. Fransız ekibi, 1987’den bu yana efsanevi baş antrenör Pascal Donnadieu olmadan ilk sezonuna başlarken tarih kitaplarında yeni bir sayfa açıyor. Philippe Da Silva artık Paris’in batı banliyösündeki yeşil beyazlı takımın benchini yönetiyor.
B Grubu: Filou Oostende, BCL’nin dokuz sezonunun her birinde oynamış üç takımdan biri (La Laguna Tenerife, AEK Betsson BC ile birlikte) ve şimdiye kadar Avrupa’daki alametifarikalarının bir parçası olan zorlu galibiyetler ve dramatik serilerle dikkat çekiyor. Koç Dario Gjergja her zamanki gibi aynı reçeteye sahip: Timmy Allen, Davion Mintz ve Chase Audige gibi yüksek potansiyelli çaylaklarla dengelenmiş güçlü yerli çekirdek.
Oostende bir sonraki aşamaya geçmek istiyorsa eski oyuncularından birini durdurmak zorunda, zira Breein Tyree Eylül ayındaki elemelerde Aliağa Petkimspor için bir süper kahraman gibi görünmüştü. Petkimspor, Türkiye’den Normal Sezon’a ulaşan 13. takım olarak BCL’de bir rekora imza atarken, BCL Finali’ne ulaşan iki Türk takımı olan Pınar Karşıyaka ve Banvit’e benzeme umudunu taşıyor.
İşleri karıştırabilecek takımlar
A Grubu: Wurzburg Baskets sadece Play-In ya da grup birinciliği mücadelesinde işleri bozmakla kalmayabilir. Aslında ilk BCL sezonlarında büyük sürprizler için kurulmuş bir takım gibi görünüyorlar. Alman kulübü geçen sezon Bundesliga’da en skorer beş oyuncudan biri olan Jhivvan Jackson’ı kadrosuna katarken, geçen sezon Bundesliga’da maç başına verimlilik istatistiklerinde dokuzuncu sırada yer alan Zac Seljaas’ı da takımda tuttu.
Tüm Avrupa’nın en genç takımlarından biri ve 32 yaşındaki Owen Klassen kadrodaki en yaşlı oyuncu. Koç Saso Filipovski, 2017’de Banvit ile BCL Finaline ulaşma deneyimine sahipken, kulübün bir önceki Avrupa macerası da 2019’da FIBA Europe Cup’ta bir Finalle sonuçlanmıştı.
B Grubu: King Szczecin geçen sezon normal sezonda grubunu son sırada tamamlamıştı ancak Banco di Sardegna Sassari ile sadece 2-4 puan farkıyla berabere kalmış, averajla elenmişti. Bu tecrübe bu sezon işlerine yarayabilir. Yaz boyunca birçok değişikliğe gittiler ancak Andy Mazurczak bir kez daha geri döndü ve geçen sezon Polonya’da yakaladığı 30 maçta maç başına 8.1 asist ortalamasıyla BCL’de de asist krallığı için mücadele etmeye hazır.
