BKT EuroCup B grubu 2. hafta mücadelesinde temsilcimiz Türk Telekom, Selanik’te konuk olduğu Aris‘i 63-68’lik skorla geçerek ikide iki yapmış oldu.
Türk Telekom’da Anthony Brown 17 sayı – 6 ribaund, dizinden sakatlanan Vassilis Charalampopoulos 15 sayı – 5 ribaund, İsmet Akpınar 13 sayı – 2 ribaund, Kyle Alexander 12 sayı – 14 ribaund, Olivier Hanlan 6 sayı – 6 ribaund ile oynadı.
Aris’te Joshua Roberts 14 sayı – 9 ribaund, Landers Nolley 13 sayı – 4 asist, David DeJulius 12 sayı – 2 asist, Vassilis Toliopoulos 8 sayı – 2 asist, Lefteris Mantzoukas 5 sayıyla mücadele etti.
EDİTÖR YORUMU:
Maçın başlangıcında takımımızın savunmadaki performansı dikkat çekiciydi. Aris’e ilk 7 dakikada sadece 6 sayı şansı tanıyarak oyunu tamamen kontrol altına aldık. Top kayıplarını minimize eden takımımız, bu süreçte rakibine hızlı hücum imkânı da vermedi. Ancak, bu sağlam savunma performansına karşın hücumda düşük şut yüzdeleriyle oynayarak maçı ilk bölümde koparma fırsatını kaçırdık. Yine de bu baskın oyun sayesinde ilk çeyreği 21-13 önde tamamlamayı başardık. İlk çeyrek itibarıyla üstünlüğü ele geçiren takımımız, savunma odaklı oyun anlayışını ikinci çeyrekte de sürdürdü. Ancak bu çeyrekte her iki takım da düşük tempoda oynadı ve hücumda etkili olamadı. Tempo yapmakta zorlanan Aris, hücumda oldukça zorlandı ve 4.5 dakika boyunca hiç sayı üretemedi. Fakat bizim de dış şut isabeti bulamamız nedeniyle fark bir türlü açılmadı. Bu çeyrekte savunmamızın sağlam duruşu devam etse de, hücumda aynı başarıyı yakalayamadık. Aris, çeyrek sonuna doğru toparlanmaya başladı ve farkı eritmeye koyuldu. Neyse ki, ilk yarının sonlarına doğru farkı tekrar çift hanelere çıkararak soyunma odasına 36-26 önde girdik. İlk yarı itibarıyla bakıldığında, takımımızın savunmadaki kararlılığı ve rakibe zor anlar yaşatması galibiyet adına olumlu sinyaller verirken, hücumdaki ritim eksikliği sorun teşkil etti.
İkinci yarının başlamasıyla birlikte Aris, seyirci desteğini de arkasına alarak çok hızlı bir geri dönüş yaptı. 11-2’lik bir seri yakalayarak, tüm avantajımızı kısa sürede ortadan kaldırdılar. Bu bölümde özellikle top kayıplarımız Aris’e fırsatlar sundu ve rakibimizin hızla farkı kapatmasına neden oldu. Heidegger’in kötü bir gün geçirmesi de hücumdaki sorunlarımızı derinleştirdi. Bu noktada, top kayıplarını engelleyememek ve ritim bulamamak, maçın üçüncü çeyreğini oldukça zor geçirmemize yol açtı. Ancak, çeyreğin sonuna doğru biraz toparlanarak dengeyi sağladık ve son çeyreğe 47-47’lik skorla berabere girdik. Bu süreçte savunma direncimizin düşmesi ve hücumda yaratıcılık eksikliği, üçüncü çeyrekte ciddi anlamda zorlandığımızı gösterdi. Son çeyrek ise her iki takım için de kritik bir mücadele alanı oldu. Çeyreğin başında Yunan oyuncumuz Charalampopoulos’un sakatlanması moralleri bozdu. Dizinden temassız bir şekilde sakatlanması, durumun ciddiyetini artırdı ve takımın planlarını biraz sekteye uğrattı. Ancak bu noktada savunmada yeniden toparlanarak rakibi zorladık. Özellikle İsmet Akpınar’ın ekstra şutları, oyunun son bölümünde farkı açmamıza olanak sağladı. İsmet’in kritik anlarda attığı isabetli şutlar, maçın kontrolünü yeniden elimize geçirmemize yardımcı oldu. Ayrıca, maç sonunda taktik faullerin ardından serbest atış çizgisinde hata yapmayarak avantajımızı koruduk. Faullerdeki yüksek isabet oranımız, galibiyeti getiren en önemli unsurlardan biri oldu. Son 20 saniyeye girildiğinde fark 3 sayıya düşse de, çizgiye gelen Anthony Brown’un hata yapmaması, maçı kazanmamızı sağladı. Karşılaşmadan 68-63 galip ayrıldık.
Bu galibiyet, takımımızın savunma disiplininin ön plana çıktığı bir maç olarak değerlendirilebilir. Maç boyunca savunmada yaptığımız baskı ve top kaybı yaptırma yeteneğimiz, Aris’i zor durumlarda bıraktı. Ancak, hücumda daha dengeli ve ritmik bir oyun sergilememiz gerektiği de açıkça ortaya çıktı. Özellikle top kayıplarını azaltıp, şut yüzdemizi yukarı çektiğimizde, çok daha etkili bir takım görüntüsü verebiliriz. Bu maç, savunma ve mental olarak zor anlarda dirayet göstermemizin önemini vurguladı.